Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Bölgesi Grubu, 'çözüm süreci'ne ilişkin temaslarını sürdürmek için Kırşehir'e geldi. Heyet başkanı Ahmet Taşgetiren, " Türkiye'de sade insanlarımızın büyük çoğunluğu süreci destekliyor. Kimse kan aksın, evlere genç cenazeleri gelsin, analar ağlasın istemiyor. Bu, 30 yıllık problemli bir süreç. Bunun tamiri 1-2 günde olmaz. Duyguların tamiri zaman alacak. Onun için dillerimizi ve konuşma tarzımızı barışa endekslememiz lazım" dedi.
Akil İnsanlar İç Anadolu Bölgesi Heyeti, bu sabah Kırşehir'e geldi. Heyet üyeleri, ilk olarak, şehit Jandarma Astsubay Ferhat Erdem'in ailesini Kervansaray Mahallesi'ndeki evlerinde ziyaret etti. Ahmet Taşgetiren, Beril Dedeoğlu ve Celalettin Can'ın bulunduğu ziyarette şehit babası Emin Erdem, Türk ile Kürt arasında bir sıkıntının olmadığını söyleyerek, 'çözüm süreci'ni desteklediklerini belirtti. Erdem, "Ülkemizde bizler arasında Türk- Kürt meselesi yoktur. Mesela bizim aile de halamın kızını Kürt'e verdi. Türk- Kürt arasında sorun varmış gibi göstermek istiyorlar. İnşallah sıkıntılarımız düzene girer" diye konuştu. Bunun üzerine Ahmet Taşgetiren, şehit ailesinden dua isteyerek, "Sizler yüreği yangın insanlarsınız. Allah katında duanız kabul olur" dedi. Kuran-ı Kerim okunmasının ardından heyet üyeleriyle aile bir süre daha sohbet etti.
Ardından heyet üyeleri, Makissos Termal Otel'de sivil toplum örgütleri temsilcileri ve basın mensuplarıyla biraraya geldi. Heyeti Başkanı Ahmet Taşgetiren, Başkan Vekili Beril Dedeoğlu, üyeler Vahap Coşkun, Fadime Özkan, Celalettin Can, basın mensuplarının süreçle ilgili sorularını yanıtladı. Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Grubu Başkanı Ahmet Taşgetiren, özetle şunları söyledi:
"Ülkemizde 30 yıldır devam eden terörde 40 bin genç ölmüştür. Anne ve babaların yüreği yanmıştır. Artık buna bir son vermeliyiz. Ölenlerimiz bunun tuzu biberi olmuştur. Birbirimize, bu süreçten vazgeçmeyeceğimize dair güven vermeliyiz. Artık, delikanlılarımızı evermek, kızlarımızı gelin etmek için Kürtler, Türkler, Çerkezler, Lazlar, Sünniler, Aleviler bir araya gelmelidir. Bu ister inanç aidiyeti, ister mezhep aidiyeti, ister etnik aidiyeti açısından olsun toplumun sorunlar yaşadığı konusunda ortak düşünce var. Çözümün bir bütün olarak toplumu rahatlatması gerektiği, bütün insanların hakları konusunda yeterli tatmine ulaşması konusunda bir konsensüs var. Türkiye'de sade insanlarımızın büyük çoğunluğu süreci destekliyor. Kimse kan aksın, evlere genç cenazeleri gelsin, analar ağlasın istemiyor. Bu, 30 yıllık problemli bir süreç. Bunun tamiri 1-2 günde olmaz. Duyguların tamiri zaman alacak. Onun için dillerimizi ve konuşma tarzımızı barışa endekslememiz lazım. Birbirimize, bu süreçten vazgeçmeyeceğimize dair güven vermeliyiz. Artık, delikanlılarımızı evermek, kızlarımızı gelin etmek için Kürtler, Türkler, Çerkezler, Lazlar, Sünniler, Aleviler bir araya gelmelidir. Bu sevinçleri çoğaltan süreci başlatmalıyız."
Akil heyette görev yapanların maaş alıp almadıkları yönündeki bir soruyu ise Taşgetiren, "Ücret almayı kendimize hakaret olarak addediyoruz. Her birimizin işi var. Kendi işlerinin yanında bunu yapıyoruz. Buna rağmen yollara düşmüş durumdayız. Yol ve masraflarımızı devlet tarafından karşılanıyor. Bizim anlamadığımız insanın hiç hayır hasenatı olmaz mı? Türkiye'de rahmetin, sevginin gelişmesi için buradayız. Yüreği geniş bir toplumuz. Kanın durdurulması için yollara düştük. Allah için, ülkemiz ve milletimiz için buradayız. 30 yıldır matem toplumu olduk" diyerek yanıtladı.
Akil insanlara gösterilen tepkinin kendilerine değil, siyasete olduğunu belirten Taşgetiren, "Yapılan girişimler demokrasi tarihimizin ilk tecrübesi. Ne terörün sonlandırılması için ne pazarlıklar yapıldı diye soruyorlar. Hiçir pazarlık yok. Türkiye'de bugüne kadar terörün sonlandırılması için çeşitli hükümetler tarafından 5 kez uygulamaya gidilmiş, ama başarıya ulaşamamıştır. 30 yılda 40 bin insanımız hayatını kaybetmiştir. Adına ne derseniz deyin, savaş deyin, terör deyin, askerin dediği gibi düşük yoğunluk savaş deyin bunun için Türkiye'nin 400 milyar doları gitmiştir. Biz artık bunun sonlandırılması için buradayız. Çünkü Türkiye'de herkes bu durumdan bıkmıştır, halk artık barış ve huzur istiyor" dedi.
Fadime Özkan ise Murat Karayılan'ın "Apo özgür olmadan bu sorun bitmez" sözünü de değerlendirerek, "Arada kalmış bir sözdür. Bu gibi açıklamalar teferruattır. 'Silahlar sussun, fikirler konuşsun' sözleri bizim için önemlidir" dedi.
Toplantıya belirlenen listede isimleri yazılı olan katılımcılar girerken, içeride ve dışarıda yoğun güvenlik önlemleri alındı. Otele gelenler tek tek arandı. Bazı sivil toplum kuruluşları başkanlarının toplantıya çağrılmaması tepkilere neden oldu. Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı Halil İbrahim Cebeci ve üyeler, toplantıya alınmamasına tepki gösterdi. - Kayseri
Son Dakika › Politika › Akil İnsanlar Heyeti Kırşehir'de - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?