Burada puanlar konuşuyor!

Adını İngilizce 'your orbit' (senin yörüngen) kelimelerinden alan Yoorbit'te kullanıcılar kişisel deneyimlerini, zevklerini, ilgi alanındaki her şeyi 0'dan 10'a kadar puanlayabiliyor. Deneyimlerini veya başkalarının paylaşımlarını puanladıkça da kendi yörüngelerini oluşturuyorlar. Algoritma da size diğer kullanıcıların puanlamalarına göre sevebileceğiniz paylaşım veya yorumlarını beğenebileceğiniz diğer kullanıcıları sunuyor. Böylece Yoorbit, kullanıcıları ilgilenmedikleri şeylerle meşgul etmiyor.

Selfie paylaşımları yok!

Yoorbit'in diğer popüler sosyal medya mecralarından bir farkı daha var: Paylaşımınızın altına Instagram'daki gibi uzun uzun yorumlar yazamıyorsunuz. Ancak takipçileriniz deneyiminize yorum yapabiliyor. Hatta puanlayabiliyorlar. Benim gibi uzun uzun yazmayı seven kullanıcılarsa fotoğrafın üzerinde paylaşılan etiketlerle meramını anlatmaya çalışıyor. Bir ürün ya da deneyim hakkında bilgi almak için yorumlar önemli. Platformun yakın zamanda bu ihtiyacı fark edeceğine şüphe yok.

Uygulamada Orbit Puan ve Global Puan olmak üzere iki farklı puan ortalaması kullanıcılara gösteriliyor. Orbit Puan kullanıcıların kendi puanlamasını, takip ettiklerinin puanlamasını ve beğendiklerinin ortalamasını gösteriyor. Global Puan ise herkesin puanlamasının ortalamasını ifade ediyor. Böylece kullanıcıların 'en'lerini puanlaması ve ilgilerini çekecek içerikler bulması hedefleniyor, hem de diğer kullanıcıların değerlendirmelerini görmesi.

Yoorbit, bazı özellikleriyle Instagram'la kıyaslansa da aslında rakip değiller. Instagram'da diğer kullanıcılar sizi 'beğeniyor', Yoorbit'te kendi deneyiminize puan veriyorsunuz. Beğenilme kaygısı ortadan kalkıyor. Kişiler kendi fotoğraflarından ziyade paylaşımları ve değerlendirmeleri sayesinde takipçi kazanıyor. Örneğin Yoorbit'te selfie paylaşımları yok. Ayrıca fotoğraflarınıza ışık ayarı dahi yapamıyorsunuz. Neyse o! Hepsi #nofilter (filtresiz).

'Zamandan tasarruf...'

Yoorbit'in kurucusu Altan Açıkgöz daha önce beş yıl BiTaksi'de, sonrasındaysa üç sene Getir'de, data bölümünün başında çalışan bir isim. Bugüne kadar ekibiyle onlarca yapay zeka projesi geliştirdi. Dünyadaki en değerli şeyin zaman olduğunu söyleyen Açıkgöz, Yoorbit'in ortaya çıkış hikayesini şöyle özetliyor: "Hepimiz, zamanı olabildiğince verimli kullanmaya ve keyif almaya çalışıyoruz. Ancak bir karar vermeden önce onlarca uygulamaya girip, yorumlar okuyup saatler harcıyoruz. Biz de 'Bir uygulama yapalım ve bu uygulamada kullanıcılar hayatlarındaki tüm deneyimleri puanlayabilsinler' dedik. Örneğin, Kadıköy'de bir diş hekimi aradığınızda, Yoorbit'teki arkadaşlarınızın yüksek puan verdiği diş hekimini seçebilirsiniz."