Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, CHP'ye yönelik, "Mısır halkıyla bizim hiçbir problemimiz yok. Mısır, bizim aziz ve kadim dostumuzdur ama darbecilerle problemimiz var, sizlerle problemimiz olduğu gibi, siz de darbecisiniz" sözleri Genel Kurul'da tartışma yarattı.
Davutoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda, 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerindeki görüşmelerde eleştirileri yanıtladı.
62. Hükümet olarak ilk bütçeyi sunduklarını belirten Davutoğlu, görevi alır almaz hemen hükümet programını okuduklarını anımsattı.
Davutoğlu, "Bazı beklentiler muhtemelen şuydu: Hükümet, geride kalan 8-9 ayı kapsayan, seçime kadar, bir program yapar, geçici bir program sunar. Hayır, arkadaşlarıma talimat verdim. Değil 8-9 aylık; 4 yıllık, 9 yıllık, 2023'e kadarki programın ana çerçevesini çizeceğiz. İkinci atılım hamlesini ve yeni Türkiye'nin yükselişinin programını yapacağız" dedi.
Davutoğlu, şunları kaydetti:
"İleri demokrasi, insani kalkınma, yaşanabilir mekanlar ve çevre, güçlü ekonomi, öncü ülke. İşte, 2023 vizyonumuz bu. Biz bu vizyonu gerçekleştirmek için çalışırken sizin hayalleriniz buna yetişemez sayın Kılıçdaroğlu. Bizde strateji de var, ufuk da var, vizyon da var, sadece eleştirmek yok. Hemen orta vadeli programı açıkladık. Şimdi, tabii, ekonomiyi statik zannettikleri için şaşırıyorlar. 'Niye 12 yıldır yapısal dönüşüm programları…' diyor. Dünya değişiyor, ekonomi dinamik, küresel krizden çıkmışız. G-20 Toplantısı'nda herkes yapısal reform çabasından bahsediyordu, sadece iki ülke yapısal reform paketi açıklayabildi: Türkiye ve Meksika. Dünya ekonomilerinde şu anda 'yüzde 2 kalkınmayı nasıl sağlayacağız? diye tartışıyor. Biz normal hedef olan yüzde 2 kalkınmanın dünya ortalamasının 2-3 mislini gerçekleştiriyoruz bu şartlarda; bunu gerçekleştirmeye de devam edeceğiz. Yapısal, sektörel 25 alanda programı açıkladık, 9'unda detayları verdik, 1300 eylem planı açıkladık ve inşallah bunları tek tek gerçekleştirdiğimizde de Türkiye'de reel sektörün canlanması, ihracatın ithalatı karşılama oranının en üst düzeye çıkması sağlanacak ve en önemlisi de Ar-Ge alanında çok ciddi atılımlar yapacağız.
Geçen hafta inovasyon toplantısında ki 'uygulamalı buluş' diye Türkçeleştirme teklifinde bulundum, inovasyon haftasında zikrettik. Biz iktidara geldiğimizde Gayrisafi Milli Hasıla'dan Ar-Ge'ye ayrılan pay sadece yüzde 0,55'ti; şu anda 2 misline çıktı, yüzde 1. En kısa zamanda gelişmiş ülkelerdeki nispetlere, yüzde 3'e doğru çıkacağız, hedefimiz bu. Her yerde Ar-Ge çalışmalarını teşvik ediyoruz. Eğitim ve diğer alanlarda bu çalışmaları sürdürmeye kararlıyız.
Kısaca, milli, aidiyet bilincimiz güçlendiğinde, buna dayalı olarak milli irade tahkim edildiğinde, demokrasi sağlam zeminlere oturduğunda, ekonomi sağlam, ayakları üstünde durduğunda dünyada da itibarlı bir ülke haline gelirsiniz."
-"Kiminle sıkıntımız var biliyor musunuz sayın Kılıçdaroğlu"
"Yüz sene önce bizi komşu halklardan kopardılar, milletimizi parçaladılar. Biz dış politikamızı komşu halklarla bütünleşme üzerine kurduk" diyen Davutoğlu, bir ay içinde Bağdat'a ve Erbil'e gittiğini, Abadi'nin de Türkiye'ye geleceğini kaydetti. Davutoğlu, "Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nde ortak kabine toplantısını tekrar başlatıyoruz, size kara haber. Yunanistan'daydık, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı yaptık. Sayın Putin Ankara'ya geldi, Üst Düzey İşbirliği Konseyi Toplantısı yaptık. Hani 'Komşularla sıkıntı var' deniyor ya, bakın, başladık, hepsiyle yapıyoruz" dedi.
