Adalet ve Kalkınma Partisi Van milletvekili adayı Vahdettin İnce, örgütün Abdullah Öcalan'ı yalnızlığa mahkum ettiğini ve PKK'nın ise Kürtlere en acı ölümü öğrettiğini söyledi.
Bir kahvaltı salonunda ulusal ve yerel basın mensuplarıyla bir araya gelen AK Parti Van Milletvekili Adayı Vahdettin İnce, adaylık sürecinden bahsetti. AK Parti'de aday gösterilmesinin kendi fikri olmadığını, parti tarafından yapılan teklif doğrultusunda aday olduğunu ifade eden İnce, "Van'daki adaylığım, adaylıktan öte bir şeydir. Bu bir görevdir. Suriyeli kadınların ve Suriyeli çocukların düştüğü duruma kadınlarımızın düşmemesi için elimizi taşın altına koymalıyız. Bu nedenle AK Parti'deyim" dedi.
Kürt meselesinin Türkiye'nin lokomotif meselesi olduğunu, yaşanılan bütün sorunların, kavgaların, sosyal, siyasal ve ekonomik sorunların mutlaka Kürt sorunuyla ilgisi olduğunu ifade eden İnce, Kürt sorunu çözülmediği sürece, Kürtlerin siyasi ve tarihsel kimliklerine uygun bir çözüme kavuşturulmadığı sürece bu sorunun hep devam edeceğini söyledi. Kürt meselesinin zaman kaybedilmeden çözülmesi gerektiğinin altını çizen İnce, "Gittiğim her yerde Kürt sorununa değiniyorum. Çünkü Türkiye'de Kürt sorunu gibi yakıcı, yıkıcı, insanların ocaklarını söndüren, ülke kan kaybederken, insanlar evlatlarını kaybederken böyle ağır bir sorun karşısında başka tür meselelere ilgi de duymak istemiyorum" ifadelerini kullandı.
80 yıllık cumhuriyet tarihine bakıldığında gelen giden bütün iktidarların Kürtlerle ilgili hiçbir olumlu adım atmadığını belirten İnce, "Ret etmişler, inkar etmişler, asimile etmişler, psikolojik baskı uygulamışlar ya da tek parti döneminde olduğu gibi katliamlara uğratmışlar veya sürgünlere maruz bırakmışlar. Bu millet açısından korkunç bir süreçtir. Kürtlerde hep kimliklerini, asaletlerini koruyarak bu döneme gelmişler. Ama AK Parti döneminde ilk defa bir değişiklik oldu. Kürt kimliği tanındı, Kürtlerin önündeki psikolojik bariyerler atlatıldı ve Kürtçenin okullarda seçmeli ders olması ile anadilde eğitimin önü açıldı. Bunun daha da önünün açılacağını düşünüyorum. AK Parti'nin duruşu da bunu gösteriyor. Kürtçe hak ettiği yere gelecektir. AK Parti'nin düşüncesi bütün bunlara açık bir düşüncedir. Çünkü AK Parti'nin gelmesiyle faili meçhuller kesildi, olağanüstü hal kaldırıldı, TRT Kürdi açıldı, Kürtçe basınının önündeki bütün engeller kaldırıldı. Bu hayırlı adımların arkasının gelmesi ve devam etmesi için bizde böyle bir tercihin doğru olacağına inanarak bu yola baş koyduk" diye konuştu.
