Oyuncu, "Türk dizileri dünyada en çok izlenen projeler arasında yer alıyor. Siz bu zamana kadar hiç Türk dizisi takip ettiniz mi?" sorusuna, "Sadece bir Türk dizisinin bir kısmını gördüm. Çünkü bu geleneksel medyadaki diziler saatlerce sürüyor. İzlemek için zaman gerekiyor ve ben izleyemiyorum. Ama annemin favori dizisi 'Fatmagül'ün Suçu Ne?'. Annem pek çok Türk dizisini izliyor. Türk dizilerinin hastası" cevabını vererek şaşırttı.
'Dramayı seviyoruz'
Türk dizilerin İspanya'da rekor kırmasına değinen oyuncu, "Bu dizilerin çoğunda dramatik öğeler var. Çok izlemediğim için içeriğinin ne olduğunu tam olarak bilmiyorum ama insanlar izlemeye başladıklarında bırakamıyorlar. Saplantılı bir şekilde izleniyor. Gördüklerimin çoğunda da maço ya da soyluluğa özendiriyorlar. Diğer yandan da inanılmaz bir drama var. Sanırım o drama insanları çok fazla çekiyor. Kendi mücadelesinde olan feminist bir kadınım ama yine de ben de izlediğimde bakakalıyorum. O dramayı seviyoruz.
'Hayatım çok fazla değişti'
'La Casa de Papel' dizisinden sonra hayatının değiştiğini söyleyen Ituno, Diziden sonra hayatımda çok fazla şey değişti. Bütün kapılar bir anda açıldı. La Casa Papel'in öncesinde bana gelen hiçbir teklife 'hayır' deme lüksüm yoktu ama şimdi böyle bir lüksüm var. Diğer bir taraftan da popülerliğin getirdiği birtakım zorluklar var. Dünyanın herhangi bir yerinde anonim bir kişilik olarak özgürce yürümem mümkün olmuyor. Bu bahsettiğimiz popülerliği de insanın gündelik hayatının içinde bir yerlere oturtması ve onunla yaşaması çok kolay olmuyor. Yine de şöhreti kavuştuğum için mutluyum. 40'ımdan sonra ayaklarım yere daha sağlam basmaya başladı.
'İstanbul olmak isterdim'
Oyuncu, "Dizide hep İstanbul karakterinin olacağı söylendi ama olmadı. Siz İstanbul olur muydunuz?" sorusuna ise, "Evet, çok isterdim. Çünkü bu şehri çok seviyorum. Hatta bir yandan Avrupalı'yı diğer yandan da Doğulu'yu oynayabilirdim. İkisini birden yani... Hoş olurdu" yanıtını verdi.
GREV FİLMİNİN KONUSU NEDİR?
"Grev" filmi, Osmanlı'nın son dönemlerinde, II. Meşrutiyet Devrimi'nin iki yıl sonrasında, henüz İttihat Terakki'nin iktidarda olduğu bir dönemde, Osmanlı'daki iktisadi süreçlerin başına çöreklenmiş Düyun-u Umumiye'nin yaratılan değere el koymak üzere cendereyi nasıl giderek sıktığının ve bu sıkılan cendereye tepki olarak, kadın iplik işçilerinin başını çektiği, grevin hikayesini anlatıyor.
Çalışma koşullarının kötülüğüne tepki olarak başlayan grev, kentteki az sayıda Ermeni ve Rum sosyalistin de katkılarıyla dokuma ve diğer departmanlara da yayılıyor ve beş bin işçinin katılımına ulaşıyor. Film, Bursa'da örgütlenen bu ilk grevin hikayesini, Selanik doğumlu bir İspanyol olan II. Enternasyonal'in bir temsilcisinin gözünden anlatıyor.
"Grev" filmi, 29 Ekim Cuma günü gösterime giriyor.
Son Dakika › Magazin › Itziar Ituno: Annem Türk dizilerinin hastası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (1)