Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "çocuk ve medya" konusunda bütün sorumluluğu medyaya yüklemenin haksızlık olacağını düşündüğünü söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın himayesinde, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM), Çocuk Vakfı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen 1. Türkiye Çocuk ve Medya Kongresi'nin "Medya Okur Yazarlığı" başlıklı oturumunun moderatörlüğünü, Milli Eğitim Bakanı Avcı yaptı.
Bakan Avcı "çocuk ve medya" konusuna daha çok çocuklar açısından bakmaya çalıştığını belirterek, "Fakat bu konuda bütün sorumluluğu medyaya yüklemenin de haksızlık olacağını düşünüyorum" dedi.
Orhon: "Fatih Projesi, medya okuryazarlığıyla doğrudan ilişkili"
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezih Orhon, Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Fatih Projesi"nin medya okuryazarlığıyla doğrudan ilişkili, birbirine kaynak, içerik ve ortam sunan bir proje olduğunu ifade ederek, "Bir özeleştiride bulunalım. Neden? Çünkü biz medya okuryazarlığı sorumluluğunu sürekli medyaya ve Milli Eğitim Bakanlığı'na atıyoruz. Benim gibi iletişim fakültesi temsilcisi 10 kişi yok salonda. Taşın altına elimizi sokmak istediğimizde hiç kimseyi göremiyoruz" diye konuştu.
Medya okuryazarlığının paydaşlar açısından bir sorumluluk olduğunu belirten Orhon, Avrupa'da ve dünyada medya okuryazarlığının, temel okur yazarlık seviyesine getirildiğini aktardı.
Türkiye'de medya okuryazarlığına hala politik açılardan bakıldığını vurgulayan Orhon, "Medya okuryazarlığı dünyada uzmanlaşmaya gitmiş durumda. Örneğin medya okuryazarlığı kavramıyla birlikte, obeziteyi nasıl tartışacağız? Engelli kardeşlerle birlikte nasıl yer alacağız. Bunlar medya içerisinde nasıl yer alacak. Çocuğun medya içerisindeki konumu ne şekilde yer alıyor. Bunları görmemiz gerekiyor" dedi.
Çocuklar için medya takibinin yapılması gerektiğini dile getiren Orhon, "medya diyeti" kapsamında, kişilerin telefon, bilgisayar gibi çeşitli ekranlarda ne kadar süre geçirdiklerinin dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Orhon, medya okuryazarlığıyla aktif vatandaşlığın hedeflendiğini kaydetti.
Uğurlu: "Medya okuryazarlığı konusundan gelecek yıllarda daha fazla söz edilecek"
RTÜK Daire Başkan Yardımcısı Dr. Yaşar Uğurlu da medya okuryazarlığı konusundan gelecek yıllarda daha fazla söz edileceğini belirtti.
Medyanın tarihsel gelişimini katılımcılara anlatan Uğurlu, "Medya bizim sosyal niteliklerimizi, sağlığımızı, kültürümüzü ve tüketim biçimimizi belirliyor. Birlikteyiz ama birbirimizle paylaşmıyoruz. Modernite teknolojiye dayalı olarak rasyoneliteyi, bireyselliği öne çıkartıyor. Çünkü herkesi içermek istiyor. Bunun içinde tüm donanımlarının alt yapısını buna göre kuruyor. Medya, çocuklarımızı gözümüzün içine baka baka eğitiyor ve sosyalleştiriyor. Onun kurduğu sınırlar içerisinde davranıyoruz. Bunun adına da 'küresel köy' diyoruz" diye konuştu.
Uğurlu, çocuklara beceri geliştirecek medya kullanma alışkanlığını kazandırmak gerektiğine dikkati çekerek "Beceriye dayalı bir şey yaptırmıyoruz. Çocuk bilgiyi kendine dönüştürmüyor. Bilgi aksesuar olarak kalıyor" dedi.
Kocabıyık: "Eğtitim materyallerinin hazırlanması için çalışmalara devam ediliyor"
Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık, Bakanlığın son yıllardaki medya okuryazarlığı çalışmaları ve politikalarından çeşitli örnekler verdi.
Medya okuryazarlığıyla ilgili eğitim metaryallarının hazırlanması için çalışmalara devam edildiğini belirten Kocabıyık, "Okullara medya okuryazarlığı kulüplerinin kurulması gibi çalışmalar müdürlüğümüz tarafından planlanmıştır ve hayata geçirilecektir. 2007-2008 eğitim öğretim yılında hayata geçirilen medya okuryazarlığı seçmeli dersinden 3 milyon 915 bin 482 öğrenci faydalanmıştır "ifadelerini kullandı.
Sorular
Bir öğrencinin "Sınıflarda kullanılacak tabletlerin eğitime yansıması nasıl olacak?" sorusu üzerine Bakan Avcı, "Öncelikle bu sadece bir araç. Sadece bazı şeyleri belki daha hızlı, kolay yapmamızı sağlayacak araç. Fakat asıl, esas ve temel olan kağıt ve kalemdir" dedi.
Avrupa'da medya okuryazarlığından çok, temel okuryazarlığa yönelik kampanyaların düzenlendiğini aktaran Bakan Avcı, "Tabletleri derslerinizi işlerken, bazı konuları izlerken, kaydederken, birbirlerinizle ve öğretmenlerinizle paylaşırken kullanalım. Onlar pek çok işimizi kolaylaştırıyor olabilir. Fakat bizim gerçek üretkenliğimizi ilk dışarı vuracak olan alet, işte bu gördüğünüz alçak gönüllü kalemlerimizdir. Kurşun kalemlerimizdir" diye konuştu.
Tabletlerin sınıf ortamını nasıl değiştirdiğini kendilerinin de çok merak ettiğini dile getiren Avcı, "Bununla ilgili araştırmalar yapılıyor. Bütün dünyada yapılıyor. Biz de yapıyoruz. Bunlarla ilgili henüz net sonuçlar aldığımız söylenemez. Çünkü çok değişken bir alan. Fakat olumlu etkilerinin daha fazla olduğunu ümit ediyoruz" diye konuştu.
Bir öğrencinin çocuk programlarındaki çocuk karakterleriyle ilgili sorusuna ise Bakan Avcı, "Çocuklar böyledir. Kahramanlarla kendilerini özdeşleştirirler. Bu her zaman kötü bir şey değildir. Bir çok ünlü edebiyat eseri de çocuklar kendileriyle özdeşleştirdiği için bu kadar gözde olmuştur. Sözünü ettiğiniz veya göndermede bulunduğunuz tehlikeli yanlış anlamaları ben de tekrar etmek istemiyorum ama anladım. Arada olur öyle yanlış anlamalar. Bu sanatın özünde de vardır. Bazen yanlış anlaşılır. Dokuzuncu kattan Süpermen olmamak kaydıyla, bu o kadar kötü bir şey değildir" yanıtını verdi. - İstanbul
Son Dakika › Politika › 1. Türkiye Çocuk ve Medya Kongresi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?