Kütahya mitinginin ardından Tavşanlı ilçesine geçen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, burada mehter takımı ve kalabalık bir topluluk tarafından karşılandı. Bahçeli daha sonra Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitinge katıldı. Miting öncesinde seçim otobüsünün yanına gelen Saadet Partili Tavşanlı Belediye Başkanı Mustafa Güler, Bahçeli'ye bir paket Tavşanlı Leblebisi ile çiçek verdi.
MHP Lideri Bahçeli Cumhuriyet Meydanı'nda 3 bini aşkın kişiye hitaben yaptığı konuşmada Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetine yüklendi. İlçe ilçe, belde belde il il dolaştığını anlatan Bahçeli şunları söyledi:
"Yüz yüze gelmek suretiyle açık, samimi ve dürüstçe paylaşmak istiyorum. Onun için belde belde, ilçe ilçe, il il Türkiye'yi geziyorum. Çünkü 12 Haziran 2011 Pazar günü milletimiz ve ülkemiz açısından tarihi bir dönüm noktası olacaktır. Çok ciddi iç ve dış tehlikelerle karşı karşıya gelmiş olan ülkemiz bir yol ayrımındadır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan beyin çok sık tekrarladığı bir şarkı ile yine AKP deyip birlikte yürümek olabilir veya 8 yılı aşan bir süredir ortaya koymuş olduğu ekonomik politikalardan ülkemizin insanları memnun değilse bugünkü iktidardan kurtulmak arzusu taşıyorsa bu yol ayrımındaki temel tercihi iktidarı değiştirmek olmalıdır. İşte böyle bir karar anındasınız."
"ÖNÜNDE ABD, ARKASINDA AB TİŞÖRTÜNÜ GİYDİLER"
AKP'nin tek başına iktidarda olduğunu, 8 yıldan bu yana acemice politikalar uyguladığını savunan Bahçeli, Milli görüş gömleğini çıkarıp önünde ABD, arkasında da AB olan tişörtü giydiklerini söyledi. Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti:
"Koalisyonlarla yönetilen bir ülke yaşanan 2001 yılı krizi ve bir çok konuyla sosyal ve ekonomik yönden sıkıntıya düşmüş toplum olarak, Koalisyonlarla ekonomik ve sosyal sorunlar çözülmüyor, tek başın bir iktidar olsa acaba çözebilir mi ? düşüncesiyle 2002 seçimlerine yaklaşmış olduk. Buradaki amaç uzun ömürlü olmayan, kısa sürede hükümet programını sahip uygulama imkanı bulmayan koalisyonlarla Türkiye'nin köklü yerleşmiş sosyal ve ekonomik problemlerini çözmek mümkün olmuyorsa istikrar içerisinde bir kalkınmayı sağlayabilmek bir tek başına iktidar umudunu yeşertmiştir. Milletimiz bu süreçte mevcut partiler içerisinden bir tercihte bulunma gayreti içerisinde iken milli görüş çizgisinden ayrılmış olan bir grup milletvekili ve siyasi Adalet ve Kalkınma Partisi adında bir parti kurarak Türk siyasetinin içerisinde yer almıştır.
Tek başına iktidarlar ve meclisteki sayısal çoğunlukları hükümet programlarında seçim beyannamelerinde siz vatandaşlarımızın mutluluk ve refahını arttırabilecek her türlü yasayı her türlü kararı mecliste çıkartmaya ve hükümet olarak da uygulamaya müsait bir çoğunluktu. Böyle bir tarihi fırsat ve imkan heba edilmiştir. Bugünkü 8 yılı aşan bir iktidar döneminde Adalet ve Kalkınma Partisi bunu hazmedememiştir. Çok kısa süre içerisinde çok acemice politikalar uygulamaya başlamış politikaların özü teslimiyete dayalı bir politika olduğu ortaya çıkmıştır. Üzerlerindeki milli görüş gömleğini çıkarttıklarını söylediler. O ocaktan yetişmiş olanlar çok kısa süre içerisinde hemen var oldukları milli görüş gömleğini çıkartmayı düşündüler. Yerine bir şey giydiler, peki giydikleri neydi diye baktığımızda önünde ABD, arkasında AB olan bir tişört giydiler ve bu tişörtün gereği neydiyse onu yapmaya başladılar. Halktan koptular, geldikleri kökten uzaklaştılar, okyanus ötesi Amerika'da ne ekiyorsa, Avrupa Birliği'nde ne dayatılıyorsa onları yapmayı millete hizmet götürme sanatı zannettiler, o nedenle teslimiyetçi bir politikaya mahkum oldular."
