Bakan Eker, Bismil'de Seçim Çalışmasını Yürüttü

Yerel seçim çalışmalarını yürütmek üzere Bismil ilçesine bağlı Tepe, Ambar ve Yurakarısalat beldelerini ziyaret eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, halkla buluşmasında yaptığı konuşmasında, "30 Mart, Recep Tayyip Erdoğan'a ve barışa sahip çıkma günüdür" dedi.

Yerel seçimlere sayılı günler kala, seçim çalışmalarını Diyarbakır'da aralıksız sürdüren Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Bismil ilçesine bağlı Tepe, Ambar ve Yurakısalat beldelerini ziyaret ederek seçim çalışmasını yürüttü. AK Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Galip Ensarioğlu, Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, İl Başkanı Aydın Altaç ve Bismil Belediye Başkan adayı Ali İhsan Merdanoğlu'nun eşlik ettiği seçim ziyaretinin ilk adresi Yurakısalat Beldesi oldu. Burada vatandaşlarla biraraya gelen Bakan Eker ve beraberindekiler esnaf ziyareti düzenledikleri esnada yol güzergahında bulunan BDP'nin seçim bürosundakilerle selamlaştı. Yukarısalat'taki çalışmalarını tamamlayan Bakan Eker, daha sonra Ambar Beldesi'ne hareket etti. Ambar'da coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan Bakan Eker'e çocuklar çiçek verdi. Bir süre Ambar'da seçim çalışmasını yürüten Bakan Eker, son ziyaret yeri olan Tepe Beldesi'ne hareket etti. Bakan Eker'in baba ocağı olan Tepe Beldesi'nde partililerle düzenlenen yemekte bir araya gelerek, AK Partili adaylar için oy istedi.

"AHMET KAYA'NIN SÖZÜNE TAHAMMÜL EDEMEDİLER"

Yemeğin ardından bir konuşma yapan Bakan Eker, AK Parti iktidarı döneminde Bismil ve Tepe Beldesi'ne yapılan yatırımları anlattı. Çözüm sürecine de değinen Bakan Eker, 30 Mart barışa sahip çıkma günü olduğunu ifade etti. Bakan Eker, Ahmet Kaya'nın yaşadıklarını dikkat çekerek, şunları söyledi: " Türkiye, 1925'ten 1985'e kadar yönetim sisteminin yeterli anlamda demokratik olamaması, bugün Meclis'te ahkam kesen partilerin sebebiyle bu ülke bir sorun büyüttü. Bu sorunun adı bile konulmadı. İçin için kanayan, kapılı bir yaraydı bu sorun. Sızı, ağrı veriyordu ama dışarıda görünmüyordu. 1985 yılından sonra, bu sorun açık bir yaraya, kanamalı bir yaraya dönüştü. Bu milletin 40 bin evladı toprağa düştü. Annelerin gözyaşı sel oldu, babaların yürek feryadı arşa yükseldi, ocaklar söndü, köyler yakıldı. İnsanlar işsiz kaldı, yerini yurdunu terk etti, mülteciler gibi sağa sola sığındılar. Kimlikler, ret edilip inkar edildi. İnsanların annelerinde öğrendikleri dile yasak konuldu. Ahmet Kaya, 28 Şubat döneminde, Kürtçe albüm yapmak istediğini dile getirdi. Ahmet Kaya'ya bu sözü üzerine tahammül edemediler. Çatal, kaşık, bıçaklarla saldırdılar. Memleketini terk etmek zorunda kaldı. Gurbette vefat etti. Allah bin kere rahmet eylesin. Biz bu topraklarda böylesi acılara çok şahit olduk. Yaklaşık 1,5 yıldır bu coğrafyada Kürt sorunu sebebiyle annelerin gözyaşları dökülmüyor, kan akmıyor, ocaklar sönmüyor. Bu çok önemli bir aşamadır. İnsanlara huzur, yaşama sevinci ve güven geldi. Ama birileri bu durumdan rahatsız oldu. uluslararası güçler, ulusal bir takım taşeronlarla birlikte bu süreci durdurmak, engellemek için harekete geçtiler. 17 Aralık'ta başlayan süreç, barış sürecini engelleme girişimidir. Şantaj, montaj, parelerle Sayın Başbakan'a kurdukları bütün bu tuzaklar, attıkları bütün iftiralar, yaptıkları bütün ithamlar arkasındaki tek hedef Kürt meselesinin barış içerisinde çözülmemesi amaçlanıyor. 30 Mart, Recep Tayyip Erdoğan'a ve barışa sahip çıkma günüdür".

AK Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Galip Ensarioğlu ise, bir konuşma yaparak, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerin önemine vurgu yaptı. Ensarioğlu, Türkiye'nin hassas bir dönemde geçtiğini ifade ederek, "17 Aralık, Gezi olaylarının öncesi ve sonrasında Türkiye uluslararası komplo ile karşı karşıya kaldı. Bu uluslararası güçler, maalesef yerli işbirlikçilerle birlikte Türkiye'nin Başbakanı'na, hükümetine, barışına, huzuruna, büyümesine ve geleceğine karşı büyük bir komplo yaşatılıyor" dedi. - DİYARBAKIR