Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili, "Geçmişte tanıdığımız, bildiğimiz bir insandı ama iddia ediyorum Sayın Kılıçdaroğlu yolda görse kendisini tanımazdı. Aday olacağı kulağına söylendiğine kadar bu Ekmeleddin veya Ekameddin veya Ekmel veya Ekmek denen şahsın ismini bile tanımazdı" dedi.
Arınç, AK Parti Bursa İl Başkanlığınca Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nin bahçesinde düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, AK Parti olarak 30 Mart seçimlerinde başarılı olduklarını söyledi.
Seçimde kaybettikleri yerlerin de olduğunu anlatan Arınç, "Elbette bu bir yarıştır, kaybedebiliriz. Onun sebeplerini de biliyoruz. ama inanın karşımızda geçmişte AK Parti için çalıştığını söyleyen veya bizim de şahsen öyle bildiğimiz belli gruplar bazı yerlerde CHP'ye, bazı yerlerde MHP'ye, bazı yerlerde inanmayacaksınız ama gerçektir AK Parti kazanmasın diye BDP'ye oy kullandılar. İkisini anlarım, ikisinin de bir sebebi varsa dinlerim ama her gün bombalanan, her gün tehdit edilen, her gün 'buradan kaçıp gideceksiniz' diye hakaret edilen insanların kendisinin celladına oy vermesini bir türlü anlayamam" diye konuştu.
Arınç, bu kişilerin AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla yola çıktıkların ancak kazanamadıklarını ifade ederek, "Kaybettiler. Hem bu tarafta hem öbür tarafta. Mesele oy meselesi değil. Sen hangi taraftasın onun meselesi. Bugüne kadar 'biz siyasetin içinde değiliz, biz sadece hizmet ederiz, biz Allah rızasını gözetiriz' derken bugün gencecik kızlarından, beli bükülmüş ihtiyarlarına kadar kapı kapı dolaşıp Erdoğan düşmanlığı yapmak ve 'AK Parti kazanmasın da ne olursa olsun' diye gece gündüz mesai yapmak da neyin nesi. Herkesin bir imtihanı var. Biz de imtihanlardan geçiyoruz. Onlar da bir imtihanın içinde oldular. Allah bizi de yanlışlarımızdan dolayı affetsin, onları da ıslah etsin. Onların da yanlışlarını düzeltme imkanı versin" ifadelerini kullandı.
- Cumhurbaşkanı seçimi
Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı seçime gittiğini belirten Arınç, daha önce halkın temsilcilerin marifetiyle seçilen cumhurbaşkanının ilk defa halkın kendi elleriyle seçileceğini hatırlattı.
Arınç, 2007 referandumunda "Artık bu meclisten cumhurbaşkanı seçilmez, seçilse de tadı olmaz" dediklerini milletin de yüzde 69.5 ile buna 'tamam' dediğini anlatarak, şunları söyledi:
"İlk defa cumhurbaşkanını siz seçiyorsunuz. Siz cumhursunuz başkanını seçeceksiniz. Sandığa gideceğiz. Artık partiler yok oy listesinde. 3 tane fotoğraf var, onları aday gösteren milletvekilleri farklı partilerden olabilir ama cumhurbaşkanını artık herkes, 54.5 milyon seçmen dışarıda da 3 milyon seçmen oy kullanarak seçecek. Bak burada cumhurbaşkanını seçiyoruz, milletvekilini seçmiyoruz, belediye başkanını seçmiyoruz. Partiler amblemleriyle de seçime girmiyor. 3 isimden birisi olacak. Bunlara iyi bak. Bunların hangisi buna layık. Bunların hangisi daha çok milleti temsil eder. Bunlardan hangisi daha çok milletin nezdinde itibar sahibi. Milletin değerlerine hangisi daha çok bağlı. Milletin inancına, ahlakına, dürüstlüğüne, çalışkanlığına, tarihine, kültürüne, mazisine hangisi daha çok sıkı sıkıya bağlı. 3 tane isim var. Birisini seçeceksiniz. Bakacağız millet olarak. Bir tanesi 12 senedir başbakan. Her seçimde partisinin aldığı oy artmış. Yüzde 35, yüzde 47, yüzde 50.3 mahalli seçim herbirinde belediyelerin yüzde 60'ını kazanmış, 2 tane referandum. 'Evet' demiş, millet de 'Evet' demiş. Bu yüz puan üzerinden yüz. Peki başbakan olmuş da ne yapmış? Ne yapmış şöyle bir çevrene bak bakalım. Her şeyi yapmış. Okulsa, hastaneyse, ulaşımsa, köprüyse, yolsa, havalimanıysa, yüksek hızlı trense, marmaray ise Türkiye'nin her tarafına herkes uçağa binip gidebilecek hale gelmişse bir tek marka var Recep Tayyip Erdoğan. O yapmış."