"36 ETNİK GRUPTAN OLUŞTUĞUNU SÖYLÜYOR"
Kimsenin kimseye 'hangi ırktansın?' 'Hangi köktensin?' diye sormadığını belirten Devlet Bahçeli, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli olarak Türkiye'nin 36 etnik gruptan oluştuğunu dediğini söyledi. Bahçeli, "Türkiye 36 etnik guruptan oluşuyor diyor. Ne demek 36 etnik grup bu etnik gruplar kimlerdir? Niye bunları sayıyorsun? Niye buna ısrar ediyorsun? Bundan ne fayda göreceğini düşünüyorsun? Hadi diyelim ki, 36 etnik grubu saydın,saydın ve millette bir şüphe uyandırdın. Acaba biz hangi etnik gruptayız diye çocuk babasına, babası amcasına veya dedesine veya kayınvalidesine sormaya başladı. Tabi ki, bir cevap verecek, ne diyecek Balkanlar kaybedilince Osmanlı Milletinin mensubu olarak Türkiye'ye geldik. "Bizim kökümüz Boşnaktır evladım, bizim kökümüz Arnavuttur, biz Batı Trakya'dan, Bulgaristan'dan geldik" diyerek burada da bir tahrik bir ayrıştırma olursa, 36 etnik gruba sahip insanlar karşı dükkandaysa birbiriyle alışveriş yapmaz öbür taraftan ne kız alır verir. Böylelikle bir arada ve birlikte yaşamanın çökmesi kime ne faydası var. Sayın Başbakan bundan sen ne fayda umuyorsun?" dedi.
"İMRALI'DAN ÖRGÜTÜ YÖNETİYOR"
Bölücü terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın halen İmralı'da örgütünü yönettiğini söyleyen Bahçeli, "2009 tarihinde demokratik açılım zırvası adı altında bize göre bir yıkım projesini o dönemin bazı sözde bilim adamlarıyla PKK'yı siyasallaştırma sürecini başlattılar. Taviz üzerine taviz veriyorlar. İmralı canisi diyor ki (burada penceremi küçük taktınız hava alamıyorum dışarıyı göremiyorum) diyor, büyütelim deniliyor, badanalar eskidi deniliyor badanalanıyor. Yalnız kaldım diyor, 3-5 kişi gönderelim deniliyor. Adam İmralı'da cani sözde mahkum, ama hala örgütü yönetiyor. Kandilliye emir veriyor, Diyarbakır'ı yönlendiriyor. Mevcut Adalet ve Kalkınma Partisi'ne de yol haritası veriyor. Müzakereye çağırıyor, Türkiye'yi halletmek istiyorsanız benimle görüşeceksiniz diyor. Başbakan önce bu görüşmeyi inkar ediyor, sonra devletin kurumları görüştü, peki sen necisin sen bu devletin Başbakanı değil misin? Senden gizli görüşme yapılıyor ise sen Başbakanlıkta niye oturuyorsun. Şimdi ise eylemsizlik kararı aldık diyorlar taviz istiyorlar. Taviz verile verile İmralı canisi Mudanya savcılığına 156 sayfayı kapsayan bir yol haritasını yani İmralı canisinin yol haritasını Türkiye Cumhuriyeti Devletine veriliyor. Şimdi o yol haritasında olanlar Amerika Birleşik Devleti'nin isteği, Avrupa Birliğinin dayatmaları, PKK'nın talepleri AKP'nin ise demokratik açılım zırvaları. Ne oldu? Şimdi görüyorsunuz adamlar diyor ki biz eylemsizlik kararını aldık ama 1 Mart'a kadar süre verdik. 