Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, "Türk milliyetçileri Hizbullah'ın olduğu yere oy vermez. Türk milliyetçileri, milliyetçiliğin her türlüsünü ayaklar altına alanlara oy vermez, veremez. Bunu sandıkta gösterecekler. 28 Mayıs akşamı seçimi alıyoruz. Ertesi gün, Sayın Genel Başkanımız mazbatayı aldıktan sonra, kendisini Kızılay'da karşılıyoruz ve layık olduğu yere, Çankaya Köşkü'ne, hep birlikte kortejler içerisinde, kendisine güller atarak çıkarıyoruz ve cumhurbaşkanlığına en çok yakışan koltuğa Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğuna kendisini oturtuyoruz. Cumhuriyetimizin harap edilen yerleri yeniden inşa ediliyor. Bundan sonra da cumhuriyetle kavga eden hiç kimse Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını yok sayamayacak. Bundan sonra hep birlikte kardeş gibi huzur içinde yaşayacağız" dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Kuğulupark'ta bu akşam seçim standını ziyaret etti. Programa, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen de katıldı. Burada toplanan kalabalığa konuşan Yavaş, şunları söyledi:
"BU İFTİRALARI BİRİLERİ RANT ALMAYA DEVAM ETSİN DİYE ATTILAR"
"2019 yılında aynı şeylerle karşılaştık, biliyorsunuz. Bir sürü iftiralar… Niye attılar bu iftiraları? Onlarla oyalansın, bir imar değişikliğiyle bir trilyon birileri rant almaya devam etsin, Ankara Belediyesi'nden aldığı müteahhitlik işleriyle Türkiye'nin 100 zengini arasına giren insanların işine devam etmesi için bu koltukları bırakmak istemediler. Bunun için iftira attılar. Ama Ankara halkı inanmadı ve onları sandığa gömdü. Televizyonlara çıkıp ona buna iftira atan böyle bir yönetim yok. Bugüne kadar, oy vermeyenlerle ilgili bir tek demecim yoktur. Onları da kazanmak için çalıştık. Şöyle söylemiştik: 'Seçimi kazandığımız zaman bir zafer kazanmış olmayacağız.'
"MUHALEFETE OY VERMİŞ 24 MİLYON İNSANI TERÖRLE İŞ BİRLİĞİYLE SUÇLAYAMAZSINIZ"
Artık siyasilerin birçoğu, küfürsüz ve hakaretsiz cümle dahi kuramaz hale geldiler. Kendilerine oy vermeyenleri terörizmle suçlamaya başladılar. Oysa siz 2002 yılında iktidarı aldığınızda terör sıfırdı, hiç yoktu, bitmişti tamamen. İnsanlar kardeşçe yaşar hale gelmişti. Ne yaptınız da bu hale geldi? 24 milyon muhalefete oy vermiş insanları, artık siz terörle iş birliğiyle suçlayamazsınız. Türkiye'nin neresine gidersem gideyim gördüğüm şudur: Gençler ve kadınlar ayaklandı. Gençler artık haklarını istiyor, daha okurken işe kimin girip giremeyeceği belli. Birinci turda halktan güven oyu alamadılar. Ama ertesi gün bankaya gidenler, kredi kartından nakit avans çekemez hale geldiler. Bu neyi gösteriyor: Deniz bitmiş, otobüs frensiz şekilde uçuruma doğru gidiyor. Bir tek çaresi var, denemişi denemekle bu işin sonu yok. Eğer denenmişi denemeye devam ederseniz gençler, işsiz kalmaya devam edeceksiniz. Daha kötüsü kadınlar, duyuyorsunuz diyorlar, 'Kadınların çalışmasına gerek yok, onlar narin varlıklar.' Gerçek niyetin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Sonra hastaneye gidiyor kadın doktor arıyor bunlar.
