TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, İçişleri Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler sürüyor.
İçişleri Bakanlığı bütçesi üzerinde konuşan HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, ülkenin "yaralı belleğe sahip olduğunu" belirtti. Dersim olaylarında Seyid Rıza ile oğlunun idamına işaret eden Zozani, ülkenin bir kesimin olayları zafer, bir kesimin ise yenilgi olarak baktığını, geçmişte yaşananların aklıselimle değerlendirilip sağlıklı sonuç çıkarılmaması durumunda ülkenin ve demokrasinin zarar göreceğini söyledi.
" Türkiye'nin yaralı belleği bu olaylarla yüzleşmeden iyileşemez" diye Zozani, bir kayıt dinleteceğini belirterek, cep telefonundan Hakkari Yüksekova'da 8 Kasım 2014'te güvenlik güçleri tarafından halka yönelik hoparlörden yapılan konuşmayı dinletti.
Zozani, "Başka ülkede olsa kıyamet kopar, herkes itiraz eder. Bir polisin zırhlı araçla halka her türlü küfrü ettiğini duyan tüm milletvekilleri birlikte kıyamet koparmalı. Ama bir itiraz duymadım. Herkes kendi cenahından olaylara müdahil olur ve resmi okursa, doğru sonuç çıkaramayız. Vali çıkıp kabul etmiştir. 6-7 Ekim olaylarıyla ilgili HDP'ye yönelik linç kampanyası kime ne kazandıracak? Olayları birlikte araştıralım ve lanetleyelim. Vandalizm, Van'da vatandaşın aracını olaylara sürüklemektir. Suçluyu erken buldunuz ama bulduğunuz suçlu değil. Devletin suçüstü halini gizlemek için suçu başkalarına attınız. Bu devlet sizin olduğunuz kadar benim de devletim, MHP'nin, CHP'nin olduğu kadar benim devletim. İşi gücü hamaset olanlardan daha fazla bağlarla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım" diye konuştu.
HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, 6-7 Ekim olaylarından sonra Yüksekova ve Diyarbakır'da askerlerin sivil haldeyken öldürüldüğünü, bunu kınadıklarını ifade etti. Diyarbakır'daki olaylarda 200'e yakın gözaltı ve 40 tutuklu olduğunu, Yasin Börü'nün linç edilmesine karışan 60 kişi ile ilgili görüntü olmasına tek gözaltı veya tutuklu bulunmadığını, Bingöl olayıyla ilgili de yapılan açıklamaların doğru olmadığını savunan Tan, olaylarla ilgili gerçek faililer ortaya konulmadıkça geçmişteki gibi JİTEM ve derin devlet tartışmaların yaşanacağını ileri sürdü.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, AK Parti Grubu'nda İçişleri Bakanlığı görevini yapabilecek milletvekilleri bulunduğunu savunarak, "Mülkiyeli olmayan, valilik ve Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış birinin bakan yapılmasının kıymeti harbiyesi olduğunu" söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan iken bazı stratejik noktalara kendisine kara kutuluk yapacak, sırlarını paylayacak, dışarıya ser verip sır vermeyen kadroları işbaşına getirdiğini, bunlardan birinin Efkan Ala olduğunu kaydetti.
Gezi olaylarında yaşamını yitirenlerin sorumlularının karşısında oturduğunu savunan Çam, şunları söyledi: "Bakan'ın soğuk ve donuk yüzünü görünce vücuduna 13 kurşun isabet eden Uğur Kaymaz'ı, Uludere'de hayatını kaybeden 9-21 yaşları arasındakileri, Reyhanlı'da öldürülenler aklıma geliyor. Bu tesadüf değil. İstanbul Siyasal'dan mezun bakanın dönem arkadaşlarının bir çok yere gelmesi özel örgütlenmeye işarettir. Ala, döneminde şiddet doruklara çıktı. Polis emir kulu. 12-16 saat çalışan polis kardeşlerimiz, vur deyince öldürüyorlar. Önümüzdeki dönem TSK, Emniyet ve jandarma için Güvenlik Bakanlığı kurulacak, başına da Sayın Bakan getirilecektir."
-Ala, "Bakan sallıyor" ifadesine tepki gösterdi
CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin, AK Parti'nin türbanı ve inancı kullanarak toplumu yönlendirme içine girdiğini belirterek, Komisyon'da bulunan 73 bürokrat içinde tek bir kadın bürokrat olmadığını söyledi. Keskin, "Nerede temsilde eşitlik, kadın hakları. AKP; kadının toplumsal ve siyasal yaşamda yer almasını istemiyor ancak onlardan oy deposu olarak yararlanıyor" görüşünü savundu.
