İpek Tuzcuoğlu; kendisi ile barışık, hataları ile yüzleşmeyi becerebilen ve bunlardan ders çıkaran ama hayatı kendi bildiği gibi yaşayan biri... Kendisi gibi oyuncu olan Yener Gürsoy ile kısa evliliğini geçtiğimiz yaz bitiren Tuzcuoğlu, yaşadıklarını Şamdan Plus dergisinden Öykü Yazıcıoğlu'na anlattı...
Son zamanlarda hep 'köylü güzeli' tiplemesini oynadınız, artık şehirli bir kadını oynamanın vakti gelmedi mi? Açıkçası çok iyi bir sinema teklifini, sırf o karakter artık bana oturmasın diye reddettim ve o sinema filmi yüksek bir iş yaptı. Bu bir taraftan güzel, bir taraftan da acı. Güzel tarafı; köylü kadın rolü olduğunda benden başka akla gelen çok isim yok. Acı tarafı ise; yönetmenlerin ve yapımcıların üretip yaratamaları.
İŞ HAYATIM ÇIKIŞTA
TRT 1'deki 'Avrupa Avrupa' adlı sitcom'da oynuyorsunuz. Nasıl bir rolünüz var? Tipik bir Türk kadınını oynuyorum. Sürekli ev işi yapan, ailesine sahip çıkan, titiz, başkalarına karşı çocuklarını koruyan bir kadın. Hatta bu rolü oynarken "Ev kadınlığı gerçekten de meslek olmalı" dedim, çünkü hakikaten çok zor. Bir de alışık olmadığım için zor geliyor.
Evlendiğiniz zaman da ev işi yapmaz mıydınız? Çalıştığım için çok yapmadım. Yemek yapmayı severim, eğer değecek birileri varsa... Onun dışında da yapmayı değil, yemeyi seviyorum. Zaten yalnız yaşıyorum ve tek başına da yemeyi sevmiyorum.
2011 sizin için nasıl geçti? Çok hareketliydi. Özel hayatımda inişler çıkışlar oldu. İş hayatımda ise daha çok çıkışlar oldu diyebilirim.
Özel hayat ve iş hayatı hiçbir zaman aynı anda çıkışta olmuyor mu acaba? Bu senin tercihinle ilgili bir şey. Hiçbir zaman karşısındaki insanları ya da olayları suçlamamalı insan. Ben hep kendime bakıyorum. Kendime bakarsam doğruyu bulabilirim çünkü. Hepimizin birer bileti var bu hayatta, nerede durmak istiyorsak orada duruyor, nerede konaklamak istiyorsak orada konaklıyoruz. Kiminin mevsimi kış, kiminin ilkbahar oluyor.
AŞK BİR BAHÇEDİR
Daha önce yaptığımız röportajda hiç aşık olmadığınızı söylemiştiniz ve evlenirseniz, aşık olacağınız insanla evlenmek istediğinizi dile getirmiştiniz. Üçüncü evliliğinizi geçtiğimiz aylarda sonlandırdınız. Bu bir aşk evliliği miydi? Aşk bir bahçedir ve bu bahçenin içerisinde gülü de, nergisi de sümbülü de var. Hangi çiçek o andaki ruh haline iyi geliyorsa, o çiçeğin yanına gidersin. Benim değil geçen seneyle, bir ay öncesiyle bile birçok değişimim var. O nedenle herkesin aşk anlayışı farklı.
Aynı röportajınızda "Aşık olursam teslim olurum" demiştiniz; teslim oldunuz mu hakikaten? Onun çok yanlış olduğunu öğrendim. Aşkta teslimiyetin olduğuna inanırdım ancak bunun Yaradan'a karşı olması gerektiği bilincini öğretti yaşam bana. Hayat seni aslında pişiriyor. Karşına çıkan kişiler, olaylar, düşüncelerin hepsi... 'Karakterin kaderindir' sözüne çok inanırım. O andaki İpek'in durumu buydu, o kararı verdim.
#Sayfa#
HER İNSANLA MUTLAKA VEDALAŞMAK GEREK
Ayrılık dönemlerini nasıl atlatırsınız? Bu dönemi tek başıma geçiririm. Bunun bir zamanı var zaten ruhsal gelişimin ile ilgili. Ne kadar sağlam çizgilerin var ise inanç sisteminle ilgili, merdivenlerin o kadar yüksek oluyor ve daha çabuk atlayabiliyorsun. Benim Allah'a inancım çok büyük. Dualarım ve Allah inancımla atlatırım bu süreci.