"ZAFER PARTİSİ'NİN DE KATILMASIYLA EKSİK OLAN TAMAMLANDI"
Dolayısıyla artık cumhuriyete, cumhuriyetin kurucu değerlerine sahip çıkmanın son aşamasındayız. Sadece burada değil, bütün hısımlarınızı, akrabalarınızı, komşularınızı aramak suretiyle bir iteklemeye ihtiyacımız kaldı. Gördüğünüz gibi Zafer Partisi'nin de katılmasıyla eksik olan tamamlandı. Meclis'teki yapı da ortaya çıktı. Zaten ülkenin bölünme tehlikesi olduğuna inanmıyorum ama onunla korkuttular. Şimdi Meclis'in yapısı belli oldu. Zaten attıkları yalan çıkmayacaktı: 'Öcalan çıkacak, bebek katili çıkacak, teröristler çıkacak.' 360 oya ihtiyaç var. Bunda bile milletin gözünü bağladılar, bazı siyasi partiler de maalesef onların bu söylemine alet oldu. Açıkça söylüyorum: Kandil'in ipi başkasının elinde, Kandil'dekilerin hepsi Cumhur İttifakı'na çalışmış.
"KAVGA ETMEMİZİ Mİ İSTİYORSUNUZ? ETMEYECEĞİZ"
Sayın Genel Başkanımızı Türkiye'de uzun süredir görülmedik bir şeyi başardı; altı siyasi partiyi, şimdi yedinci siyasi partide buna eklendi, farklı siyasi görüşteki insanları bir araya getirdi ve uzlaştırdı. Buna da karşı çıkıyorlar. Kavga etmemizi mi istiyorsunuz? Etmeyeceğiz. Artık bir araya geleceğiz, birleşeceğiz, uzlaşacağız. Bizi 'altı benzemez' diye itham eden kişilere, onlar da altıyı buldular, ben eğer desem ki, 'Altınız da birbirinize benziyorsunuz', bana hakaret davası açarlar. YSK açıklasaydı, parlamentoda yemin olacaktı. Korktular, bunlar yemin etmeyecek diye. Hala konuşuyorlar, yemin metninden, Türk bayrağından, Türkiye isminden rahatsız. Bunlarla yan yana gelmeyi sindiriyorlar. Ondan sonra Millet İttifakı'nın tertemiz insanlarına hiç alakası olmadığı halde atmadık iftirayı koymuyorlar. Bu zihniyetin ortadan kalkması lazım.
"MECBUR MUYUZ SİZİN GİBİ DÜŞÜNMEYE, ROBOT MUYUZ"
Her gün televizyonda, muhalif herkese hakaret… Nedir bu Allah aşkına? Mecbur muyuz sizin gibi düşünmeye, sizin istediğiniz yere oy vermeye? Allah herkesi farklı farklı yaratmış. Robot muyuz biz? 6o'tan fazla miting yaptım. Her yerde dedim ki, 'Cumhur İttifakı'na oy verenlerin de başımızın üstünde yeri var, hepsi bizim vatandaşımız.' Millet İttifakı'na oy vereceklere 'illet, zillet' her türlü hakareti yapıyorlar. Böyle bir yönetim olabilir mi? İşte kurtulmamız gereken zihniyet budur.
"BİR ŞANS VAR, BU ŞANS MİLLET İTTİFAKI'NI DENEMEKTE"
Ekonomik olarak da 28'inden sonra karşılaşacağınız şey, maalesef çok vahim. Önce kredi kartlarını kapattılar. Ama Millet İttifakı'nın içinde şampiyonlar ligi olarak adlandırabileceğimiz ekonomistler var. İddialılar, 'Biz Türkiye'yi düze çıkarabiliriz' diyorlar. Bir şans var, bu şans Millet İttifakı'nı denemekte. Benim bildiğim iyi bir Müslümanın ağzından bal damlar, hakaret etmez, fitne saçmaz, montaj hiç yapmaz. Dolayısıyla kimin hakiki inançlı, hakiki dindar olduğunu Allahtan başka kimse bilmiyor. Bu nedenle diyorum ki, inşallah bu toplumu ikiye bölen bu zihniyeti ortadan kaldırmak için hep birlikte sandığa gideceğiz. Sadece sandığa gitmekle kalmayacak, sandığa sahip çıkacağız. Ama Ankara'da yaşamayan, Türkiye'nin neresinde olursa olsun ne kadar tanıdığınız varsa lütfen tek tek onları arıylayım, onlardan da oy vermeyenleri ya da sandığa gitmeyenleri, mutlaka ikna edelim. Son çıkış, bundan sonra ne olur gerçekten kestiremiyoruz.