Keskin'in, "Bakan'ın sunuşunda hiçbir şey yok. Bakan sallıyor" demesine Ala tepki göstererek, "Size yakışan üslubu kullanın" dedi. Keskin, "Dinlemeler yapılırken bakanlığınız kurumları veya yetkilileri yok muydu? Dinlemeyi yapan Gülen'den talimat alan 3-5 polis miydi, yoksa daire başkanı bu işin içinde miydi? Siz o zaman ne yapıyordunuz, helva mı satıyordunuz?" dedi.
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, "Kürdistan" tartışmasına işaret ederek, "Bu bakış açısına göre Atatürk'ten Erdoğan'a kadar herkes terörist. Birbirimizi anlamak çok mu zor? 77 milyonunun yaşadığı 30 yıl çatışmanın acısını çok iyi anlamak lazım. 21. yüzyılda Ortadoğu kaynıyor. Yapılması gereken önce evin içini düzeltmektir. Çözüm Süreci'nin sert yasalarla, silahlarla, güvenlik güçleriyle sağlanacağına inanmıyorum. Birlikte yaşamanın hukukunu yapamamak kimin suçudur? İki yıl çatışma olmadı. TSK ile PKK yüzde 99,9 ateşkese uydular. Ateşkese uymayanlar karanlık güçler, provokatör güçler, ajanlar, hem sivile hem askere silah uzatanlardır. Bunu cesur şekilde hep beraber göğüsleyeceğiz. Madem İstiklal Savaşı'nda kader biriliği yaptık, bunun çözümünde de yapacağız. Burada hendeklere, üç-beş kişinin yaptığı hatalara takılmayın" diye konuştu.
-Basın, tartışma konusu oldu
Komisyon'da, kameraların görüşmeleri izlemesi tartışma konusu oldu.
Kameraların Başkanlık divanı önünde yer almasına tepki gösteren Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç'in "ben kimseyi göremiyorum" demesine HDP'li Zozani, "Bizi görmeseniz de olur" dedi.
AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi, kameralara işaret ederek, komisyon çalışmalarına katkı sunamadıklarını belirtti. Bunun üzerine Bilgiç, kameramanların Komisyon çalışmalarını engellemeyecek şekilde çalışmalarını, aksi takdirde kendilerini dışarıya çıkartacağını söylemesine CHP'li üyeler tepki gösterdi.
CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin, kameramanların kendi taraflarına gelebileceğini ifade ederek, "Bizim önümüzü kapatma özgürlüğünüz var" dedi.
Bazı muhalefet milletvekillerinin "her şeye para buluyorsunuz, Komisyon'a para yok mu? Siz de diktatör oldunuz" demesine Bilgiç, "Komisyon salonu önümüzdeki yıl düzenlenecek" karşılığını verdi.
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, İçişleri Bakanı Ala'ya, "Basının haber alma özgürlüğü kısıtlanıyor, sizi kutluyorum sayın Bakan" dedi.
-"Kürdistan" tartışmasının ifadeleri
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, aradan önceki "Kürdistan" tartışmasına işaret ederek, "Sayın Erdoğan da Sayın Davutoğlu da Irak bölgesel yönetimi için 'Kürdistan' dedi. Böyle bir kavram hakaret değil, tutanaklardan çıkarılmasını istiyorum. Muhalefetin işi gücü biz olmuşuz. Başkanlık Divanı olarak bize karşı özür borcunuz var" dedi.
HDP'li Zozani de tartışmaya işaret ederek. "Burada terörist milletvekili yok. Halkın oylarıyla seçilen milletvekiline 'terörist' demek doğru bir tutum değil. Divan olarak sizin de buna sessiz kalışınızı tasvip etmiyorum" diye konuştu.
Başkanvekili Bilgiç'in "tutanaklardan çıkma olmuyor" demesine Kaplan, "bal gibi oluyor" karşılığını verdi.
Bilgiç, "Tutanaklardan kelimeler çıkartılamıyormuş. Komisyon kabul ederse, dipnot olarak yazılıyor" diyerek ifadelerin çıkarılmasına ilişkin tutanaklardan dipnotun yer almasını oya sundu. Dipnotun yer alması kabul edildi. - TBMM
Son Dakika › Politika › 2015 Yılı Bütçe Görüşmeleri Devam Ediyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?