Arınç, 2000-2001 yılında enflasyonun yüzde 40 olduğuna, şimdi bu rakamın yüzde 5-6'lar seviyesine gerilediğine vurgu yaparak, hayat pahalılığının da bu dönemde sona erdiğini dile getirdi.
Türkiye'nin tarihinde görmediği bir büyük başarıyı yaşadığını, bütün dünyanın da bunu bildiğini dile getiren Arınç, 2008-2009 ekonomik krizinden sonra başta Avrupa'nın pek bölgede hükümetlerin devrildiğini, fakirliğin, yoksulluğun başladığını, ülkelerin borçlarını ödeyemez hale geldiğini kaydetti.
Arınç, Avrupa'da yaşanan maddi kriz döneminde hükümet olarak Türkiye'nin ihracatını artırdıklarını, çalışanların işlerine sahip çıkmalarını sağladıklarını, kredi desteklerini verdiklerini ve IMF'yi de bir kenara attıklarını anımsatarak, bunları kendi öz kaynaklarıyla yaparak ayakta durmaya çalıştıklarını bildirdi. Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın iyi bir başbakan, başarılı bir insan, güçlü bir lider olduğunu gösterdiğini belirten Arınç, şunları kaydetti:
"Şimdi diğerlerinin böyle vasıfları yok. Başbakan olmadıkları gibi partilerini de başarıya götüremediler. Partilerini seçimlerden başarıyla çıkaramadılar. Söyledikleri ve yaptıklarıyla ülkenin kalkınmasına, ülkedeki huzur ve güvenliğin sağlanmasına bir katkıları olmadı. Diyeceksiniz ki CHP ve MHP'nin adayı bir siyasetçi değil. Aslında olması lazımdı. Benim geldiğim siyasi çizgi her defasında partisinden birisini cumhurbaşkanı adayı yapmıştır. Siz güçsüz bir parti misiniz? En azından birinci tura girseniz, kendi partinizin ilkelerini benimsemiş bir adayla 'ben de bunda varım' deseniz daha doğru olmaz mı? Elbette doğrusu buydu ama iki parti de sonradan onlara eklenen diğer partiler de kendilerinden bir adayın oy alamayacağını hatta çok gülünç ve komik kaçacağını bildikleri için AK Parti seçmeninden veya ortada bulunduklarını zannettikleri seçmenden daha çok oy alabileceğini düşündükleri birisini aday gösterdiler."
Bülent Arınç, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun şahsıyla ilgili bir küçümseme yapmalarının kendilerine yakışmayacağını anlatarak, şöyle devam etti:
"Geçmişte tanıdığımız, bildiğimiz bir insandı ama iddia ediyorum Sayın Kılıçdaroğlu yolda görse kendisini tanımazdı. Aday olacağı kulağına söylendiğine kadar bu Ekmeleddin veya Ekameddin veya Ekmel veya Ekmek denen şahsın ismini bile tanımazdı. Ne yaptığını bilmezdi. Biz biliriz. Onu İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri yapan da biziz, arkasında duran da biziz. Beraber hac ve umre yapmaktan tutun uluslararası konferanslarda onu takdim etmeye kadar biz tanırız, biliriz ama o bilmez. MHP Genel Başkanı bilir, bu kadar bilmez. Adeta sarıldılar, kurtarıcı gibi baktılar. O şahsın kabul edip etmemesi kendi takdiridir. Televizyonda söylediğim için söylüyorum, tekrar ediyorum; bana böyle bir teklif edilse siz bende bir eksiklik mi gördünüz? Tayyip Erdoğan'ın veya Abdullah Gül'ün karşısına siz beni aday çıkarmak isterseniz benim karakterimden şüphe mi ettiniz' derdim. Böyle bir şeyi kabul etmezdim."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Arınç: 'Onu İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri yapan da biziz, arkasında duran da biziz' - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?