Sanat dolu bir evde doğdular. Anneleri Mozart'ın kısa bestelerini dinleterek; babaları sergilere, müzelere götürerek büyüttü onları. Anneleri müziğe olan yatkınlıklarını fark ettiğinde henüz dört yaşındalardı. Konservatuvar sınavlarına girdiler, kazandılar da... Ama o dönem konservatuvara girme yaşı beşti. Hemen özel derslere başladılar, hatta dönemin ünlü konservatuvar müdürü Ferdi Ştatzer bizzat verdi o dersleri.
Güher ve Süher Pekinel ilk orkestra konserlerini dokuz yaşında verdi. Tuşlara yetişebilmeleri için üç sandalye üst üste konulmuştu, ayakları zar zor pedallara yetişiyordu… "Bu heyecanlı sahne deneyiminin ardından, müziğin bir parçamız olacağını hissetmiş ama bu kadar büyük bir kariyerimiz olacağını hiç düşünmemiştik" diye anlatıyorlar şimdi o günü… Bugün dünyanın en saygın piyano virtüozlerinden olan Pekinel kardeşler sayısız ödüllü kariyerlerine bir yenisini eklediler geçen hafta. Ödülü vesile edip merak ettiklerimizi sorduk.
? Göz temasında bulunmadan, inanılmaz bir uyum içinde çalmak... Sırrınız ne, neyi farklı yapıyorsunuz?
Süher Pekinel: Bizim farklı yönlerimizin sentezi, yaptığımız ortak çalışmalarda elde ettiğimiz sonucu daha güçlü ve özel kılıyor. Burada denge ve yaratıcılık çok önemli. Birinin fark edemediği veya önemsemediği ayrıntıyı öbürü görebiliyor. Ayrıca değişik açılardan bakarken yepyeni ortak bir yapıyı aynı nefeste yaratabilmek... İkiz olmanın yarattığı karşıtlıkların ayrıcalığı diye düşünüyoruz.
? "Biz ikizliğimizde daima karşıtlığımızı vurguladık" demeniz de bundan o zaman...
Süher Pekinel: Küçük yaşlarda bile solist olarak aynı hocalarla çalışırken aynı repertuvarı çalmayı hiçbir zaman istemedik çünkü o parçayı biz yaratmak istiyorduk. Denge ve yaratıcılığımız birey olarak geliştikten sonra beraber çalmaya başladığımızda belirginleşti. 24 yaşımıza kadar, bir gün zaten beraber çalacağımızın bilincinde, solist olarak yetiştik. Solist olarak kendi konseptinizi, tınınızı ve renklerinizi oluşturmuş olduğunuzda, iki piyanoda senfonik düşünce birleşir. Müzik ikonu, piyanist Rudolf Serkin "Siz zaten iki piyano için doğmuşsunuz. Ben size yalnızca solo olarak ders vereceğim" demişti.
? Arada uyum yakalayamadığınız eserler oluyor mu hiç?
Güher Pekinel: Çocukluğumuzdan beri birbirimizden farklı olmak için uğraştığımız ve aramızdaki kuvvetli bağa rağmen birer birey olmaya çalıştığımız için elbette fikir ayrılıkları oluşuyor.
? Sizi ileriye taşıyan bu mu?
Güher Pekinel: Evet. Mesleğimiz gereği ve paylaştığımız projelerde beraber hareket ediyoruz. Yine de her ikimizin de üstüne düşen görevleri yalnız sonuçlandırarak sadece zor kararlar için birbirimizi bilgilendiriyoruz. Konserler için de, ayrıntıları oturtmak açısından, çok daha fazla yalnız çalışıp eserin tüm yönlerini ve içeriğini araştırıp oturttuktan sonra beraber çalmak konsere hazırlanma sürecini de kısaltıyor. Göründüğü kadar iç içe değiliz ve değişik yönlerimizi geliştirme çabasıyla bugün halen beraberiz.
TELEPATİK İLETİŞİMİMİZİN KÖPRÜSÜNÜ KONSER ÖNCESİNDE KURUYORUZ
? Dünyanın en saygın müzisyenleriyle çalıştınız. Sahneyi en iyilerle paylaştınız/paylaşıyorsunuz. Bütün bunları düşününce insan ne hissediyor?