"BENİM KAVGAM, KÜRT İNSANI KAVGASIDIR"
Kürtlerle Türklerin beraberliklerinin hep bereketli sonuçlar doğurduğunu dile getiren İnce; Çaldıran'da, Malazgirt'te ve yakın tarihlerde de bütün bunları gördüklerini söyledi. Kürtlerle Türklerin çatışmasız, barışçı, kardeşlik içerisinde el ele vermeleri ile bölgenin kaderini değiştirdiklerini vurgulayan İnce, "Bunun tekrarlanmaması için hiçbir neden yoktur. Ahmed-i Hani, Fakiye Teyran, İdris-i Bitlisi, Melayı Ciziri ve bütün o mirlikler o dönemlerde olmuştur. Kürtler hep barış zamanında kazanmışlardır. Ama Kemalist rejiminin, Kürtlerin barışa kaymamaları için ekonomik, siyasal ve dini olarak hep bir planı olmuştur. Kürtlerin yasal ortamlarda çalışmalarına izin vermemiştir. Kürt hareketlerini de suça bulaşmaları için her türlü psikolojik baskı uygulamıştır. Fakat bütün bunların neticesinde Kürtlerin kaybettiklerini gördük. Kürtlerle devlet arasındaki bu kavgada hep insanımız kaybediyor. Hep insanımız mağdur ediliyor. Benim kavgam, Kürt insanı kavgasıdır. Ne olursa olsun, adilce olsun. Kürtleri tatmin eden bir sonuç olsun. Kürt insanı, bu memleketin hür ve eşit bir vatandaşı olsun. Türkler neye sahipse, Kürtler de onlara sahip olsun. Ama bütün bunlar biraz süreç meselesidir ve ben AK Parti'de bu potansiyeli görüyorum" şeklinde konuştu.
Kürt siyasal hareketinin 7 Haziran seçimlerinden sonraki tutumundan dolayı hayal kırıklığına uğradığını ifade eden İnce, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarihte ilk defa Kürtler parlamentoya çok güçlü bir grup gönderdi ve bu grup maalesef Şerefettin Elçi'nin bir kaç aylık bakanlığının o kazanımlarına kadar bir kazanım sağlamadı. Bu Kürt siyasal hareketinin siyasetsizliği, bize yine kaybettirdi. Yeni bir şiddet ortamına evrildik. Halbuki 80 milletvekili ile insan o meclisin tozunu attırırdı. Kürtlerin haklarıyla ilgili kanun üstüne kanun, öneri üstüne öneri verip adeta meclisi bunaltıp kilitleyebilirdiler. Bunu yapamadılar ve siyasetsizlik, şiddete yeniden yol açmak zorunda kaldı. Bütün bunların bitmesi gerek. Bütün bunlar Kürtlere kaybettiriyor."
"İNSAN ÖLÜMLERİNDEN DAHA YIKICI OLAN KÜLTÜREL ÖLÜMDÜR"
Şu anda milyonlarca Kürdün Türkiye'nin batısında, göçmen duruma geldiğini ifade eden İnce, "Biz hep insan kaybından, insan ölümlerinden bahsediyoruz. Bunun yanında kültürel soykırım söz konusu. Kürtler dilini unutuyorlar. İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de Kürt çocukları, Kürtçe konuşmuyorlar. Dengbejler, çiroklar, hepsi sahipsiz kalıyor. Köklerimizden koparılıp getiriliyoruz ve orada kalıyoruz. Asıl soykırım budur. Kültürel soykırım, kimsenin Kürtçe konuşmamasıdır. Bunun sebebi de şiddettir. Şiddet ortamı olursa insanlar orayı terk ederler. İnsan ölümlerinden daha yıkıcı olanı, kültürel ölümdür" açıklamalarına yer verdi.
"ÖRGÜT, ABDULLAH ÖCALAN'I YALNIZLIĞA MAHKUM ETTİ"
PKK ve HDP'nin Abdullah Öcalan'ın görüşlerini artık dikkate almadığını belirten İnce, "Öcalan'ın görüşlerini dikkate almayan kendi örgütüdür. Şu anda onu dışlayan, onu belki de yalnızlığa mahkum edenler onlardır. Abdullah Öcalan, son süreçte çok yapıcı bir rol oynadı. Türkiye'nin genelinde açlık grevi, Gezi olaylarında olumlu bir noktaya doğru gelmiştir. Ama 'O, bizim irademizdir' diyenler, onun açtığı perspektiften bakmadılar olaya. Hala şiddet devam ediyorsa AK Parti'den ziyade kendi örgütü onu yalnız bıraktı. Etkisizleştirdi. Abdullah Öcalan, şu anda kendi iradesiyle konuşmuyor. Konuştuğunda sözlerinin dikkate alınıp alınmayacağından emin değildir. Eğer örgüt, daha önceki tutumlarında onu destekleyen, onun durumunu pekiştiren bir konum alsaydı, belki şu anda halihazırda konuşurdu. Çünkü Abdullah Öcalan, barışı hedef alan bir tutum, örgüt ise her halükarda şiddeti esas alan bir tutum içerisindedir" dedi.
