Rol Uğruna Sevişmek Tuhaf Değil!

atv'de yayınlanan 'Çocuklar Duymasın' isimli dizide 'Zero Tuna' adlı karaktere hayat veren oyuncu Volkan Severcan, 'Canlı Yayın' isimli tiyatro oyununda her zaman tanındığı rollerin aksine; şiddet uygulayan eski bir askeri canlandırıyor. Rolü için dünyadaki seri katilleri araştırıp bir komutandan silah tutma konusunda bilgi alan Severcan, oyunun yönetmeni kardeşi Bora Severcan yüzünden seyircinin de algısını kırmak için böyle bir role büründüğünü söylüyor. İki kardeşle, 'Sahnekarlar' adını verdikleri tiyatro oluşumunun ilk projesi olan 'Canlı Yayın'ı konuştuk.

Volkan Bey, sizi görmeye alışık olmadığımız bir roldesiniz. Böyle bir role nasıl büründünüz? VOLKAN SEVERCAN: Ben de kendimi öyle görmeye alışamadım ama oyunun yönetmeni olan kardeşim, öyle karar verdi.

BORA SEVERCAN: Normalde ağabeyim hep iyi ve sempatik rollerde oynayan, komedyen özelliği olan biri... Ben de bu genel algıyı değiştirmek istedim. İnsanlar hiçbir şekilde Volkan Severcan'ın silah çekebileceğine inanmıyor. Herkesin çok sevdiği birisinin kötü adam olması insanlarda farklı bir duygu yaratıyor. Bunu yaratmak istedim. Ama o, rolü ilk başta istemedi.

MEDYA ÇOK TEHLİKELİ

Oyunun esas olarak eleştirdiği şey ne?

B.S.: Oyun, seri cinayetler işleyen, Güneydoğu'da savaşmış eski bir asker üzerinden özellikle günümüzde medyanın nasıl kullanıldığını gösteriyor. Ben medyanın, kullanılış biçimiyle atom bombasından daha güçlü olduğunu düşünüyorum.

V.S.: Oyunda hukuk sistemini de sorguluyoruz. Eğer ortada bir suç varsa ya da bir şeyden şikayet ediyorsak, o şikayet ettiğimiz şeyin bizim seçimimiz olduğunu söylüyoruz.

Volkan Bey, rol için nasıl bir çalışma yaptınız?

V.S.: Güneydoğu'da savaşmış bir komutandan bilgiler aldım. Böyle adamların ruh hali nedir, silahı nasıl kullanırlar gibi şeyler öğrendim. Karakteri vahşet içinde yaşayan bir seri katil değil, sorgulayan biri haline getirdik.

YELİZ BİZİ ŞAŞIRTTI!

Yeliz Şar'ın oyundaki soyunma ve öpüşme sahneleri çok konuşuldu. Bu, oyuna ilgi çekmek için reklam amaçlı yaptığınız bir şey miydi?

B.S.: Biz hayata, insanlara ayna tutuyoruz. İnsanlar soyunur, öpüşür ve sevişir. Yoksa 6 milyar insan olmazdı. Bunu sahnede göstermek çok anormal bir şey değil! Neden bu kadar üstüne gidildi anlamıyorum.

V.S.: Oyunda Melda'nın (Gür) adam öldürmesi nasıl normal bir şeyse, çıplak fotomodellik yapan bir kadının da artist olmak için yönetmeni tavlamaya çalışması normal bir şey... Biz o sahneyi reklam amaçlı olsun diye düşünmedik, ama bunu da saklayacak halimiz yok. Bence oyunu bir bütün olarak görmek gerek.

Yeliz Şar'ı oyuncu kadrosuna dahil etmek nereden aklınıza geldi?

B.S: Sefa ile bir projede çalışmışlar; bize o önerdi. Yeliz ilk oyununda kimsenin oynayamayacağı bir rolü oynadı. İyi bir oyuncu olmasından öte, çok da iyi bir insan... Oyuncu seçerken biz insanlığına da bakıyoruz. O yüzden Yeliz beni performansıyla da, kişiliğiyle de şaşırttı.

TİYATROYA İSİM KOYMAK İSTEMEDİK

'Tiyatro Sahnekarlar' ismini verdiğiniz yeni bir oluşum var. Sahnekarlar nasıl kuruldu?

V.S.: Tiyatroya isim koyup koymama konusunda çok direndik. Bir isme bağlı olarak bir tiyatro kurmak sevdiğim bir şey değildi! İsim koymadığımız halde birçok yerde Volkan Severcan Tiyatrosu diye yazıldı. Belediye işlerinde de sıkıntı yaşayınca, mecburiyetten dolayı isim araştırmasına girdik. En güzel öneri; Melda Gür'ün eşi Ömer'den geldi. Böylece Sahnekarlar kurulmuş oldu. 'Canlı Yayın' da Sahnekarlar'ın ilk projesi...

Repertuvarı kim belirliyor?

V.S.: Repertuvara Bora (Severcan) karar veriyor. Şu an iki sene sonra neyi oynayacağımızı bile biliyoruz. Komedi yapmaya da, bu tarz söylemi olan eleştirel oyunlar yapmaya da devam edeceğiz.

B.S.: Eleştiri olmadan sanat olmaz. Artık Devekuşu Kabare tarzı oyunlar yapılmıyor. Biz, bir önceki oyunumuz 'Bavul'da bunu yapmaya çalıştık. Bu oyunda benim en çok keyif aldığım nokta; komedi oyuncularıyla böyle ciddi söylemleri olan, seyirciyi düşünmeye yönelten bir oyun sergilemek...

OYUNCULUK İÇİN OKUL ŞART DEĞİL!

'Çocuklar Duymasın' dizisinin oyuncu kadrosuna Burcu Esmersoy girdi. Esmersoy, oyunculuk eğitimi olmadığı için eleştiriliyor. Siz, bu duruma nasıl bakıyorsunuz?

Tabii ki, yeni hikayeler çerçevesinde diziye birileri girip birileri çıkacaktır. Burcu sevdiğim biri, onun mutlaka diziye bir katma değer getireceğine inanıyorum. Bu arada benim hayatımda tanıdığım en iyi oyunculardan biri Pınar Altuğ... Çok profesyonel oynuyor. Şimdi Pınar'ı oyunculuk eğitimi almadı diye suçlayabilir misiniz? Burcu da öyle. Konservatuvarlı biri olarak söyleyebilirim ki; bu mesleği yapmak için illa konservatuvar bitirmek gerekmez.

Sabah : http://www.sabah.com.tr