TBMM Genel Kurulu'nda; RTÜK, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, TDK ve TTK'nın 2014 yılı bütçe görüşmeleri sürüyor.
BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, bugün televizyon haberciliğinin geçmişteki protokol haberciliğinin daha gerisinde olduğunu belirterek, basındaki en önemli sorunun kartelleşme olduğunu savundu. Zozani, "Kullanılan dil ve üslup son derece ayrımıdır. Irkçı, toplumun değerleriyle alay eden diziler ile bunun üzerine inşa edilen habercilik üslubu vardır. Haberde hiçbir zaman objektiflik olmaz. Sürekli iktidarın övüldüğü bir ortamda doğru habercilikten söz edilemez. Giderek kötüleşen bir basın yayın sektörü var. TRT'nin BDP'ye garezi nedir? Bir yılda 43 dakika yer vermiş BDP'ye. Sadece Başbakan Yardımcı Arınç bir yıl içinde TRT'de kaç saat program yaptı?" diye konuştu.
Meclis'in bütçe görüşmelerinde kendilerinin muhalefet şerhini sansürleyerek bir ayıba imza attığını savunan Zozani, MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu'nun "bana Kürdistan adıyla bir kitap, harita getirin kabul edeceğim" dediğini hatırlattı. 1893 ve 1683 tarihli üç harita gösteren Zozani, "Bunların içinde Kürdistan haritası var. Çerçeveleyip isteyenlere göndereceğim. Meclis Kütüphanesinde Şemsettin Sami'in kitabını isteyin, içinde Kürdistan tarif ediliyor. Size kapak olsun diye okuyorum. Yıllarca TTK Başkanı yapıp, bu kadar belgeleri biliyorsunuz ama hala ret ve inkar ediyorsunuz. Kutluyorum sizi. Bu belgelerden sonra buraya çıkıp, özür dileyin" dedi.
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu sataşma gerekçesiyle söz alarak, Hakkari'de yapılmış arkeolojik kazıda Türk mezar taşları olduğunu belirterek, tabletten gösterdi. Zozani'nin gösterdikleri haritaların 1890 yılından sonraya ait olduğunu ifade eden Halaçoğlu, bunların siyaseten yapılmış haritalar olduğunu savundu. Halaçoğlu, bin 500 yılın ait bir harita göstererek, "Burada Kürdistan; bir kısmı İran'da olmak üzere Süleymaniye, Erbil ve Nuristan bölgesi olarak gösteriliyor. Siyaseten ortaya konulmuş haritalarla karşıma gelmeyin, kadim tarihinizle gelin" diye konuştu.
BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, azınlık vakıflarının 1936 yılında sonra bağış ve satın alma yoluyla gayrimenkul edinmeyi sürdürdüklerini, bunun Yargıtay'ın 1974 yılındaki kararına kadar devam ettiğini belirterek, ancak bu kararla yeni mal edinmelerinin engellendiğini ve peş peşe açılan davayla yüzlerce taşınmaza el konulduğunu anlattı. Son yıllarda AİHM'de açılan davaların da etkisiyle önemli düzenlemeler yapıldığını, ancak mazbutaya alınanlarla ilgili çözüm üretilmediğini savunan Dora, 1912 yılından başlayarak 1936 beyannamesinde kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın gayrimüslim cemaat vakıflarının ellerinden alınmış ve mazbutaya bırakılmışlar da dahil olmak üzere hiçbir şart ileri sürülmeden kendilerine iade edilmesinin beklendiğini söyledi.
Heybeliada Ruhban Okulu'na hala izin verilmemesinin Lozan Antlaşması'na aykırılık teşkil ettiğini savunan Dora, bunun hem Lozan hem de uluslararası hukukun ihlali olduğunu, ayrıca Türkiye'nin prestijini de zedelediğini savundu. Cemevlerinin yasal statüye kavuşturulmamasının da ayrımcılık olduğunu ifade eden Dora, azınlıkların karşılaştığı tüm sorunların çözüme kavuşturulması, kilise ve sinagog gibi yapıların restorasyonu için Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesinden daha fazla kaynak aktarılmasının toplumsal barışa katkı sağlayacağını ifade etti.
BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, Türk ve Türklük empoze edilerek ülkede yaşayan halkların kültürlerini inkar eden kurumların kendilerini revize etmeleri ve yenilemeleri gerektiğini, sadece tek halkla ilgili çalışmalar yapılarak diğer halklara haksızlık yapıldığını söyledi. Birtane, "Kürtler de Kürdistan da vardır. Kürtler katliamlardan geçirildi yok edilmedi, Kürdistan da tutanaklardan silinerek yok olmayacak. Tarihçi ve eğitimli kişilerin inkarı, Kürt düşmanlığıdır, faşizan tutumdur" dedi.
MHP'li Halaçoğlu, sataşma olduğu gerekçesiyle yeniden söz alarak, tarihle yüzleşmenin kolay olmadığını ifade etti. Birtane'nin kendisini "faşist ve ırkçı" olarak nitelendirdiğini, ancak kendisinin hiçbir zaman ırk taraftarı olmadığını ve ülkede yaşayan herkesi vatandaş olarak nitelendirdiğini, aynı hukuk içinde değerlendirilmesi gereğini ifade ettiğini kaydeden Halaçoğlu, "Bana ırkçı ve faşist diyenler bunu bizzat kendileri yapıyor. Ben 'her şey ve herkes Türktür, Türk kalacaktır' demedim. Kürtler ve Kürdistan yok demedim, Kürdistan Anadolu'da değildir" görüşünü kaydetti.
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, TTK Başkanı Metin Hülagü'nün "Bir Türk gerçeği varsa bir Kürt gerçeği de var, bunu inkar etmenin anlamı yok. Anadolu'ya geldiğimiz zaman burada Kürtler de vardı. 1071'de gelmişiz Anadolu'ya, geldiğimizde Kürtler de bu coğrafyada vardı, yani aynı zamanda Türk tarihinin bir parçasıdırlar, dışlamanın anlamı yok" dediğini belirterek, tartışmalara noktayı koyduğunu söyledi.
BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu ise Meclis'e Kürtçe bilen stenograf atanması, kurumlarda Kürtçe uzmanları çalışmasını talep ettiklerini ifade ederek, "Ben Kürdüm, Kürdistanlıyım. Türkler hangi hakları sahipse, Kürtler de aynı haklara sahip olmalı" diye konuştu. - TBMM
Son Dakika › Politika › 2014 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?