Güher Pekinel: Müzik bilimsel ve duygusal boyutuyla dil, ırk, nesil ayrımı yapmaksızın tüm insanlarda aynı etkiyi yaratan sihirli bir diyalog aracı. Sanatsal duruşumuzu tüm dünyada bu araçla ifade etmenin ayrıcalığını damarlarımızda, derinden hissediyoruz. Her toplumun ortak bilincinde yetiştirip beslediği estetik duygular hem müziğin hem de sanatın durumunu bizlere yansıtan bir ayna. Bu ortak bilincin temsilcisi olan sanatçılar da büyük bir sorumluluk üstleniyor. Bu sorumluluğu albümlerimizle müzikseverlerle paylaşmak bunun başka bir boyutu. Zira sürekli mükemmeliyet arayışı içerisinde yolculuğumuz sürüyor.
? Konser öncesi ritüelleriniz var mıdır?
Süher Pekinel: Performans öncesinde duygusal yoğunluğa odaklanarak müzikal nefesi azami ölçüde derinleştirmek için ayrı ayrı iç dünyamıza dönüyoruz. Sahneye çıkmadan sırt sırta vererek telepatik iletişimimizin köprüsünü pekiştiriyoruz.
? En fazla kaç gün piyano çalmadan durdunuz veya durabilirsiniz?
Süher Pekinel: Çalışmak ve yaratmak hiç bitmez. Müzik parmakların ötesinde, beynimizde ve her an tüm hücrelerimizde.
? Klasik müzik ölür mü? Son yılların en popüler polemik konularından biri bu. Siz ne düşünüyorsunuz?
Güher Pekinel: Genç neslimizi yaratıcı, sosyal paylaşımı yüksek, müzik sevgisi ve zevki sarsılmayan bireyler olarak yetiştirmenin mümkün olduğunu görebiliyoruz. Türkiye'de kaliteli müzik algısının son yıllarda ailelerdeki gelişen bilinç ve sanata yapılan yatırımla ivme kazandığı fikrindeyiz. Ruhumuz nasıl öldürülemezse, onun bir dili ve kimliğinin bir parçası haline gelmiş hiçbir müzik de öldürülemez.
? Her gün müzik dinleyen biriyle dinlemeyen arasında fark var mıdır sizce?
Süher Pekinel: Müzik bizi her duyumuzla yakalayan; denge, empati, hoşgörü ve paylaşım duygularımızı öne çıkararak derinliğin bilinci ve saflığına yönlendiren bir sanat dalı. Bu yüzden, evet, biz fark olduğuna inanıyoruz.
? Son yıllarda yükselişte olan rap'i dinler misiniz?
Güher Pekinel: Her tür müziği takip ediyoruz. Philadelphia Curtis Institute of Music'te okurken rap'in yapısını oluşturan blues'u dinleme fırsatını yakaladık. Kültürlerin, ortak bilinçlerini farklı ifade formlarıyla müziğe aktarmalarını önemsiyoruz. Müzikle bir hikaye anlatıyorlar. Bugün klasik müzik bile rap, pop ya da film müziklerinden esinlenerek kabuk değiştiriyor.
Süher (soldaki) ve Güher Pekinel kardeşlere verilen ödülün gerekçesinde eğitimci kimliklerine vurgu yapıldı.
BU ÖDÜLLE DERİNDEN ANLAŞILDIĞIMIZI HİSSEDİYORUZ
? Klasik müziğin varlığını sürdürebilmesi için değişmesi mi gerekiyor?
Süher Pekinel: Modern orkestralar izleyici deneyiminin önde tutulduğu, interaktif konserler vermeye başladı. Rock müzisyenler senfoni orkestralarıyla sahne alıyor. Film müziklerinin orkestral temsillerinde özel klipler, kostümlerle popüler kültür deneyimine dahil ediliyor.
? Kariyerinizle ilgili henüz gerçekleşmemiş bir hayaliniz var mı?
Süher Pekinel: George Bernard Shaw'un dediği gibi: "Hayatın anlamı kendini bulmakta değil, kendini yaratarak yaşamaktan geçiyor." Kendimizi daima yeniden yaratmak mecburiyeti bizi biz yapan ve hayallerimizi ileriye taşıyan en önemli kuvvet.
? Geçen hafta Almanya'nın en yüksek dereceli nişanı olan Liyakat Nişanı'yla onurlandırıldınız. Bundesverdienstkreuz Ödülü size ne ifade ediyor?
