Dünyanın büyük çoğunluğu 31 Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan gece, gelmekte olan yılı kutlasa da medeniyetler; coğrafya, tabiat şartları ve beşeri uğraşlarıyla kendi takvimlerini oluşturup sistemleştirmişler. Yani aslında yılı farklı zamanlarda karşılamışlar. Mesela asırlar boyunca atalarımızın kullandığı takvimlerin yılbaşı günü, geceyle gündüzün eşit olduğu, mart ayının 21'ini 22'sine bağlayan 'Yılsırtı' yani 'Nevruz' günü olmuş. Yeniden doğuşun ve doğanın uyanışının simgelendiği doğa takviminin anlamı elbette son derece önemli. Topraktan ve doğadan kopma noktasına gelmiş olsak da... Ama dünyadan kopmak ne mümkün... İster şatafatlı bir kutlama olsun, ister masa başı aile buluşması; 31 Aralık gecesi herkesin kendi meşrebince yılbaşını kutlaması adetten.
Hindi dayatmasına son!
O kadar güzel et yemeğimiz varken, yılbaşı sofrası deyince aklımıza ilk olarak zoraki yediğimiz hindilerin gelmesi sizce de trajikomik değil mi? Her yıl şef tarifleri araştırılır, farklı bir sos denenir, pişirme şekli değiştirilir ama sonuç yine de pek değişmez. Tüm yıl boyunca neredeyse hiç tüketmediğimiz hindiyi ne kadar allayıp pullasak da bir yere kadar... Adı üstünde işte, 'alışkanlık'. Kuzey Amerika'dan dünyaya yayılmış. Yılbaşıyla bu kadar özdeşleşen hindi, aslında pek çok ülkede tercih edilmiyor, geleneksel kutlamalarda bambaşka yemek alışkanlıkları var.
Bizim de bazıları unutulmuş, bazıları az da olsa halen uygulanan öyle güzel adet ve sofra geleneklerimiz var ki... Mutfak kültürü araştırmacısı ve yazarı, sevgili arkadaşım Nilhan Aras'ın da yardımıyla, topraklarımızdan ufak bir derleme yaptık. Yeni gelen yılın hepimize bolluk, bereket ve tüm güzellikleri getirmesi dileğiyle...
Memleketin bereketli sofraları
Vasilopita
Kayseri'den çıktığı bilinen bir gelenek. Ortodoks Rumların pişirdiği sakızlı, yuvarlak yılbaşı pidesi. Pişmeden önce hamura madeni para, olası bir ihtilafı önlemek için dikine konurmuş. Paranın denk geldiği kişiye o yılın uğur getireceğine inanılırmış. Pidenin üzerine hamurla yeni yılın tarihi veya Ayios Vasilos'un baş harfleri yazılıp susam ekilirmiş. Bazılarıysa 'kem gözlere şiş' dileği için pidenin etrafını çatal ucuyla nakışlarmış. Saat gece yarısını vurunca evin beyi pideyi dilimlermiş. Evin hanımı da bolluk ve bereket için çeşmeyi açar, eşikte nar kırar ve dış kapıya pirinç serpermiş.
Arabaşı
İç Anadolu'da ailelerin bir araya gelmesini simgelediği için özellikle yılbaşı gecelerinde tüketilmeye özen gösterilir. Aslında yayla Yörüklerinin çorbasıdır. Hindi ya da geyik boynuyla, bulunmadığındaysa tavuk etiyle yapılır. Maya
Giresun'da yılbaşında herkes hamur ve yoğurt mayalarını tazeleyerek yeni yılın bereketini artıracağına inanır. Fırın yakan her ev, işi bittiği zaman yakın komşularına, hısımlarına 'sıcak' adı verilen ekmek payından dağıtır.
Likurinos
İstanbul Rumları tarafından, Çekmece Gölü'nde avlanan kefallerin tütsülenmesiyle hazırlanan bu meze, eskiden Noel, yılbaşı ve diğer özel günlerde tüketilirmiş. Lalek giliği
Kelkit Vadisi köylerinde 'Yılsırtı' yani 'Mart Dokuzu'nda lalek ya da leylek giliği denen bir küçük ekmek yapılır. Sulu hamur kızgın saca kaşıkla dökülerek pişirilir. Sonra dama çıkılıp kaşık bacanın tepesinden havaya atılır; ağzı yukarı gelirse bolluk, aşağı gelirse kıtlık işareti sayılır.
Anuşabur
Gazeteci Sarkis Seropyan bir yazısında anuşaburu şöyle anlatmıştı: "Aşure yalnız yılbaşında, bir de eski İstanbul evlerinde 'Büyük Perhiz' döneminde yapılırdı. 31 Aralık'la 6 Ocak (Hz. İsa'nın doğumu) arasında pişerdi. Çocukluğumda tören havasıyla pişirilir, muhakkak 'gelin olması' gerekirdi. Buğday haşlandıktan sonra bezlere, havlulara, elbiselere, çarşaflara sarılır, evin başköşesine konurdu. Hepimiz üstüne birer giysimizi koyardık, 'üşümesin gelin' diye. Sabaha kadar ılık kalır, buğday özünü verir, sonra şekeri ve diğer malzemesi konur, pişirilirdi. 'Anuş abur' deriz biz ona, yani tatlı çorba." Dünyadan renkli tatlar
Soba noodle, Japonya
Evlerde tam gece yarısında, karabuğdaydan yapılma 'soba noodle' yeniyor. 17'nci yüzyıla dayanan inanışa göre noodle uzun ömrü ve bereketi simgeliyor. Yerken kesinlikle parçalanmıyor, hüpletilerek bütün halde tüketiliyor.
OlIebollen, Hollanda Yağda kızarmış, frenküzümlü hamur topçukları. Sokak yemeği stantlarında satılıyor, özellikle yılbaşı döneminde çokça tüketiliyor.
CotechIno con lentIcchIe, İtalya Para ve iyi bir geleceği simgeleyen mercimekle yapılmış bir tür yahni. Ev kutlamalarında yeniyor.
HoppIn' John, ABD'nin güney eyaletleri Afrikalı ve Hint köleler aracılığıyla yerleşen yemek, pirinç pilavı ve mısır ekmeğiyle sunulan etli börülce. Börülce mücevheri, mısır ekmeği altını temsil ediyor.
Kransekage, Danimarka ve Norveç Marzipan (badem ezmesi) kullanılarak yapılan halkaların birbiri üzerine dizilmesiyle hazırlanan bir tür pasta. Genellikle ortasına bir şişe şarap veya aquavit (İskandinavların milli içkisi) yerleştiriliyor. Etrafı da küçük bayrak ve krakerlerle süsleniyor. Doce uvas, İspanya
'12 üzüm' demek. 1900'lerde şarap üreticileri başlatmış. Tam yeni yıla girerken bir düzine üzüm yeniyor, hepsi tatlıysa yılın şanslı olacağına inanılıyor.
Salamura ringa balığı, Polonya ve İskandinavya
Bu ülkelerde normal zamanda da bolca tüketilen bir balık ringa. Özellikle salamura halini yılbaşı gecesi yediklerindeyse yeni yılın kendilerine cömert davranacağına inanıyorlar.
Son Dakika › Magazin › Yılbaşı gecesi kim, ne yiyor? Anadolu'da arabaşı, İspanya'da 12 üzüm - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?