Kantarcılar: Bu Yarışma İçin Annem ve Ablamdan Beslendim

atv ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan 'Kızlar ve Anneleri' adlı yarışmayı, oyuncu Ümit Kantarcılar sunuyor. İlkokul yıllarından itibaren sahnelere çıkan 26 yaşındaki genç oyuncuyla; yarışmayı, yeni projelerini ve oyunculuk serüvenini konuştuk...

Oyunculuğun yanı sıra sunuculuk yapmak nasıl bir deneyim oldu?

Çok keyif aldığım bir iş oldu çünkü çok eğlenceli bir yarışma... Annelerle anlaşmak kolay, kızlarla geçinmek daha zor oluyor. Bu yarışmada, anne ve kızların birbirlerini ne kadar tanıdıklarını gösteriyoruz. Aslında onlar da birbirlerini burada tanıyorlar. 18'den fazla program çektim, 15 büyük ödül verdim. Eğlenceli bir formatımız var. Saatimizin birincisiyiz. İyi bir izleyici kitlemiz de var.

'BENİ NASIL TANIMAZSIN?'

Arada tartışmalar çıkıyor mu?

Çok! Kızlar hep "Anne beni nasıl tanımazsın?" diye sitem ediyor. Birkaç yarışmacıya, "Anneniz iki bardak pirince kaç bardak su koyar?" diye sorduk. Bu soruyu bilen çıkmadı.

Sorduğunuz sorulara aldığınız en ilginç cevap ne oldu?

Bir kıza, "Anneniz, bir daha dünyaya gelse hangi mesleği seçmek isterdi?" diye sordum. "Avukat" cevabını aldım ama annesi "Dünya starı" dedi. Kızı da şok geçirdi. Annesinin bu isteğini bilmiyormuş.

ABLAMLA ÇOK YAKINIZ

Yarışmada altı kadınla iletişim halindesiniz. Bu sizi tedirgin ediyor mu?

Yarışma ilk teklif edildiğinde, kızlar ve annelerinin sorunlarıyla uğraşacağımı sanmıştım. Başta tedirgin oldum ama asıl eğlence onların çekişmelerinden çıkıyor. Biraz önce bir kız, elendi diye masaları tekmeliyordu.

Sizin kız kardeşiniz var mı?

Ablam var. Aramızda 19 ay olduğu için çok yakınız.

Anne-kız ilişkisine de uzak değilsiniz...

Evet, onların arasındaki bütün iletişimi biliyorum. Aslında ben bu yarışmada, annem ve ablamın iletişiminden çok beslendim. Neye kızarlar, nasıl tepki verirler; her şeyi biliyorum. Nereyi eşeleyeceğimi, nereden ne çıkacağını da çok iyi biliyorum. Benim annem yarışmaya gelse kazanır ama ablam kazanamaz.

'AŞKI ARIYORUM' DİYECEK BİRİ DEĞİLİM

Bir röportajınızda "Hayatımın kadınını bulmak istemiyorum" demişsiniz...

Çok güvenerek bir şeyler söylüyorum sonra bu tarz başlıklar ortaya çıkıyor. Aşkını arayan, sadece bunlar hakkında konuşabilen biri olmadığımı söylemek istemiştim. Konuşacak konularımın, hayata karşı bir duruşumun olduğunu düşünüyorum. Bu kadar konuşacak şeyim varken, "Hayatımın aşkını arıyorum" diyecek adamlardan değilim.

Yeni sezonda başka projeleriniz olacak mı?

Üç film teklifi aldım. Biri kesinleşecek gibi görünüyor. Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nda oynuyorum. İnşallah yeni sezonda da bir oyunda yer almaya zamanım olur.

İYİ BİR ZAMAN MÜHENDİSİYİM!

'Pis Yedili' adlı dizide de rol alıyorsunuz. Kendinizi nasıl programlıyorsunuz?

İyi bir zaman mühendisi olmak gerekiyor. Küçük bir defterim var; onunla yaşıyorum. Çok programlı bir hayatım var. Özel yaşantımda ise gece 02.00'den sonra kendime vakit ayırabiliyorum.

SAKALSIZ 14 YAŞINDA OLURUM

Jön olma isteğiniz var mı?

Hayata kendinizi iyi sunarsanız, bir yerlere gelebilirsiniz. Ben de enstrümanımı iyi satmak durumundayım. Önümde uzun bir yolculuk var. 26 yaşındayım ama sakallarımı kestiğimde 14 yaşında gösterebiliyorum. Oynayabileceğim çok karakter olduğunu düşünüyorum.

AĞLAMAKTAN ÇOK SIKILDIK

Son zamanlarda yarışmalar niye ön plana çıktı?

Artık Türk insanı gerçekten ağlamaktan çok sıkıldı. Eskiden ağlamayı severdik; dizikolik olmuştuk. Yarışmaları izlerken ise eğleniyorlar. Kendilerinden birilerinin kazanması hoşlarına gidiyor.

Sabah : http://www.sabah.com.tr