Ne Dediler?

GÜNER ÖZKUL

KENDİM OLMAYI ONDAN ÖĞRENDİM

Babam, 'Nasıl, adam olunur?' üzerine değil de, mesleki ahlakla ilgili öğütler verirdi bana. Babamdan oyunculukla ilgili öğrendiğim ilk şeyin şu olduğunu söyleyebilirim: Mümkünse çocuklar ve hayvanlar ile oynama çünkü her zaman rol çalarlar. Bir de "Ucuz giyinecek kadar zengin değilim" derdi. Hayatta her şeyin en kaliteli şekilde olmasına dikkat ederdi. Sözünü sakınmayan bir adamdı. Cesur olmayı babamdan öğrendim ben. En önemlisi de; kendim olmayı ondan öğrendim. Zaten, her zaman 'babacı' olmuşumdur. Oğuz Atay'ın 'Babama Mektup' adlı bir hikayesi vardır. Onu iki-üç kez babama okuduğumu ve daha hikayeyi bitiremeden hüngür hüngür ağlayarak birbirimize sarıldığımızı bilirim. O, bambaşka bir adamdı.

KEREM ALIŞIK

BUGÜN BABAMLA UZUN UZUN YÜRÜDÜM

Babacığım; bugün Babalar Günü... Bugün, seninle uzun uzun yürüdüm; Kanlıca'dan çocukluğuma kadar. Bugün, Kanlıca'da senin resim yaptığın masada oturdum yine. Baba, hayat senin söylediğin hicaz şarkılardaki gibi temiz değil artık. Biliyor musun; anneme yazdığın aşk dolu mektuplar, şimdi senin adını taşıyan okulumuzda sergileniyor. "Çok sevdiğim Çolpan'a" diye yazdığın mektupların bir gün yine çok sevdiğin halkın tarafından okunacağını düşünmüş müydün hiç? Soğuk mu baba oraları? Annemi sorarsan; onun da bir tarafı yıkık kaldı baba...

BEHZAT UYGUR

HİÇ ÖPMEDİĞİM KADAR ÖPÜYORUM

Babamla ilişkimiz; baba-oğul ilişkisinden çok, usta-çırak ilişkisi gibiydi. Ben; işimi sevmeyi ve çalıştığım kişilere hakkaniyetli davranmayı babamdan öğrendim. Ekibimizde çalışanları kocaman bir aile gibi görüp, koruyup kollamayı öğrendim. "Durumunuz nasıl olursa olsun, ilk önce ekibin yevmiyesi verilir" derdi. En önemlisi de ebeveynlerin kıymetinin sadece hastalandıklarında bilinmemesi gerektiğini öğrendim. Babamla altı yıldır iletişim kuramıyoruz. Bu hastalıkla birlikte, onu hiç öpmediğim kadar öpüyorum.

Sabah : http://www.sabah.com.tr