"Kiminle sıkıntımız var biliyor musunuz sayın Kılıçdaroğlu?" diye soran Davutoğlu, "İşte, o gördüğünüz küçücük Suriyeli kızı buraya gönderen Beşşar Esad'la sıkıntımız var ve olacak. O bahsettiğiniz küçücük kız var ya, eğer sizin sözünüzü dinleyip kapımızı onlara kapatsaydık şu anda yaşamıyor olacaktı. Halep'in üzerine bombalar yağarken, Türkmenler Bayırbucak'ta katledilirken, İdlip'te Kürtler, Türkmenler, Araplar katledilirken, siz oraya heyet gönderdiniz. Bayırbucak Türkmenleri katledilirken heyet gönderdiniz, elini sıktınız Beşşar Esad'ın. İşte, biz onlarla problemliyiz. Bir daha ilan ediyorum, nerede zalim varsa onunla problemliyiz, bu bize onurdur. Nerede mazlum varsa onunla kucak kucağayız, bu da bize onurdur" diye konuştu.
-"Darbeci" tartışması
Davutoğlu'nun, "Bizim Mısır halkıyla bir problemimiz yok. Kılıçdaroğlu Kahire'ye hiç gitmediği için… Bir giderseniz, bir taksiye binin, eminim Türk'sünüz diye para almaz sizden, çünkü hepsi bizi bilir. Mısır halkıyla bizim hiçbir problemimiz yok. Mısır, bizim aziz ve kadim dostumuzdur ama darbecilerle problemimiz var, sizlerle problemimiz olduğu gibi, siz de darbecisiniz" sözleri, Genel Kurul'da tartışma yarattı.
CHP Grup Başkanvekilleri ayağa kalkarak Davutoğlu'nun bu sözlerine itiraz etti. CHP'li milletvekilleri masalara vurmaya, AK Parti'ler de alkışlamaya başladı. CHP'den ve AK Parti'den bazı milletvekilleri ön sıralara doğru yöneldi ve karşılıklı sataşmalar yaşandı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Böyle bir müzakere yapamayız, sayın Başbakan ne dediğini açıklar. Tatmin olmazsanız İçtüzüğe göre işlem yaparız. Sayın Başbakan ne kastediyorsunuz bununla, açıklar mısınız, bunu bir tavzih edin" dedi.
"Hiddetlenmeyin, daha sorularınıza cevap vereceğiz" karşılığını veren Davutoğlu, "Mısır halkını bizim düşman yaptığımızı söylediniz. Ben de darbe döneminde, Mısır'da darbe olmuşken oraya heyet gönderdiğiniz için sizi darbecilikle suçluyorum, tamam mı? Siz bu ülkenin Cumhurbaşkanı'na hakaret edeceksiniz, hükümetine başka bir milletle problemli hale getirdin diyeceksiniz, en ufak bir eleştiride tepki göstereceksiniz" diye konuştu.
İtirazların sürmesi üzerine TBMM Başkanı Çiçek, "Sayın Başbakan konuşmasını tamamlar, görüşlerini açıklar, bir sataşma, itham varsa cevap verirsiniz. Söz vermezsek o takdirde bu tür itirazlar yaparsınız. Bırakın sayın Başbakan konuşmasına devam etsin" sözleriyle araya girdi.
CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, yeniden ayağa kalkarak, Davutoğlu'ndan sözlerini geri almasını istedi.
Başbakan Davutoğlu, "Benim neyi kastettiğim çok açıktır. Biz, Mısır halkıyla beraberiz, darbecilere karşıyız. Siz de darbenin yapıldığı dönemde heyet gönderdiniz, kastettiğim budur" karşılığını verdi.
Davutoğlu'nun "Neden bu kadar ağır bir ifade kullanmak zorunda kaldım biliyor musunuz sayın Kılıçdaroğlu?" sözleri üzerine, Çiçek yeniden araya girerek, Başbakan Davutoğlu'nu, Genel Kurul'a hitap etmesini istedi.
