Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları hakkında görevi dolayısıyla işlenen suçlardan dolayı soruşturma açılmasına Başbakan; Jandarma Genel Komutanı hakkında ise İçişleri Bakanı karar verecek. Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve üç kuvvet komutanı hakkında, İçişleri Bakanı da Jandarma Genel Komutanı hakkında araştırma, gerekiyorsa ön inceleme yaptıracak, soruşturma izni verecek veya vermeyecek.
TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda kabul edilen tasarıya göre, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterinde bulunan veya TSK'ca üretilen mal ve hizmetler, gerek dost ve müttefik devletlerin, gerekse bu devletlerde bulunan kamu veya özel kurum ve kuruluşların ürettiği mal ve hizmetlerle mübadele edilebilecek.
Tasarıyla, yabancı firma veya kuruluşlara taşınır veya taşınmaz malların tahsisine imkan veren düzenleme ihtiyacı da gideriliyor. Bu ihtiyacın giderilmesi amacıyla, TSK ihtiyaçları kapsamında yürütülen savunma ve güvenlik ile ilgili proje ve ön çalışmalarla sınırlı olmak üzere, mal ve hizmetlerin bedelli veya bedelsiz tahsisi ile ilgili kanun kapsamına dahil ediliyor.
TSK'ca yürütülen savunma ve güvenlikle ilgili projelerde, ilgili bakanlığın kullanımında bulunan taşınmazlar, kamu veya özel kurum kuruluşlara bedelli veya bedelsiz tahsis edilebilecek.
Tasarıyla, TSK'nın köy, mecra gibi meskun mahallerden uzak yerlerdeki arazilerindeki ot, meyve, yemek artığı gibi askeri nitelikli olmayan, ihtiyaç fazlası bulunan taşınır mallarının köylülere hibe edilmesi gibi taleplerin karşılanabilmesi, bu malların israfının önüne geçilmesi ve ekonomik değere dönüştürülebilmesi amacıyla değişiklik yapılıyor.
Hazine'nin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların satışı, kiralanması, mübadelesi, bedelsiz tahsisi ve hibe edilmesi bu düzenleme dışında olacak. Ancak, TSK'ca yürütülen savunma ve güvenlikle ilgili proje veya ön çalışmalarda, taşınmazlar; kamu veya özel kurum ve kuruluşlara, İçişleri Bakanlığı veya Milli Savunma Bakanlığı'nca bedelli veya bedelsiz tahsis edilebilecek.
Dost veya müttefik devletlere ve bu devletlerde bulunan kamu veya özel nitelikteki kurum ve kuruluşlara mal veya hizmetin hibesi, mübadelesi veya yardım olarak verilmesi işlemleri ile ilgili andlaşmaları imzalamaya; Cumhurbaşkanı ve Başbakanın yetkileri saklı kalmak kaydıyla, Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek kişi ve kuruluşlar da yetkili olacak.
-Uzman erbaşlar
Uzman erbaşların askerlik hizmetinde geçen süreleri, memuriyet hizmetinden sayılacak. Uzman erbaşlara ek gösterge verilmesi, askeri hizmete ilişkin görevleri nedeniyle haklarında kamu davası açılması halinde hukuki yardımdan yararlanmaları ve bir tam yıldan eksik hizmet süreleri, ikramiyelerinin tespitinde dikkate alınacak.
TSK'da görevleri sona eren uzman erbaşların askerlik hizmetinde geçen süreleri memuriyet hizmetinden sayılacak.
Korumaya alınmış emekli personelden, meskende korunmaları mutlak surette zorunlu bulunanlar, Başbakanlık'ça belirlenecek konutlardan yararlandırılacak.
Sözleşmeli subay ve astsubaylara tazminat ödemesi yapılırken, bir tam yıldan eksik hizmet süreleri, ikramiye tespitinde dikkate alınacak.
-İtirazlar Cumhurbaşkanlığı'na
2010 referandumunda kabul edilen anayasadaki "Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı, görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanacak" hükmü, ilgili kanuna aktarılıyor.
Bu suçlardan dolayı soruşturma açılmasına, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları hakkında Başbakan; Jandarma Genel Komutanı hakkında İçişleri Bakanı karar verecek.
Bu suçlara ilişkin herhangi bir ihbar veya şikayet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları hakkında Başbakan, Jandarma Genel Komutanı hakkında İçişleri Bakanı, araştırma, gerekiyorsa ön inceleme yaptırarak soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine karar verecek.
Soruşturma izni verilmiş bulunanlar, izin vermeye yetkili mercice, soruşturmanın emniyeti ve sağlıklı devam etmesi için geçici süreyle görevden uzaklaştırılabilecek. Anılan kararlara karşı ilgililer, 10 gün içinde Cumhurbaşkanlığı'na itiraz edebilecekler. İtiraz üzerine Cumhurbaşkanı tarafından verilen karar kesin olacak.
-Dayanakları gösterilmeyen ihbarlar ve şikayetler
İsimsiz, imzasız, adressiz veya takma adla yapıldığı anlaşılan ya da belli bir olayı ve nedeni içermeyen, delilleri ve dayanakları gösterilmeyen ihbar ve şikayetler işleme konulmayacak.
Araştırma veya ön inceleme, izin vermeye yetkili merci tarafından bizzat yapılabileceği gibi, görevlendireceği denetim elemanlarıyla da yaptırılabilecek. Bu şekilde görevlendirilen kişiler, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'da ön inceleme ile görevlendirilen kişilere tanınan yetkilere sahip olacak.