BİR BİLETİM VAR
"Ayrıldığım kişilere güzel veda ederim" diye bir lafınız da vardı. Bu durum hâlâ geçerli mi? Veda etmek önemlidir. Hayatta neyin ne olacağını bilemeyiz. Sadece ikili ilişkilerden de bahsetmiyorum. Her insanla vedalaşmak önemlidir.
İlişki bittikten sonra dost kalabiliyor musunuz? Hayır, bunu doğru bulmuyorum, çünkü herkesin kendi hayatı var. Bize birer bilet verildi; bu mola limanlarımızda karşılaştığımız insanlardı yaşanan ilişkiler.
AİLE OLMAYA VE EVLİLİĞE İNANIYORUM
Evlilik çok da kolay alınabilen bir karar değil. Siz bu kararı çok mu acele alıyorsunuz? Duygular çok önemli benim için. Eğer duygular beni oraya taşıyorsa, o nehrin üzerinde çok kolay gidiyorum ben. Doğru mu, değil mi tartışılır ama herkesin doğrusu, evlilik anlayışı, aşkı kendine.
Evliliği mi yürütemiyorsunuz acaba? Hiç öyle düşünmedim, çünkü evliliğe, aile olmaya çok inanan biriyim. Yaşamda tercihlerle yol alıp onlarla eğitiliyoruz. Allahın sevgili kuluysan, acı tecrübeler yaşasan da o yoldan güzel bir şekilde çıkıyorsun.
Çok canınız acıdı mı ayrılığınızda? Ayrılıklar her zaman acı verir. Gözyaşlarını kabullendiğin zaman, Allah'a ve kendine teslim olduğunda yeniden bir hayat başlıyor.
#Sayfa#
BEN HER ERKEĞİN GÖZÜNE BAKMAM
Nasıl bir erkek istemiyorsunuz artık hayatınızda, böyle bir kalıbınız var mı? Hayır, hiç yok böyle büyük cümlelerim. Bir insanla göz göze gelmek önemlidir benim için. Her erkeğin gözüne bakmam. Eğer bir erkek benimle göz göze geliyorsa bu bir değerdir. O değeri hak etmeyene vermem.
Erkekte sizi en çok ne etkiliyor? Ruh halim bu konuda çok etkili oluyor benim. Hislerinin akışını kesmeyeceksin; hissettiğin ne ise, durum ne ise onu yaşaman gerekiyor.
HOŞGÖRÜLÜ BİR İNSANIM
Bir erkek size niye aşık olur sizce? Hoşgörülü, uzlaşmacı ve anlayışlı bir tarafım var. Hoşgörü önemlidir benim için, kucaklarım herkesi, kalbimin üzerine oturturum. Pozitif bir insanım ben. Negatif duygu üretmeyi sevmem; zaten öyle olsa stres sahibi, öfkeli, anlamsız bir kadın olur çıkardım. Güzel enerjiler neredeyse, renkler neredeyse ben de oradayım. Hatta ben gökkuşağının çocuğuyum.
KENDİMLE HESAPLAŞMAMI YAPTIM BİTİRDİM
Aldığınız evlilik kararında istanbul'dan uzakta olmanın etkisi var mıydı? Bence onunla ilgisi yok. Kaderinde varsa bir insanla karşılaşmak, bu her yer olabilirdi.
Hiç pişmanlık var mı? Benim pişmanlıktan anladığım "Ah ah, keşke" ya da "Kahretsin" demek değildir. Pişmanlık kendinle yüzleşip, tokalaşıp, kendini affedip yola devam edebilmektir; çünkü her insanın pişmanlıkları olur. Bende pişmanlıklar yok diyebiliyorum, çünkü kendimle bu hesaplaşmayı yapabiliyorum. Ondan sonra da yola tedbirli devam ediyorum. Yaşam bana tedbirli olmayı ve aşk duygusunun farklı olması gerektiğini öğretti.
Teslim olmak mıymış yani hata? İnsanın kendi neyse onu sunuyor karşı tarafa. Eğer tohumunda pozitiflik varsa karşındaki insanı da öyle zannediyorsun, çünkü o negatif tohumu bilmiyorsun, yaşamda öyle bir algın yok. Hayat her şeyi öğretiyor sana. Bazen ders alırız bu hayatta. Senin bir boşluğun, zafiyetin vardır, o zafiyetin üzerine hayat sana bir şeyler sunar. Niye? Ondan kurtul, nefsini terbiye edesin diye.
Sabah : http://www.sabah.com.tr
Son Dakika › Magazin › Her Erkeğin Gözüne Bakmam - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?