Ezik Olduğum Tek Konu Matematik!

Erkan Can ismi bir markaysa eğer; o markanın 'yetenek' ile birlikte öne çıkan bir diğer özelliği de 'güvenilirlilik' olsa gerek! İyi adam kadar, kötü adam rollerini de başarıyla canlandıran, halkın gözünde ayrı yeri olan Can; oyunculuk kariyerini, yeni dizisi 'Son'u ve özel hayatının bilinmezlerini Esquire'dan Ege Görgün'e anlattı.

Yeni diziniz 'Son'u nasıl buluyorsunuz? 25 bölümde bitecek olması güzel. Senaryosu enteresan, dramatik yapısı sağlam. Merak duygusu hep ön planda; 'Lost' dizisi gibi biraz... 25 bölüm yazılmış bitmiş; ama bize okutmuyorlar. Söylemedikleri sırlar var.

POPÜLİST DURUMLARI SEVMEM!

Dizilerin çalışma koşulları oldukça yorucu... Yeni dizinizin ismine atfen, "Bu son olsun" diyor musunuz? Biraz ara vermek istiyorum aslında. Tiyatro ve sinema yapmak istiyorum yalnızca. Setlerdeki çalışma saatleri, koşulları ve dizilerin uzunluğu, Avrupa standartlarında değil. Herkesin bir toplanıp, karar vermesi gerekiyor.

Biraz özel dünyanızdan bahsetsek... Mesela bana en can dostunuzu anlatır mısınız? Ali Sürmeli... Tiyatroya beraber başladığım, 38 senelik arkadaşım. Hayatlarımız boyunca birbirimizin yanındaydık. Ondan çok şey öğrendim. Oyunculuk anlamında da birbirimizi etkiledik. Değişik adamdır Ali. Başka can arkadaşlarım da var tabii. Olgun Şimşek, Zafer Algöz, Önder Çakar, Settar Tanrıöğen, Güven Kıraç gibi.

Hep bir istismar var çevremizde... Bayrak, din, Atatürk gibi sanat da istismar edilebiliyor yeri geldiğinde, öyle değil mi? Bir şeyin üstünden rant elde etme durumu beni çok yaralıyor. Popülist durumları sevmem.

Popülist işlerden uzak durmayı becerebildiniz mi? Bazen becerdim sanıyorum. Sonra bir bakıyorsun, becerememişsin. Artık, çarşı pazar öyle karışık ki, tam denetleyemiyorsun. Bazen size sunulduğu gibi çıkmıyor işler. Ama yapacak fazla da bir şey yok! Giden gidecek, kalan sinema tarihine kalacak.

Hangi performanslarınız sinema tarihine kalır? 'Takva', 'Gemide', 'Dar Alanda Kısa Paslaşmalar' ve 'Çoğunluk' kalır. Öyle filmler yapmaya çalışıyorum.

OYUNCULUĞA KAFA YORAN BİRİYİM

Seyirci sizi sahici, güvenilir buluyor, seviyor. Bunun nedeni nedir sizce? Onu ben de bilsem söyleyeceğim baba! Ama ben, oyunculuğa kafa yoran bir adamım. Başka da bir iş bilmem. En sade, en duru, en süzülmüş oyunculuğu bulmaya çalışıyorum. Onun dışında, egolarımızdan sıyrılmamız gerektiğini düşünüyorum. Çocukluğumda, mahallede, tiyatroda aldığım eğitim beni bu noktaya getirdi. İnsanın biraz kendini araklamayı becermesi gerekiyor. Hayatla oyunculuk, iç içedir. Kendimi, hep dışarıdan, üçüncü gözle izlerim. Bunu da sahneye aktarmaya çalışmışımdır. Onun için abartılı oyunculuğu pek sevmem.

En abartılı rolünüz, 'Mahallenin Muhtarları'ndaki 'Temel'di, değil mi? Evet, o bir kartondu; karikatürize bir karakterdi. O rolü, hep çocukları düşünerek oynadım. O çocuklar kocaman oldu; ama onu hala unutamıyorlar. Benim görevim, senaryo ne gerektiriyorsa, onun en iyisini bulup oynamaktır.

#Sayfa#

HAYTAYIM, SOKAKLARI SEVERİM

Yüksek sesle dile getirebileceğim bir hatam yok... Biraz haytayım işte. Onu da dengeliyorum artık. Sokaklarda gezmeyi, dolaşmayı çok severim. O sokaklarda hata yapıyorsun bazen.

intikam duy gum yoktur

En dikkat ettiğim şey insanları kırmamaya çalışmaktır! Bana çok kötü davrananlar da oldu; sineye çektim, gittim. İntikam duygusunu sevmem. İnsanlar zamanla hatalarını anlar; ben de zamanla affederim. Anlamıyorsa duruma göre kavga da ederim. Gözümü budaktan da sakınmam. Bıçak kemiğe dayandığı zaman tabii... Ama çoğunlukla sabırlıyımdır.

Matematik, benim hayatım boyunca hep bana problem oldu. Hep matematikten çaktım. Matematiğe kafası basan adamlara da hayran kalırım. Hatta bazen ezik hissettiğim olur öylelerin yanında. Ama alıştım artık. Onsuz da oluyormuş, anladım.

Matematiğim iyi olsaydı da yine aynı yerde olurdum. Belki banka hesabım daha kabarık olurdu. Paradan da anlamam aslında matematiğim olmadığı için... Parayı pek idare edemem. Neyse ki artık bu işleri, evdeki içişleri bakanı idare ediyor.

BEN SİNEMADAN PEK PARA KAZANMADIM!

Sinemadan pek para kazanmadım ben. Bir sürü filmde oynadım, gençlerin filmlerinde destek için yer aldım. Bunların hiçbirinden para almadım. Herkes 'bütçemiz az' diye geliyor. Ben de "N'olcak, oynarım" diyorum. Maksat, bir iş koymak ortaya. Ama artık, kısa filmlerde oynama işini kestim. Gençler geliyor, dayanamıyorum onlara. "Tamam" diyoruz, sonra da sözümüzü yiyemiyoruz tabii. Bir sürü arkadaşın ilk filmlerinde oynadım.

Sabah : http://www.sabah.com.tr