"MUTLAKA AMA MUTLAKA SANDIĞA SAHİP ÇIKACAĞIZ"
Hatırlarsınız muhalif bir şey diyenlere, 'Bunları not alıyoruz' dediler. Aslı nedir bilmiyorum ama hem milletvekili adayı hem içişleri bakanı, otobüste giderken birisi kalp yaptı diye gözaltına alındığını duydum. Bundan sonra bunlarla karışılacağız anlaşılan. Bu nedenle kendi güvenliğimiz, özgürlüğümüz, hem de şimdiye kadar bizim yaptığımız şikayetleri 4 yıldır bekletiyorlar o yolsuzluk dosyalarının tekrar ortaya gelmesi, Ankara halkından çalınanların hesabının sorulması için mutlaka ama mutlaka sandığa sahip çıkacağız ve inşallah ben sonuç alacağımıza inanıyorum.
"AYNI YALANLARA SARILDILAR, AYNI DÜZENİN DEVAMI İÇİN"
Bakınız, Millet İttifakı'nın kazandığı bütün belediyelerde hep şunu söylediler: Hayat tarzınıza, başörtünüze her şeyinize karışacaklar. Ne işçi çıkarıldı ne 11 tane belediye başkanı hiçbirinde böyle bir olay olmadı. Yine korkutuyorlar, sosyal yardımlarınızı Aile Bakanlığı kesecek, kamu dairesinden memurları işten atacaklar. Aynı yalanlara sarıldılar, aynı düzenin devamı için. İşte Millet İttifakı belediyelerinin bu seçimde aldığı sonuç ortada. Tümünde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu birinci çıkmıştır. Daha önce öyle değildi. Demek ki Millet İttifakı belediyelerindeki belediye başkanlarımız kimseyi ayırmamış, daha çok kalp kazanmış ve inşallah Sayın Genel Başkanımız cumhurbaşkanı olduktan sonra da bütün ülkenin böyle olacağına kalpten inanıyorum.
"SİNAN BEY'E OY VERENLER, MİLLET İTTİFAKI'NA OY VERECEKLER BUNA KALPTEN İNANIYORUM"
Sözlerime son verirken tekrar tekrar uzun yıllardır güreşemediğiniz dostlarınızı, tekrar tekrar arayın. Bu elimizdeki son şans olabilir, bunu mutlaka yakalamamız lazım. Elimdeki bir ankete göre, AREA firmasının anketine göre, kazanıyoruz. İnşallah kazanacağız. Çünkü son günlerdeki hem Zafer Partisi'ndeki gelişmeler hem de montajın açık açık ortaya çıkıp itiraf edilmesi hem de dünden beri Sayın Genel Başkanımızın attığı mesajların yasaklanması, Babala TV'nin yasaklanması ve iktidarı en fazla eleştiren, iktidarın da kendisine çok ağır sözler söylediği Sinan Oğan'ı bu kadar söze rağmen yanlarına davet etmeleri gösteriyor ki, zordalar. Bunlar bizim için olumlu işaret. Sinan Bey'e oy verenlerin büyük çoğunluğu da inşallah Millet İttifakı'na oy verecekler buna kalpten inanıyorum.
"TÜRK MİLLİYETÇİLERİ, HİZBULLAH'IN OLDUĞU YERE OY VERMEZ"
Türk milliyetçileri Hizbullah'ın olduğu yere oy vermez. Türk milliyetçileri, milliyetçiliğin her türlüsünü ayaklar altına alanlara oy vermez, veremez. Bunu sandıkta gösterecekler. Alper Başkanımın dediği gibi, 28 Mayıs akşamı seçimi alıyoruz. Ertesi gün, Sayın Genel Başkanımız mazbatayı aldıktan sonra, kendisini Kızılay'da karşılıyoruz ve layık olduğu yere, Çankaya Köşkü'ne, hep birlikte kortejler içerisinde, kendisine güller atarak çıkarıyoruz ve cumhurbaşkanlığına en çok yakışan koltuğa Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğuna kendisini oturtuyoruz. Cumhuriyetimizin harap edilen yerleri yeniden inşa ediliyor. Bundan sonra da cumhuriyetle kavga eden hiç kimse Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını yok sayamayacak. Bundan sonra hep birlikte kardeş gibi huzur içinde yaşayacağız."
Son Dakika › Politika › Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'tan seçim açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?