1 Martta eylemsizlik karını kaldırdık, nevruza kadar karar geçersiz, Ne olacak? İki dilli hayat olacak. Demokratik özerklik istiyoruz, federasyon konfederasyon taleplerimiz var 4 parçalı bir Kürdistan devletinin kuzeyinde oluşacak olan devleti kurmak istiyoruz. Talepleri karşılamak için de Adalet ve Kalkınma Partisi meseleyi milletin sırtına yüklüyor. Anayasa değişikliğine ihtiyaç var, Anayasa değişikliğini yapmamız lazım diyorlar. Var olan Anayasa bir ara rejim anayasasıdır. Değişmesini herkes istiyor. Tavşanlılı olarak 82 Anayasasını daha gerçekçi yapıya kavuşturmak istemiyor musunuz? Evet gelin bunu yapalım. Hayır bunu yapmayalım. Ne yapalım ? Yedi tane öğretim üyesini bir araya getiriyor. Bu Öğretim Üyelerine nasıl bir talimat verdilerse onlar çalışıyor ve Sapanca yolunda bir lokalde AKP'nin yöneticilerine bu hazırladıkları Anayasa değişikliğini sunuyorlar ama sunulan metin kamuoyuna taşınmıyor. Sayın Recep Erdoğan ve 5 arkadaşının elinde kalıyor" diye konuştu.
"MİLLİYETÇİLER BEYMEN'DEN ALIŞVERİŞ YAPMAYACAKLAR"
Tavşanlı mitinginde de TÜSİAD'ı eleştiren Devlet Bahçeli, milletçiler olarak Beymen'den alışveriş yapmayacaklarını söyledi. Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü:
"TÜSİAD'ın başkanı olan hanımefendi de bir anayasa değişikliğini ön gördüklerini söylüyor. Recep Tayip Erdoğan'ın komisyonda hazırlattığı bir anayasa sureti, orada Türk milleti yok, orada Türk ismi yok, orada Cumhuriyetin adı var, Cumhuriyetin nitelikleri, değişmezlik ilkesi değişebilir diyor. Orada ana dilde eğitim diyor, orada PKK'nın taleplerine evet diyebilecek ne kadar çok zırva varsa koymuşlar. Şimdi bunu da TÜSİAD aracılığıyla topluma takdim ediyor AKP'de gerisine saklanmış TÜSİAD'ın bu teklifleri aslında benim isteklerim, ama şimdi halk ne diyecek bunun hangisini vatandaşla paylaşayım, hangisini saklayayım onun hesabı içerisinde. Bir hanımefendi başkan olarak geçmişte siyasete atılmış beyiyle birlikte kalkıyor, Türk milletine hakaret edecek bölgesel devlet kurmaya eşik taşıyan federasyon, konfederasyon hayallerini gerçekleştirmeye üslup tanıyan bir takım değişikliklerle sözler milletin huzuruna çıktılar. Bunlar Türk iş hayatının değerli temsilcileri olmaktan çıkmışlar, bunlar AKP'nin gizli rol paylaşımı içinde iş hayatının seçilmiş aktörleri olarak bölücülüğe alet olmaya başlamışlardır. Onun için milletimiz değerli iş adamlarımızın Türkiye'de üreten istihdam yaratan, katma değer ortaya koyan ve milletimizin mutluluk ve refahını arttıran bir anlayışla ekonomik faaliyetlerimizi bugünlere kadar taşıyan o insanları temsilden uzaklaşmışlardır. Bunlar işadamı olmaktan iş faaliyetlerini yönlendirmekten ekonomiye etkili projeler geliştirmekten kendilerini çıkartmışlar, Diyarbakır'da alay çekiyorlar, İstanbul'dan bölücülüğün resmini yapıyorlar. Onun için milletimiz iş hayatında bir olmayı bir toplumsal tepki olarak koymalıdır. Bu TÜSİAD'ın metnine evet diyen hangi işadamı ne üretiyorsa halkımız olarak protesto edelim alışveriş yapmayalım. Milletin sırtından kazanacaksın zengin olacaksın. Milleti birlik beraberlikte tutacağın yerde Beymen olarak milleti böleceksin. Ama herkes Beymen kravat takacak, Beymen gömleği giyecek böyle bir mecburiyet artık yok. Milliyetçiler Beymenden alışveriş yapmayacaklar. Kim bu millete yanlış yapıyorsa, kim bu millete adaletsiz davranıyorsa millet olarak tepkimizi göstereceğiz."