-"Ailemle ilgili bir şey söylersen cevabını alırsın"-
"Bizim siyasetimizin esası ahlak, erdem, irfan olacaktır" diye sözlerini sürdüren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Siz şöyle döndünüz ve ben başta olmak üzere bütün Bakanlar Kurulu'na 'tabi sizin çocuklarınızın iş problemi yok' diyerek anonim bir suçlamada bulundunuz. Kastettiğiniz şey şu: Bizim çocuklarımız haksız yere bir yerlerde istihdam ediliyor, öyle mi? Peki. Bakın, benim çocuklarımla akrabalarım hepsi meydanda, bakan arkadaşlarımın da... Yalnız size bir belge göstereceğim. Sene 1997. Sayın Kılıçdaroğlu, o yıllarda müsteşar yardımcısı ve SSK Genel Müdürü. Kılıçdaroğlu'nun oğlu ki ben siyaset ile aileyi karıştırmaya ilkesel olarak karşıyım ama madem ki siz döndünüz bizi, bütün bu heyeti anonim olarak suçladınız, şimdi duyacağınız sözleri sabırla dinleyin. Kılıçdaroğlu'nun oğlu, 14 yaşında, ilköğretim son sınıf öğrencisi, bir şirkette işe giriyor, 1 Mart 1997. İşten çıkış tarihi 1 Mayıs 1997. O günlerde emeklilik yaşıyla ilgili bir düzenleme var. 14 yaşındaki çocuğunuzu işe alıyorsunuz, sigortalı yapıyorsunuz, çocuk okuldayken işte çalışıyor görünüyor sonra da çıkartıyorsunuz. 14 yaşında bir çocuğun nasıl sigortalı yapıldığını açıklayın. Bana dönüp ailemle ilgili bir şey söylersen cevabını alırsın.
Aslı Kılıçdaroğlu, doğum tarihi 1976, 19 yaşında, 1 Nisan 1995'te işe giriyor, 30 Nisan'da işi bırakıyor. Sadece sigortalı olarak işe başlamış olmak için yapılıyor bu işlem, sizin döneminizde. Zeynep Kılıçdaroğlu, hepsinden özür diliyorum, çocuklarınızın bir kabahati yok, kabahat size ait ama bunu söylemek zorunda bıraktınız."
Davutoğlu'nun sözlerinin bu kısmında HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve CHP'li milletvekilleri ayağa kalkarak itiraz etti.
TBMM Başkanı Çiçek de, "Sayın Başbakan, konuyu çok kişiselleştirmeden konuşalım lütfen" dedi.
Başbakan Davutoğlu, sözlerini "Genel Başkan Yardımcınız bir takım iddialarda bulundu. KPSS, birilerinin fısıldamasıyla, KPSS sınavını çalan bazı çevrelerin... Sınavsız alım iddiası. Burada onlarca Kılıçdaroğlu ve önceki soyismi Karabulut ve Gündüz ailelerinin isimleri var..." diye sürdürdü.
TBMM Başkanı Çiçek yeniden araya girerek, "Sayın Başbakan konu yeterine anlaşıldı. Lütfen konuyu çok fazla kişiselleştirmeden Genel Kurul'a hitap edelim" diye konuştu.
Davutoğlu da, "Sayın Kılıçdaroğlu, bu dosyayı size yollarım. Sizin imzanızla sizin hakkınızda teftiş kurulunun raporu var. Açık bir şekilde söyleniyor ki ilave puanlarla kazanan sayısının artırıldığı. Eğer siyasete seviye getireceksek ailelerimizi bunun dışında tutalım ama dönüp anonim olarak hükümete bir ithamda bulunamazsınız. Buna izin vermeyiz" ifadelerini kullandı.
"Şimdi Kılıçdaroğlu'nun takdir edeceğim" ifadesini kullanan Davutoğlu, " Ebu Zer'i biliyor, çok önemli. Bir kaç gün önce din dersi bağlamında Ortaçağ karanlığı diye sözler sarfettiniz. Bize 'Ortaçağ karanlığı' dediğiniz dönemin aydın siyasetçisidir Ebu Zer. Biz, onun yolundayız. Hacı Bektaşi Veli'nin dönemidir, Ehlibeyt'in dönemidir, 12 İmam'ın dönemidir. Ebu Zer'i okuyun, daha başkalarını da okursanız, medeniyetimizin köküne vakıf olma ihtimaliniz var'" dedi.
- TBMM
Son Dakika › Politika › 2015 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?