Biz Rüya Takımdık

Ünlü sanatçı Erol Evgin, müzik kariyerinin en önemli adımlarını birlikte attığı söz yazarı Çiğdem Talu ve besteci Melih Kibar'ın anısına 6 Eylül'de Turkcell Kuruçeşme Arena'da düzenlenecek konserde sahneye çıkacak. Evgin, Çiğdem Talu-Melih Kibar imzalı 'İşte Öyle Bir Şey', 'Sevdan Olmasa', 'Bir de Bana Sor', 'Etme Eyleme', 'Hep Böyle Kal' gibi unutulmaz şarkıları Nükhet Duru ve Candan Erçetin'le birlikte söyleyecek. Konser öncesi GÜNAYDIN'ın sorularını yanıtlayan Evgin, " Türkiye'nin en iyi şarkı sözü yazarı Çiğdem Talu ve en iyi bestecisi Melih Kibar'la çalıştığım için kendimi şanslı hissediyorum ve onur duyuyorum" dedi.

Yollarınız Melih Kibar ve Çiğdem Talu ile ilk olarak nasıl kesişmişti?

Önce Çiğdem Talu'yla tanıştık biz. Ben o güne kadar, 7 yıldır albüm yapan, sözlerini kendisi yazan bir sanatçıydım. Çiğdem'le bir araya geldik. Çok olgun, çok sevecen, duygulu ve duyarlı bir insandı; dost olduk. Benim tam istediğim şekilde sözler yazdı. "Ne istiyorsan söyle" dedi.

YABANCILAŞMA VARDI

Siz ne isterdiniz?

Bazı harflerin, kelimelerin bana yakıştığını düşündüğümden, o kelimeleri kullanmasını söylüyordum. O yıllarda pop müzik farklıydı. Türkçe şarkılar yabancı kalıyordu; hatta yabancılar gibi söyleniyordu. Onu değiştirmeye çalışıyordum ben, ki bizim şarkılarımız onu değiştirmiştir. Bu doğrultuda sözler yazmasını istiyordum. Önce biz bir 45'lik yaptık beraber, daha sonra da Melih'le tanıştık. Yollarımız bu şekilde 1975 yılında kesişti...

Şarkılar tutmasaydı, bu birliktelik devam eder miydi?

Bu şarkılar tutmasaydı, yine denerdik. Tuttururduk mutlaka. Çünkü üçümüzün ortak düşüncesi şuydu: Bir ülkenin popüler müziği, o ülkenin topraklarından hayat bulmalıdır. Avrupa ve Amerika'ya bakıp, müzik yapamazsın. Ben de Türk gibi söylemeye çalıştım, hiç kimseye özenmedim.

TANRI'NIN BİR LÜTFU

Nasıl çalışırdınız peki? Şarkılar nasıl ortaya çıkardı?

Önce Melih müziğini bulurdu. Çiğdem onun üzerine söz yazardı. Edebiyatçı bir aileden gelmesinin de etkisiyle, Türkçe'yi çok iyi kullanırdı. Çiğdem bizim çimentomuzdu. Melih de çok beyefendi biriydi. Birlikte 8 yıl çalıştık ve 100'e yakın şarkı yaptık. Bizim birlikteliğimiz Tanrı'nın bir lütfudür. Rüya takım gibiydik. Çok enteresan bir büyü yakaladık birlikte.

Şarkıların başarısında Çiğdem Talu-Melih Kibar aşkının etkisi var mıdır?

Çok mutlu oldular, mutlaka bunun da etkisi vardı şarkılarda.

Rüya takımın ömrü kısa sürdü. Devam etseydi neler olabilirdi?

İkisini de çok erken kaybettik. Çiğdem 43, Melih de 54 yaşında vefat etti. Müzik adına yapacakları çok işleri vardı. Kariyerimin önemli sayfalarını birlikte yazdık. Rüya takım bozulmasaydı çok müthiş şeyler olurdu. Şarkılarımız uluslararası platforma taşınırdı. Bana göre Türkiye'nin hala en iyi söz yazarı Çiğdem Talu'dur. Onun sözlerinin üzerine pek söz yazılmadı. Şarkılarını 35 yıldır söylüyorum. Bir 35 yıl daha söylerim.

#Sayfa#

BU GECE BİR DAHA ZOR YAŞANIR

Melih Kibar ve Çiğdem Talu şarkılarını 7 yıl önce de söylemiştiniz. Bu konseri farklı ve özel kılan şey ne?

Melih'i kaybettikten sonra, Nükhet Duru ve Melih Kibar keşfi olan Candan Erçetin'le birlikte onların anısına bir konser yapmıştık. Bu konseri farklı kılan şey; konserin tüm gelirinin 'Çağdaş Yaşam Melih Kibar ve Çiğdem Talu Fonu' kapsamındaki 'Çoban Yıldızı Projesi'ne aktarılacak olması. Bu projede yeni Melih Kibarlar, Çiğdem Talular yetiştirilmesi amaçlanıyor. Bu fonun ilk etkinliği de bu konser. Bizimle birlikte dört genç sanatçı Onur Mete, Sibel Gürsoy, Tuba Önal ve Zeynep Alasya da şarkı söyleyecekler. Firuz İsmailov yönetiminde çok güzel bir konser olacak. Müzikseverler bir daha zor görecekleri bir birlikteliği yaşayacaklar o akşam...

'ALTIN PLAK' ALACAĞIMI BİLİYORDUM

Hisseli Harikalar Kumpanyası'nda söylediğim 'Söyle Canım' şarkısını 45'lik albüme koyacaktım ama Egemen Bostancı istemedi. Şarkıyı albümden çıkarmak istiyordu, ben de şarkının tutacağından emindim. "Çok büyük sükse yapacağım bu şarkıyla. Altın Plak alacağım, onu da sen vereceksin bana" dedim ve şarkıyı çıkarmadım. Sonrasında satış patlaması yaptı, tam 1 milyon sattı. Altın Plak'ı da Egemen Bostancı'nın elinden aldım.

ESKİYE ÖZLEM...

Geçenlerde Tom Jones'un konserine gittim, hiç bilmediğimiz yeni şarkılarını okudu. Biz onun şarkılarıyla aşık olmuştuk; o şarkıları bekliyorduk. Yeni albümünün dünya turnesindeymiş, bizi pek ilgilendirmedi. Eskiye olan özlemden, seyirciden gelen talepten, sanatçının kompleks duymaması lazım.

KURUÇEŞME ARENA'YA ÇOK ÜZÜLÜYORUM

Varlıklı bir arkadaşım bana, "Kuruçeşme Arena satılıyor, gel beraber alalım" dedi. "Ben şarkı söylüyorum, sen beni ne zannettin? Ben orayı alamam" dedim. Ayrıca param olsa da, orayı alamam. Çünkü biz orada konserler verdik, oraya nasıl otel yaparım? İçim sızlar. Söylemediklerini bırakmaz insanlar. Satılmasına çok üzüldüm.

BÜYÜLÜ BİR YER

Kuruçeşme Arena, çok eski, derin bağımızın olduğu bir yer değil ama çok güzel bir yer. Keşke birkaç tane daha böyle konser alanımız olsa da, ona üzülmeseydik... Maalesef İstanbul'da, özellikle yazın konser verilecek alan çok az. Rumelihisarı vardı, orayı aldılar. Belli bir desibel uygulaması yaparak, konserler devam edebilirdi. 500 yıllık büyülü bir mekandı. Kuruçeşme de, kapatıldığına üzüldüğümüz bir yer olacak.

Sabah : http://www.sabah.com.tr