"MHP'Lİ BELEDİYE BAŞKANLARINA SORUŞTURMA VAR, DİĞERLERİNE YOK"
MHP'li belediye başkanları hakkında soruşturma açıldığını, görevlerinden alınıp hapse atılmaya çalıştığını ifade eden Devlet Bahçeli , AK Parti'li belediye başkanlarından ise hesap sorulmadığını söyledi. Bahçeli şöyle dedi:
"Şimdi bakıyorsunuz sivil itaatsizlik tepkisi ile nelere çanak tutuyorlar. Bugün Diyarbakır'da Batman'da Emniyet mensuplarımız bu milletimizin güzide evlatları gece gündüz asayiş ve bölücülükle mücadele eden bu mübarek insanlara bölücü terörün sözde milletvekili tokat atıyor, hükümette ses yok, başbakanda ses yok. Birisi kalkıyor polis arabasını tekmeliyor, birisi kalkıyor panzerin üzerine çıkıyor güya kendisini kahraman ilan ediyor, kalkıyorsun Diyarbakır Belediye Başkanı'ndan hesap sormuyorsun, Kayseri'de suistimal yapan belediye başkanından hesap sormuyorsun, Elazığ'dan hesap sormuyorsun ama nerede bir MHP'li bir belediye başkanı varsa soruşturup görevden alıp hapse atmaya çalışıyorsun. Yüksekovada her gün gece karanlığında isyanlar var, ayaklanmalar var, Mehmetçiklerimiz polis kardeşlerimiz her gün mücadele veriyor. Kaymakam yok , vali yok, iç işleri bakanı yok, başbakan yok, AKP'ye oy verenler suskun. Ama oradaki polis kardeşlerimiz teröristlerin ortasına düşüyor, linç edilmek isteniyor, bazıları hayatını zor kurtarıyor. Ondan sonra da kalkıyorsun Türkiye'de demokrasiden Türkiye'de özgürlükten Türkiye'de istikrardan bahsediyorsun bölücülüğe çanak tutuyorsun."
"YOKSULLARA HİLAL KART"
MHP olarak yoksul vatandaşların harcamaları için Hilal Kart vereceklerini söyleyen Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi olarak Hilal Kart sözü veriyoruz. Bu hilal kart harcama kartıdır. Yoksul kimsesiz kardeşimde böyle harcama kartı bulunacak. Bu harcama kartı ile asgari ücretin üzerinde gelire sahip olarak kendisinin ve çocuklarının ihtiyacını karşılama kartı olacak. Ama bunu büyük alışveriş marketlerinde değil, mahallesinde bakkalda, terzi, manav gibi esnaf kardeşlerimizin iş yerinde kullanacak. Hilal kartınız ile yabancı şirketlerle ortak olan yerlerle değil mahalle bakkalından ve mahalle manavından alışveriş yapacaksınız. Dolayısıyla mahallenin esnafı , ülkenin esnafı, perakendecisi ve üreticisi gelişecek ve mutlu millet olmanın yolu aralanacak. İşte bu Hilal Kart sizin gururunuzdur, şerefinizdir ve ay yıldız olarak bayrağınızdaki ayın ülkeyi kucakladığı gibi hilal de milletinizi kucaklıyor ve bağrına basıyor" diye konuştu.