Soruşturma izni verilmemesi kararı hakkında ilgililer tarafından yapılan itirazın Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmesi veya soruşturma izni verilmesi kararına karşı süresi içinde itiraz edilmemesi ya da bu itirazın Cumhurbaşkanı tarafından reddedilmesi üzerine, izin vermeye yetkili merci tarafından soruşturma yapmak üzere denetim elemanlarından üç kişilik bir soruşturma kurulu oluşturulacak. Kurul, soruşturma sırasında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Cumhuriyet savcısına tanıdığı bütün yetkilere sahip olacak ve soruşturma sırasında hakim kararı alınması gereken hususlarda yetkili mahkemelere başvuracak.
Kurul, yaptığı soruşturma sonucunu bir raporla tespit ederek izin vermeye yetkili merciye sunacak. İzin vermeye yetkili merci kamu davasının açılmasına gerek görmezse kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verecek. Bu karar kesin olacak. İzin vermeye yetkili merci kamu davasının açılmasına gerek görürse, soruşturma dosyasını Yüce Divan sıfatıyla yargılama yapmak üzere Anayasa Mahkemesi'ne gönderecek.
-" Hükümet'in somut önerisini duymak istiyoruz"
Tasarının görüşmeleri sırasında söz alan CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan, " Türkiye'de özellikle son on yıldır moda deyim olan darbe sözü, anlayışının konsept değiştirerek 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk iddialarını da darbe haline getirdiğini" söyledi.
Tayan, darbe ithamının ciddi olduğunu ifade ederek, her konu, her oluşumun, darbe olarak nitelelendirilmesi halinde darbenin ciddiyeti, vehametinin anlaşılamayacağını vurguladı. Tayan, darbenin, demokratik muhalefeti susturmak için bir tampon olarak kullanılamayacağını kaydetti.
Darbe ithamının, yolsuzluk ve rüşvet iddialarını kapatmak için kullanılan bir araç olamayacağını belirten Tayan, "Yargıya karışamayız, yargı bağımsızdır" denilirken, şimdi "Kumpas var, yargıda çete var" görüşünün dile getirildiğini söyledi.
Tayan, "Gencecik subaylar, komutanlar, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un hali ne olacak? " diye sorarak, bu konuda Hükümet'in net sesini, somut önerisini, bakanın vicdanın sesini duymak istediklerini dile getirdi.
Darbeyle mücadele, askeri vesayete son verme gerekçesiyle TSK'nın pasifize edildiğini, TSK ocağına nifak düştüğünü savunan Tayan, bölgenin en güçlü ordusunun acınacak hale düşürüldüğünü ileri sürdü.
Tayan, "Ordudaki delikleri yamayla örtmeye çalışıyorsunuz" dedi.
Tayan'ın konuşmasına iktidar milletvekillerinden bazıları tepki göstererek, tasarıyla ilgili konuşulmasını istedi.
CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar, "TSK'nın son derece seçkin komutanlarının, trajik davalar sonunda cezaevlerine kapatıldığı dönemde, bu fiili durumu yaratan siyasi otoritenin hazırladığı metnin samimi olmadığını" savundu.
Çandar, Tayan'ın konuşmasını kastederek, "Muhalefet milletvekilinin 5 dakikalık konuşmasına bile tahammül edemeyen siyasi otoritenin samimi olduğuna kimse ikna edemez. Bu tavrınızı şiddetle kınayarak, komisyonunuzu terk ediyorum" diyerek, salondan ayrıldı.
Komisyon Başkanı Köksal, muhalefete söz verdiklerini belirterek, "Muhalefete bundan daha fazla nasıl söz verilebilecek, daha fazla nasıl adil davranılacak?" diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, tasarının en can alıcı maddesinin 61. madde olduğuna işaret ederek, bu maddeyle Başbakan'ın, aynı zamanda yargının da başı, başsavcı olduğunu ileri sürdü. İtirazın cumhurbaşkanına yapılacağını anımsatan Özgündüz, bunun cumhurbaşkanının tartışılmaya açılması anlamına geleceğini söyledi. Özgündüz, Başbakan'ın, Türkiye Cumhuriyeti Başsavcısı olacağını, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının, hiçbir güvencesinin kalmayacağını öne sürdü.
Özgündüz, tasarının yürürlüğe girmesinden sonra bir komutan hakkında üç, beş yıl önceye dair bir iddia varsa bunun kanuna göre değerlendirileceğini ancak İlker Başbuğ'un durumunun eski kanunla değerlendirileceğini söyledi. Özgündüz, bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ifade etti.
-"Türkiye kazanır"
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, CHP'nin komutanların yargılanmasına dair hükme "görevleri sırasında" ibaresinin eklenmesi önerisini değerlendirirken, bu ibareyi ekleyemeyeceklerini, anayasaya aykırı olduğunu kaydetti. Yılmaz, anayasada değişiklik yapılması halinde bu önerinin, anayasaya uygun olacağını belirtti.
Yılmaz, "Her isimsiz ihbarda Genelkurmay Başkanı'nı Yüce Divan'a göndersen Türkiye'de istikrar, huzur olur mu?" diye sordu.
TSK'nın ortak değerleri olduğuna işaret eden Yılmaz, "Bunu, siyasi tartışmaların dışında tutarsak bundan Türkiye kazanır, AK Parti kazanmaz. Bütün arkadaşlarımız, bu ortak değerimizi yıpratmayacak şekilde davranacak olursa Türkiye güçlenir" dedi.
Bedelli askerlikle ilgili bir soru üzerine Yılmaz, talebe yönelik ihtiyaç sahibi makamın, eli taşın altında olanların da görüşünün alınması gerektiğini vurguladı.
- TBMM
Son Dakika › Politika › Askerlik Kanunu'nda Değişiklik Tasarısı Komisyonda Kabul Edildi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?