Şenay Gürler:  Ötekileştirilmenin Ne Olduğunu Birebir Yaşadım

Gürler, Medea'yı "Benim için her şeyden önce çok güçlü bir kadın karakter," diye anlatıyor ve ekliyor: "Ataerkil düzeni tehdit eden bir kadın." Medea gibi toplumun dışladığı, ötekileştirdiği kadınları canlandırmayı çok sevdiğini söyleyen başarılı oyuncu bunun sebebini ise şu sözlerle açıklıyor: "Çünkü o ötekileştirilmenin nasıl bir şey olduğunu bire bir yaşadım. Dul kadın olarak o mahalle kültürünün içerisinde nasıl ötekileştirildiğimi, nasıl bir kenara itildiğimi…" Şenay Gürler ve Asu Maro'nun, hem oyunu hem de tartışılmaya doyulmayan kadın ve ahlak meselesini masaya yatırdığı röportajının tamamı Milliyet Sanat Mayıs 2022 sayısında…

Yazar Athena Farrokhzad'ın kaleme aldığı "Medea'ya Göre Ahlak"ta, Medea'yı Şenay Gürler, onun karşısındaki "Ahlak" karakterini ise Özgün Çoban canlandırıyor. "Tarihin akışını durdurmak, dramadan dışarı çıkmak isteyen" Medea miti sorguluyor, Ahlak Medea'yı yargılıyor ve ortaya seyirciye sorular sorduran, zaman zaman mizah dozu yükselen, gerilimli bir oyun çıkıyor. GalataPerform'un Kasım 2021'de İsveç İstanbul Başkonsolosluğu ve İsveç Sanat Konseyi desteğiyle okuma tiyatrosu olarak seyirciyle buluşturduğu "Medea'ya Göre Ahlak", şimdi ise Yeşim Özsoy'un rejisiyle sahneleniyor.

"Ahlak, insanın vicdanıyla ilgili bir şey aynı zamanda"

Oyundan yola çıkarak kadın ve ahlak meselesi üzerine konuşan Şenay Gürler ahlakın, toplumun belirlediği kurallara ve cinsel kimliklere göre belirlenmiş bir sistem, bir kurallar bütünü olduğunu vurguluyor ve ekliyor: "Ama o sistemin dışında insanın duyguları, vicdanı, cinsel kimliğinin ötesinde insan olarak ne olduğu konuşulmuyor." "Ahlak özellikle günümüze baktığımızda kadınların peşinde. Çünkü biz ahlakı kadın bedeni üzerinden konuşuyoruz," diyen Gürler "Ama ahlak insanın vicdanıyla ilgili bir şey aynı zamanda. Hayattaki duruşu, vicdanı bütün bunlar benim ahlak anlayışımı teşkil ediyor," diye devam ediyor.

"Kadının gücüne inanıyorum"

Çok genç yaşta evlendiğini ve boşandıktan sonra ayrı kaldığı kızını, okullarda arayarak bulmak zorunda kaldığını söyleyen Şenay Gürler, bunların hayatını nasıl etkilediğini de anlatıyor: "Evet bunlar yaşandı ve bunlar beni ben yaptı. Hani ahlanmayı vahlanmayı seviyoruz ya biz, hiç öyle bir yerden bakmıyorum ama önemli olduğunu düşünüyorum", diyor ve ekliyor: "Her geçen gün daha zorlaşıyor hayat. Ama kadınlar isterse her şeyi yapar. Kadının gücüne inanıyorum ben. Kadın değiştirmeye, dönüştürmeye çok yatkın çünkü."

"Ötekileştiril¬menin dorukta olduğu bir dönemde yaşıyoruz"

Boşanmış bir kadın olarak mahalle kültürünün içerisinde ötekileştirildiğini söyleyen Gürler, "Çünkü sen bu rolü oynayacaktın, oynamadın, bu rolü oynamadığına göre cezalısın aslında. Senin ablan, teyzen olarak gördüğün, ellerinde büyüdüğün kadınlar böyle görüyor, erkeklerse tam bir kurban, av olarak görebiliyorlar," diyor. Günümüzde bunun sadece kadınlar için değil, mülteciler ya da cinsiyet yönelimleri farklı bireyler için de sözkonusu olduğunu söyleyen başarılı oyuncu "Ötekileştirilmenin dorukta olduğu bir dönemde yaşıyoruz," sözleriyle dikkat çekiyor.

"Semih'le çok gülüyoruz birlikte"

Röportajda, uzun süredir birlikte olduğu Semih Saygıner'le ilişkisine de değinen Şenay Gürler "Semih komik. Ben aslında çok komik görünmüyorum dışarıdan ama günlük hayatta ben de bayağı komiğimdir. Çok gülüyoruz biz birlikte. Semih espri anlayışı çok farklı, çok değişik yerlerden bakabilen biri hayata," diye anlatıyor.

Asu Maro imzalı söyleşinin tamamı Milliyet Sanat'ın Mayıs 2022 sayısında…