Güher Pekinel: Alanında büyük başarılara imza atmış sıradışı kişilere, müzikte nadiren verilen bir nişan. Uluslararası kültürel diyaloğu güçlendiren kariyerimiz ve 15 yılı aşkın süredir yürüttüğümüz eğitim sistemlerimiz için verilmesinden gurur duyuyoruz. Uluslararası vizyonumuzun olumlu bir şekilde tanınması ve kabul edilmesiyle derinden anlaşıldığımızı hissediyoruz.
BİLİNÇLİ TÜKETİCİ MÜZİĞİN GELECEĞİ KONUSUNDA BELİRLEYİCİ OLACAK
? Müzik sektörü de pandemi nedeniyle ekonomik zorluklar yaşıyor. Bu durum nelere yol açacak?
Güher Pekinel: Plak şirketleri, orkestraların bir bölümü çevrimiçi platformlara geçiş yaptı ama sosyal medyada sanatçılar arzu ettikleri içerikleri bireysel olarak da yükleyebiliyor. Bu bireyselliğin müzik ve sanat endüstrisini nasıl etkileyeceği tartışmalara konu olan bir durum. Süreç sahne ve performans sanatlarına kabuk değiştirtiyor. Bilinçli tüketicinin de belirleyici olacağı görüşündeyiz. Sosyal medya mecralarında itina ve profesyonellikle hazırlanmış içeriklere gereken değeri vererek rekabeti belirleyecekler.
? Bu dönemde müzik eğitimi sekteye uğrayan çocuklar ve gençler de oldu...
Süher Pekinel: Tarihteki büyük kırılmaların, bu olumsuzlukların tüm sanat disiplinlerinde yaratıcılığı farklı seviyelerde insanları etkilediği görülüyor. Eminiz ki, bu süreci üretime dönüştürecek sanatçılar tarihe iz bırakacak birçok eser ve yorum sunacak.
Güher Pekinel: Umutsuzluğa kapılmamalıyız. Aksi takdirde en negatif içgüdülerimize teslim olabiliriz. Her zaman olduğu gibi en karanlık zamanlarda umut içsel gücün gerçek anlamı.
? Müzik hayatlara nasıl dokunuyor? Sizin için en çarpıcı örnek hangisi?
Güher Pekinel: Müzik vasıtasıyla insanın içinde yer alan ritim duygusunu ortaya çıkarmak özgüvenli, yaratıcı ve problem çözme kapasitesi yüksek bireyler yetişmesi adına önemli. En büyük farkı özel öğretim gören çocuklarda gördük. Ritim duygusunu içgüdüsel zamanlama ve ses dizilimleriyle daha önce kendilerine zor gelen eylemleri daha rahat gerçekleştirebiliyorlar.
EĞİTİM PROJELERİ
Pekinel kardeşler uzun yıllardır üç ayrı eğitim projesi yürütüyor. Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler (DSGM) projesi Türkiye'de müzik eğitimi ve klasik müzik alanında kaybedilen nesillerin telafisini büyük bir hızla gerçekleştiriyor. Kendilerine başvuran sıradışı yeteneklerin önemli müzisyen ve müzik pedagoglarıyla eğitimlerini sürdürmelerini sağlıyor, bu gençlere önemli uluslararası yarışmalarda yer almaları için yaşam bursu ve 17'nci ve 18'inci yüzyıldan enstrümanlar temin ediyorlar. Uluslararası prestijli yarışmalarda Türkiye için 17 birincilik kazanıldı. Bu müzisyenler solist olarak en prestijli salonlarda resitaller ve en önemli orkestralarla konserler vermeye devam ediyor. Güher-Süher Pekinel Anadolu Carl Orff Eğitimi projesiyle de Anadolu'da 450 bin çocuğun anaokuldan başlayarak müzik eğitimi alması sağlandı. Türkiye'de üstün zekalı gençlerin eğitim gördüğü Türk Eğitim Vakfı İnanç Türkeş Özel Lisesi'nde 2007'de açtıkları Pekinel Müzik Bölümü'nde eğitim alan öğrencilerse Harvard, Columbia, Princeton ve Stanford gibi prestijli üniversitelerden mezun oluyor.
Son Dakika › Magazin › Güher ve Süher Pekinel: Müzik parmakların ötesinde, beynimizde ve her an tüm hücrelerimizde - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?