HDP'nin "MHP ile yürüyebiliriz, AK Parti'nin olduğu bir koalisyonun ne içinde ne dışında olmayız" açıklamalarına da değinen İnce, "Niye AK Parti ile olmazsınız? MHP, 'Kürt yokmuş, kart-kurttur' demiş. Hiçbir şey yapmasa bile bu bir hakarettir. 'Ben bununla yürürüm' diyorsun, ama 'Kürt vardır, Kürtçe vardır' demekle yetinmemiş, önünü açmış, buna karşı şiddeti başlatmışsın. Acaba iktidar alanını elinden aldığı için olmasın? Çünkü suistimal edeceğin, kullanacağın bir şey kalmıyor. Dolayısıyla düşmanlığın en büyüğünü buna karşı yapacaksın. CHP ile niye bu kadar içli dışlısın? Bütün Kürt katliamlarının altında CHP'nin imzası var. Niye bunlara bu şiddeti uygulamıyorsun da sıra Erdoğan'a gelince, Kuran-ı sallamış. Bunun için savaş mı başlatmak lazım. Üstelik Erdoğan, 'Biz Kürtçeyle ilgili adım atıyoruz, biz laf üretmiyoruz, iş yapıyoruz' diyor. Ben PKK'nın yayın organlarını da takip ediyorum ve en büyük Kürt kanalı TRT Kürdi'dir. Hatta Kürt milliyetçiliği yapıyoruz, diye şikayetlerde alıyoruz. Dolayısıyla bu savaşın hiçbir ahlaki temeli yoktur. Erdoğan sadece devletin yaptığı o jenosit siyasetini ayıklamaya çalışan bir tutum içerisindedir. O da tabi ki zaman alacaktır" ifadelerini kullandı.
"PKK, KÜRTLERE EN ACI ÖLÜMÜ ÖĞRETİYOR"
Kürtlere en acı ölümün PKK tarafından yaşatıldığına vurgu yapan İnce, "Önemli olan gidenlerin de gelenlerin de halkın çıkarlarını esas almasıdır. Özellikle Kürtlerin mücadelesini verenlerin, Kürtlerin çıkarlarını öne çıkarması lazım. Bir Kürt çocuğu daha nasıl ölmeyebilir, onun derdine düşmesi gerekir. Yoksa biraz daha nasıl ölebilirizin derdine düşmemek lazım. Kürtler kadar ölümü iyi bilen bir millet yoktur. Kürtler ölümü çok iyi öğrenmişler. Kaçakçılarla, eşkıyalarla ölümü öğrenmişler, jandarmadan öğrenmişler, komandodan öğrenmişler, herkesten öğrenmişler. Bir de PKK öğretiyor ama daha acıklı olanıdır o" ifadelerine yer verdi.
Türkiye'nin Suriye gibi olma ihtimalinin yüksek olduğuna da değinen İnce "Eğer biz varlığımızın, bu coğrafyadaki beraberliğimizin kıymetini bilmesek, Suriye'nin geldiği o duruma gelmemek için hiçbir neden yoktur. Potansiyel vardır. Allah korusun aynı duruma düşeriz" şeklinde konuştu. - VAN
Son Dakika › Politika › AK Parti'li İnce, Gazetecilerle Bir Araya Geldi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?