Yılmaz Morgül: Herkes Erkek Olmayı Benden Öğrenecek!

Survivor'ın en renkli yarışmacısı: Yılmaz Morgül! Adada 10 hafta kaldı ve 14 kilo verdi. Gelir gelmez ayağının tozuyla 'İstanbul Olmaz Olsun' isimli single'ını çıkarıyor. Tam bir reyting makinesi! Morgül yarışmalardaki hırsından, kendi kendine konuşmasına kadar her hareketiyle en çok sevilen yanşmacı oldu. Posta'ya konuşan Yılmaz Morgül 'Erkekliği, adamlığı herkes benden öğrenecek' diyor.

İşte Posta'ya konuşan Yılmaz Morgül'ün açıklamaları:

* Gerçekten hiç yemek vermiyorlar mı, çaktırmadan?

72 kilo gittim, 58 kilo geldim. Deli misin ne yemeği? Haftada bir biraz pirinci deniz suyuna lapa yapıyorsun, sonra yine açsın. Gitmeden evvel, karalahana yemiştim, gelince de ilk kıymalı tarhana!

* Peki tuvalet ihtiyacı, adanın kapasitesi buna müsait mi?

(Gülüyoruz) Ah evladım, ormanın dili olsa da bir konuşsa! Tuvalet kağıdı yok, okyanusta banyo yapıyorsun; of of!

* Ağlamanızdan, tartışmalara kadar; bütün hareketlerinizin herkesi güldüreceğini biliyordunuz değil mi?

Sadece izleyicileri değil, adadaki arkadaşlarımı da çok güldürüyordum. Onların yaşam koçu oldum, motive ettim. Dahası tuz ruhuna değil, takım ruhuna inanırım!

* Reyting makinesi gibisiniz; özlü sözler de buna dahil! Yıllar evvel Mesut Yar yazmıştı; 'Yılmaz Morgül, reyting makinesidir' diye.

Haklı! O yüzden artık Tarkan gibi fanusta olacağım.

"ZEKİ MÜREN, BÜLENT ERSOY VE YILMAZ MORGÜL'Ü TARİH YAZACAK"

* Bülent Ersoy da siz adadayken hakkınızda ilk kez iyi şeyler söyledi. O da mı üzerinizden reyting yapıyor?

(Gülüyoruz) Bilmem, ama bence o da beni yakından tanımıyordu. Zeki Müren, Bülent Ersoy ve Yılmaz Morgül'ü tarih yazacak!

* Bülent Ersoy adada yarışmacı olabilir miydi?

Asla! Bülent Hanım kumlarda yapamaz! Makyajsız adaya çıkmazdı, çok güzel yanardı sadece! Ben ona el bebek gül bebek bakardım!

* Survivor'dan elendiğinizden beri herkes peşinizde!

Evet! Dominik'ten önce Amerika'ya, oradan Türkiye'ye geldim. Daha birkaç gündür buradayım. Menajerim de dahil bütün ekibim telefonlara yanıt vermemek konusunda tembihli!

* Acun'un sizi yeni bir projeye hazırladığı doğru mu?

Çok güldüm, öyle dedikodular çıktı! 'Acun Bey beni kaçırıyormuş.' Henüz konuşulmuş bir şey yok ama gelen dizi, film, reklam ve program tekliflerini değerlendirmeyi düşünüyorum. Önceliğim müzik ama!

* Acun'la yollarınız nasıl kesişti?

18 yıldır birbirimizi ismen biliyoruz, ama hiç bir araya gelmemiştik. Gökhan Şükür ikimizin de çok yakın ortak dostu olmasına rağmen.

Saba Tümer bir gün Acun'a beni öneriyor...

* Eee...

Survivor benim hayatta gitmeyeceğim bir yarışmaydı! Annemi kimseye emanet edip gidemezdim. Ama Acun Bey'i ailemden biri gibi hissettim.

* Hisleriniz çok kuvvetlidir, bilirim!

Tekliften sonra istihareye yattım, yemin ederim!

* Herkes 'Yılmaz Morgül çok çıtkırıldım, kibar. Yapamaz' diye düşünüyordu!

Hayır, ben zaten adam gibi adamım. Oraya giderken de 'Kutsal görevlerim var' dedim. Yardım vakıfları, misyonum bu. Onlara yararım olsun istiyordum, bu yüzden katıldım.

* Ama maşallah çok şaşırttınız hepimizi!

Survivor'a gitmek için yıllardır sporla uğraşıyorum. Kickboks vs... Ödüllerim vardı.
Beykoz'da futbol oynadığımı da herkes yarışmadayken öğrendi.

Labakım da 'Kemikkıran Yılmaz'dı! ( Şimdi yerdeki kırıntıları bile yiyorum)

* Açlığa nasıl dayandınız?

Survivor kararı aldıktan sonra kendimi bir öğüne alıştırdım. Sadece 1 defa yemek yiyordum. Adada açlığın neler yaptırdığını biliyordum.

* Aaa, yerdeki kırıntıları topluyorsunuz şu an!

Evet, ne var! Her şeyin kıymetini biliyorum artık. 24 saat hindistan cevizi avladığın bir yerden geliyorum!

"HERKES ERKEK OLMAYI BENDEN ÖĞRENECEK"

* Dönüşte değiştiniz mi?

Herkese kim olduğumu gösterdim! Hani derler ya, adamın dibi; ben oyum! Erkekliğin, adamlığın kitabını yeniden yazacağım; herkes erkek olmayı benden öğrenecek!

* Ooo çok sert oldu!

Herkes beni sahnedeki beyefendiliğimle biliyor ama aslında büyük bir hayat mücadelesi vermişliğim var. Türk müziğiyle uğraşan biri bunları yapamaz sanıyordu. Kendimi göstermek için adaya gittim!

* Ağladığınız anlar da oldu değil mi?

Olmaz mı? Hatta kendi kendime annem karşımda varmış gibi konuştuğum da oldu.
Anlatılacak gibi bir şey değil adada o kadar zaman yaşamak, buralardan uzak kalmak.

* Hangi anı unutamıyorsunuz?

Ödül oyununu kazanıp kuru fasulyeyi yediğim anı unutamıyorum. Nasıl lezzetliydi, aynı anneminki gibi! Arkadaşlarım, 'Yılmaz Abi sanki kıtlıktan çıkmış gibi yiyordun' dediler.

* Adada en çok neye üzüldünüz?

İletişim ödülü vardı, onu kaybettiğimize. Annemi, ailemi çok özlemiştim.

* Size özel izin verilmişti, çok konuşuldu... Tıraş olabiliyordunuz.

Lüks için ya da ben çok bakımlıyım diye verilmiş özel bir izin değildi, herkes yanlış anladı! Sağlık için, kan dolaşımımı kolaylaştırmak için yapmam gereken bir şey!

"ANNEM SAYEMDE KONUŞMAYA BAŞLADI"

* Her yeriniz yara bere içinde!

Evet, akreplerle, çıyanlarla arkadaş oluyorsun. Dalgalarla boğuşurken ağzım gözüm az kanamadı! Elin kanayınca denizde yıkayıp kuma batıracaksın, geçiyor. Adada bulaşıkları yıkadım, ortalığı sil süpür, tertipliyimdir.

* Annenize bir mucize de yaşatmışsınız...

Adaya gelirken annem yatar bir şekilde hastaydı, Alzheimer, üstelik de konuşamıyordu.
10 hafta sonra adadan dönünce, ana bir baktım ki annem konuşuyor! Beni izleye izleye kadın terapi görmüş gibi olmuş! (Kaynak: Posta)