Fox ekranlarında yayınlanan 'Merhaba Hayat' isimli dizide rol alan Barış Kılıç, All dergisinin Ocak sayısında Ece Bildiren'e çok özel açıklamalarda bulundu İşte, o açıklamalar:
Benim hayatım bir reklam filmiyle değişti. Yoksa reklam filminin öncesinde bir planım ya da hayalim yoktu. Çünkü yapacağım işin ne olacağını önemsemiyordum. Tek derdim 'Ne yaparsam yapayım, en iyi şekilde yapayım'dı. Bir de hayat boyu sıkılmayacağım, zevk alacağım bir mesleğim olsun istiyordum, oldu.
HEP ÖNCÜYDÜM
Küçüklüğümden beri sorumluluk alma duygum çok gelişmişti. İlkokulda sınıf başkanlığı, ortaokulda takım kaptanlığı, lisede futbol derken, sorumluluktan kaçmayan, bulunduğu gruplarda pasifize olmayan, hep öncü olmayı isteyen biri olarak büyüdüm. Dolayısıyla bu işlerle uğraşıyor olmamın alt yapısı o yıllarda hazırlanmıştı.
Okuldayken çok utangaçtım. Üniversite başlayana kadar kızlardan çok çekiniyordum. Kızlarla buluşayım, flört edeyim; bunları kolay aşamadım ama üniversitede bir açıldım, gerisi geldi.
Üniversitede okurken oyunculuğa başladım. Ne öğrendiysem, hayattaki ve setlerdeki gözlemlerimden öğrendim. Oynarken çok büyütmemek, karikatürize etmemek ama doğal olmak adına da oyunu yok etmemek gibi bir dengede durmak zorundayız.
TAKLİT YAPARDIM
Bu dengeyi bulmak benim için çok kolay olmadı. Tecrübelendikçe geliştim. Çocukken taklit yapmayı severdim. Annem ve babam hem "Oğlum senin kafan taklitten başka bir şeye çalışmıyor mu?" der, hem de "Bir de bunu yap, bir de şunu yap" diye çerez eşliğinde taklitlerimi izleyip eğlenirlerdi.
Gençliğim, dönemin popüler insanlarını taklit ederek geçti. Mehmet Ali Erbil'in de, Demirel'in de taklidini yaptığımı bilirim ama çevremdeki ünlü olmayan insanların da taklidini yapardım.
TEMPO BAĞIMLISIYIM
Bir rolü oynamam için, o karakteri hissetmem lazım. İçimde o karakterin varlığını hissediyorsam, oynamaktan zevk alırım. Okuduğum zaman senaryodan etkilenmiyorsam, oynarken de etkili olabileceğimi düşünmüyorum.
Set temposuna alışınca, boş günü dolduramıyorsun. Bu tempo çok yorucu olduğu kadar bağımlılık da yapıyor. Tatil günlerimde, o şikayet ettiğim yorgunluğa bir an önce dönmek istiyorum.
Spor yapmayı çok seviyorum. Setim yoksa birkaç saatimi spor salonunda koşarak geçiriyorum. Arkadaşlarımla yemek yemeyi seviyorum.
BÜYÜK OĞLUM BENİ KAPTAN SANIYORDU
Evlendiğimiz ilk sene hemen çocuğumuz oldu. Bence çocuk; insanın hayat boyunca yaşayabileceği en büyük, en güzel tecrübe. Yerine koyabileceğiniz bir haz yok. Herhangi bir şeyle kıyaslanabilecek bir duygu değil.
İki tane oğlum var; küçüğü 2, büyüğü 6 yaşında. Büyük oğluma okulda 'Adını Feriha Koydum' dizisindeki rolümden dolayı "Baban kaptan mı?" diyorlarmış. O da bana "Baba kaptan mısın?" diye soruyor. Ben de "Hayır" diyorum.
Sabah : http://www.sabah.com.tr
Son Dakika › Magazin › 'Üniversiteye Kadar Kızlardan Çekindim' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?