EMET İLÇESİNDE DE KONUŞTU
Tavşanlı ilçesinden sonra Emet ilçesine geçen MHP lideri Bahçeli burada yaptığı konuşmasında da ?Cezaevinden çıkmış gelmiş, şimdi sivil itaatsizlik vesaire gibi uydurma PKK'nın önünü açma ona mağduriyet örtüsü giydirmek gibi bir sebeple ortaya konmuş olan şekilde polis tokatlıyor. Yani olacak şey mi? Polisin tokatlanmasını sordukları zamanda zaten bölücülük teklifini, her türlü toplantıyı siyasi hale getirmiş İstanbul'daki bir Bilgi Üniversitesi oraya çağırıyor nasıl tokat attığını anlattırıyor, o da diyor ki 'polise atmayacaktım ama esas devlete atacaktım tokadı' diyor. Kepazeliğe bir bakın. Bu nasıl bir üniversitedir? Ondan sonra da kalkıyoruz güvendiğimiz, canımız, ciğerimiz, emniyet güçleri ve Mehmetçiğimize saldırarak sessiz kalıyoruz. Demokratik açılım denen yıkım projesinin mimarı olan insan ise halen polisin İçişleri bakanı olarak olayların karşısında demokrasi adına, özgürlük adına ülkenin temeline nasıl dinamit koydun, polisi nasıl tokatladı hale geldi kara kara düşünüp milletten ve emniyetten özür dileyeceği yerde halen demokratik açılım zırvasından bahsediyor. Bu kepazelik devam edecek mi? İşte bunun için önünüze bir fırsat çıkıyor. Bu fırsatta seçimdir. Bu seçimi iyi değerlendirin. Özellikle AKP'ye bugüne kadar oy vermiş olan vatandaşlar, kardeşlerim iyi düşünün" dedi.
HİSARCIK'TA İSE TOPLU AÇILIŞ YAPTI
Hisarcık ilçesinde MHP'li belediye tarafından yaptırılan kültür sanat evi ile belediye garajının açılışlarını yapan Bahçeli burada kalabalığa hitaben konuşma yaptı, Bahçeli şunları söyledi:
"Bir anayasa değişikliğine ihtiyaç vardır. 2011 seçimlerinde daha ileri bir demokrasi daha ileri bir özgürlük yanıltmacısıyla halktan tekrar iktidar için oy almak için rol paylaşması yapıyor. Bir tarafta iyi adam, diğer tarafta kötü adam. 1950-60 dönemlerinin siyah beyaz Türk filmleri gibi iyi adam filmin iyi oyuncusu, kötü adam ise filmin kötü adamı gibi bir film Türkiye'de oynanıyor. Senaryoda kötü adam gün geliyor biri oluyor, gün geliyor PKK oluyor. Ama iyi adam her zaman AKP oluyor. Böyle bir maskaralık var Türkiye'de.Bugün ülkemizin önemli bir kesiminde bölücü terör faaliyetleri yaygınlaşmış, Hakkari ve Van'da vali odasından çıkamaz hale gelmiştir.. Bazıları sivil itaatsizlik maskarasıyla eylemlerine eylem katmanın yolunu arıyor. Ama bir gün polisimize tokat atanların kafasına balyoz inecektir. Bütün bunların hepsine çanak tutan AKP'nin İçişleri bakanı olan zattır."
Son Dakika › Politika › Bahçeli'den Beymen'e Boykot - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?