Babasını daha küçük yaşta karaciğer hastalığından kaybetti Ayça Kaya. Bu yüzden çocukluğundan beri karaciğer hastalıkları için çalışıp o hastaları iyileştirmeyi hayal ediyordu. Tıp fakültesini bitirdikten sonra karaciğer üzerine çalışmak için uzmanlığını dahiliye olarak seçmişti. Bu alanda asistanlık yaptığı yıllarda, poliklinikte gördüğü kolesterol, diyabet, karaciğer ve koroner-arter hastalıkları, tiroid bozuklukları gibi metabolik sorunlara sahip birçok hastanın ortak özelliğinin obezite olduğunu fark etti Kaya:
"Bu hastaların kilo vermelerini sağladığımızda, ilaç kullanmak zorunda kalmayacaklardı. Bu düşünceyle obezite ve ilişkili hastalıklar üzerine klinik araştırma yapmaya karar verdim. Dahiliyedeki şefim beni destekledi ve konuyla ilgili uluslararası kongrelere gönderdi. Sonra Haydarpaşa Numune'de obezite tedavisiyle ilgili yaptığım araştırma 5. Avrupa Endokrinoloji Kongresi'ne kabul edildi ve dünyada ilk olarak literatüre geçti."
Kilo alıp verme bugünlerde çok tekrar eden bir süreç. Evlerimizde hareketsiziz... Bu ciddi bir sorun değil mi?
Evet. Bu pandemi bize birçok şey öğretti. Obezite, vücutta tek başına 236 tane hastalığa zemin hazırlıyor. Bu salgında enfeksiyonu ağır geçiren hastaların büyük bir kısmının kilo problemi olduğunu gördük. İngiltere'de 17 bin korona hastası üzerinde yapılan bir araştırmada; hastaneye yatması gereken kişilerin yüzde 73'ünün fazla kilolu olduğu tespit edilmiş. Fazla kilo hem bağışıklık sistemini hem de vücudumuzdaki birçok sistemi olumsuz etkiliyor. İşte kitapta bu konuya dikkat çekerek insanların evde kaldıkları bu dönemde, kendilerini fazla yemekten nasıl koruyabileceklerinden bahsettim.
Sağlıklı kilo vermenin yolları neler?
Kişi haftada 0.5-1 kg arası kilo veriyorsa ve bunu sürdürüyorsa, bu kalıcı ve sağlıklı bir kilo kaybıdır. Önemli olan sağlığınızı kaybetmeden, farkındalıkla, yaşam tarzınızı değiştirip sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığı oluşturarak kalıcı kilo kaybını sağlamak. Bunun için de öncelikle kişinin fazla yemesine neden olan sorunu tespit edip ona göre yol izlemek gerekir. Düşünün ki hastanın ateşi var. Altta yatan nedeni araştırmadan hastanın ateşini düşürmek için ilaç verdiğinizde, ateşi kısa süreli düşse de daha sonra bu sorun karşınıza çok daha komplike şekilde çıkabilir. Dolayısıyla, obeziteyi bir hastalık olarak görüp, önce altta yatan nedeni bulup sonra da bunu çözecek tedavi yöntemlerini uygulamak ve hastanın yaşam tarzını kalıcı olarak değiştirmek gerekir.
Mutfak reformu yapın
Kilo verme süreci her insan için farklı mı? İyi bir sonuca ulaşmak için nelere dikkat etmeliyiz?
Tabii, beş parmağın beşi de bir değil. Kendinizi başka biriyle kıyaslamayacaksınız, kendinize acımayacaksınız, yiyecekleri masumlaştırmayacaksınız, kendinizi eleştirmeyeceksiniz... Bu başınıza gelen bir hastalık ve bunun bir çözümü var. Aklıselim olarak bu hastalığın altında yatan nedenleri bulacağız ve yaşam tarzınızı değiştirerek hastalığı kontrol altına alacağız.
Pandemi sürecinde sağlıklı beslenme önerileriniz neler?
Acıkmadan yemeyin, açlığınızı ertelemeyin, toplu alışveriş yapmayın, küçük tencere ve tabak kullanın, doyduğunuzda tabağınızdaki yemeği bitirmeyin, üzerini kapayın, ertesi gün ısıtıp yiyin. Mutfak reformu yapın. Başta mutfağınızdaki yemeklerin içeriğini değiştirin ki vücudunuz da aynı şekilde değişerek sağlığına kavuşsun. Açlık hissiyatını susuzluk hissiyle karıştırmayın, her açlık hissettiğinizde önce bir bardak su içip hala aç olup olmadığınızı kontrol edin.
İnsanlar yemekle ilgili sürekli endişe ve mutsuzluk yaşıyor
Kitabınızda kilo problemi yaşayan 1000 hastaya "Bir yılda kaç kez diyete başlayıp bıraktınız" sorusunun sorulduğu bir araştırmaya da yer verdiniz... Sonuçlar nasıl?
Bu araştırmada, kilo problemi olan birinin yılda ortalama 16 kez diyete başladığı ve bıraktığı ortaya çıkmıştı. Düşünsenize, bir insan yaklaşık üç haftada bir diyete başlıyor. ve yapamıyor, umutları kırılıyor, vazgeçiyor... Sonra bir umutla tekrar başlıyor. Her zaman kendini, bıraktığı kilonun biraz daha ilerisinde buluyor. Bu durum gerçekten iç parçalayıcı. Kilo alma-verme döngüsünden insanları kurtarmamız gerekiyor. 'Bir ayda 10 kilo vereceksin' diye hedefler koymadan önce hastanın yeni kilo almasını durdurmak bile, bir insana yapılacak en büyük iyiliklerden biridir. Ben hastalarıma kilo verme sürecini bir ibadet gibi görmelerini söylerim: "Her gün yeniden başlayacaksınız, bunu bir diyet olarak değil bir yaşam şekli olarak göreceksiniz. Her gün kendinizi kötü yemekten korumak üzere niyet edeceksiniz..." Bir hastam bana "Eskiden diyet yaparken yiyemiyorum diye, yapmadığımda yiyorum diye mutsuzdum" demişti. İnsanlar yemekle ilgili sürekli endişe ve mutsuzluk yaşıyor. Oluşturduğum 'sayarak beslen' tekniğiyle, insanları belli bir sayı hakkı içinde istediklerini yeme konusunda serbest bırakıyor ve nasıl yiyeceklerini öğretiyorum. Böyle olunca hiç mutsuz olmuyorlar.
Kitapta neler bulacağız?
Kitabı okuduğunuzda, yaşam tarzınız ve beslenmenizle ilgili yanlış giden ne varsa tespit edip, çoğu hatanızı düzeltip kilo kontrolünüzü ele geçireceksiniz. Böylece, sizi sağlığınızdan edebilecek diyetlerden vazgeçip kalıcı şekilde zayıflamayı bir yaşam tarzı haline getirebileceksiniz.
Son Dakika › Magazin › Yılda 16 kez diyete başlıyoruz! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?