Yeşilçam'ın unutulmaz oyuncularından Filiz Akın, her zaman şıklığıyla dikkat çekiyor. Kendi kıyafetlerini kendi tasarlayan Akın, son dönemde hemen hemen tüm vaktini çizim yaparak geçirdiğini söylüyor. Akın'la yaptığı tasarımları ve projelerini konuştuk...
Ne zaman kendi kıyafetlerinizi tasarlamaya başladınız?
Uyuyamadığım bir dönem oldu. Kendimce, tasarım diyemeyeceğim ama kadını güzel gösterecek bir şeyler düşünüp çizerek eğlendim. Bizim ailede kadınların hepsi modacı. Annem çok zevkli, iyi bir terziydi. Küçük kız kardeşim Günseli (Bis); hem İstanbul, hem Paris'te butiği olan önemli bir markanın sahibiydi. Yeğenim Zeynep Tosun ise genç tasarımcıların en başarılısı.
PARAM KIYAFETE GİTTİ
Eskiden de tasarıma merakınız ve çalışmalarınız var mıydı?
Okulda resimleri yarışma kazanan öğrencilerdendim. Önemli Türk ressamlarından Turgut Zaim'in sevgili talebesiydim. Resim insana; renkleri kullanma ve çizim yeteneği ile günün trendlerini takip edebilme becerisi verir. Filmlerde çoğunlukla zengin ve modern kızları oynadığım için kazancımın çoğu kıyafetlere gitti. O zamanlar yapım şirketleri değil, biz yapardık bu harcamaları. 'Emine', 'Reyhan', 'Ankara Ekspresi' gibi birçok filmde kendi tasarladığım ve annemin diktiği kıyafetleri giydim. Film çevirdiğimiz dönemde Ajda Pekkan ve Gönül Yazar'la birlikte yıllarca 'En iyi giyinen üç kadın' seçildik...
Kendi markanızı yaratmayı düşünüyor musunuz?
Gönlümden geçen; bir firmanın yüzü olmaktan ziyade, bir hazır giyim firmasıyla birlikte ama özel bir koleksiyon hazırlamak... Kendime de uyguladığım gibi, kadını; kumaş ve dokunuşlarla olduğundan daha ince göstermek, daha olgun bir kadını da olduğundan genç gösteren bir çizgiye oturtmak istiyorum. 44 bedeni 42, 42'yi 40, 40 bedeni ise 38 gösterebilmek mümkün. Yıllardır beni hep olduğumdan daha zayıf zannetmelerinin nedeni de bunu başarmam... Ben günümüzün; klasik ama modern bir duruşu olan, kadını asil ve zarif yapan, her zaman, her yıl, her sezon geçerliliğini koruyan şeyler yapmak istiyorum. Zamansız ve rafine bir tarz yani...
DÜŞÜNÜRKEN EĞLENDİM
Sizin sevdiğiniz tarz bu mu?
Ben, bohem şıklığı seviyorum. Yani Kate Moss, Meg Ryan, Diane Keaton gibi biraz maskülen ve spor bir tarz... Spor dışında giymek için şık eşofman bulmakta zorlanıyoruz. O konuda çalışma yapmak isterim. Bütün bunları; tercihlerimi, seçimlerimi anlatmak için söylüyorum. Yoksa kendimi çok ciddiye almıyorum. Bu kıyafetleri düşünürken çok eğlendim, en önemlisi o...
Tasarım konusunda yardım alıyor musunuz?
Sadece evdeki yardımcımla çalışıyorum. Yani bir ekibim yok... Daha deneme dönemindeyim. Benim kendime tasarladığım birkaç kıyafeti evdeki yardımcım dikti. Biliyorsunuz markalar artık zevki, stili beğenilen ünlülere de koleksiyon hazırlatıyorlar. Bizim henüz bir markayla anlaşmamız yok ama görüşmelerimiz devam ediyor.
Modacı yeğeniniz Zeynep Tosun'dan bu konuda yardım aldınız mı?
Almadım ama onunla bir çalışma yapmak çok hoşuma gider.
GENÇLERDE BEĞENİYOR
Her zaman zarif ve çok güzel giyinen isimlerdensiniz. Daha önce de kıyafetlerinizi kendi tarzınıza göre yeniliyor muydunuz?
Evet; Thierry Mugler, Armani, Guy Laroche gibi kıyafetlerimi güne göre değişiklikler yaparak revize ettiğim oldu.
Tasarımlarınıza çevrenizdekilerin tepkileri nasıl oldu?
Kibarlıktan kimse "Beğenmedim" demiyor. Beni şaşırtan ise gençlerden de isteyenlerin olması oldu.
DERLEDİĞİM TARİFLERİ YEMEK KİTABI YAPTIM
Bir yemek kitabı üzerinde çalışıyormuşsunuz. Bu merakınız nereden geliyor?
Annem benim yemek yapmamı hiç istemezdi. Kendisi o kadar bıkmıştı ki, beni hiç mutfağa sokmadı. Hasbelkader Paris'te oturmaya başladığım yıllarda, 40 yaşlarında başladım yemek yapmaya. İstanbul'a telefon açar, rahmetli arkadaşım Demet'e sorardım yemek tariflerini. Sonra yemeğin bir sanat oluşu beni çok ilgilendirdi. Paylaşılabilen bir tarafı olduğu için; her yeni öğrendiğim lezzeti dostlarım için hazırladım... Eşim Sönmez Köksal, Paris'te büyükelçiyken çok işime yaradı. Oradaki davetler için üç ay çalıştım mutfak ekibiyle ve çok beğenildi ikramlarımız.
Kitapta nasıl tarifler var?
Ev sahibi yemek hazırlarken genelde; "Giriş, ana yemek, tatlı olarak ne verebilirim; ne, neyle daha iyi gider?" diye sorun yaşar. Ben bu sorunu iyi bildiğim için; 15-20 farklı mönü hazırladım. Bu mönülerin içinde 40-50 tarif yer alıyor. Dünya mutfağından öğrendiğim veya önemli lokantalardan aldığım tarifler de var bunların içinde. "Keşke elimde böyle bir kitap olsaydı" mantığıyla derlediğim için kitap hanımların hoşlarına gidebilir.
DİZİ ŞARTLARI BANA UYGUN DEĞİL
Geçtiğimiz aylarda 'Gün Akşam Oldu' dizisinin bir bölümünde yer almıştınız. İzleyicilere böyle küçük sürprizler yapmaya devam edecek misiniz?
Ben yıllardır dizilere direniyorum. 'Gün Akşam Oldu'da, dizide çalışma şartlarının benim gibi tedavi görmüş biri için çok zor olduğunu bir kere daha gördüm. Yani projelerde olmayı düşünmüyorum ama dizilerin komşu ülkelerdeki başarısı, filmlerimizin festivallerde kazandığı büyük ödüler beni çok heyecanlandırıyor. Genç oyunculara da güzelliklerinden ve yeteneklerinden dolayı hayranlık duyuyorum.
Sabah : http://www.sabah.com.tr
Son Dakika › Magazin › Ben Çiziyorum Evdeki Yardımcım Benim İçin Dikiyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?