Yardımcı yönetmenlik yaparken 'Duvar' dizisiyle oyunculuğa geçiş yapan Sinem Öztürk; şu sıralar atv'de yayınlanan 'Huzur Sokağı' dizisinde, başörtülü 'Şükran'ı oynuyor. Öztürk'le çok ses getiren diziyi ve özel hayatını konuştuk.
ONU ÇOK SEVDİM
Dizide başörtülü bir kızı canlandırıyorsunuz. Teklif geldiğinde tereddüt yaşadınız mı?
Görüşmeye gittiğimde bana genel hatlarıyla 'Şükran'ı anlattılar. Karakteri ve hikayeyi çok beğendim. 'Şükran'ı çok sevmem bu projeye dahil olmamda çok etkili oldu. O çok naif, gururlu biri ve içinde çok büyük bir aşk yaşıyor. 'Huzur Sokağı' eğer insanlar arasında uçurum yaratan, onları sınıflandıran bir proje olsaydı, bu işe girmezdim. Hepimizin başörtülü arkadaşları, akrabaları var. Dizide de herkes kaynaşmış ve iç içe yaşıyor. İnsanları ötekileştirmeyen bir proje bu! Biz aradaki uçurumu yok etmeyi hedefliyoruz. Başörtülülerin de hikayelerini anlatmamız lazım.
Bundan sonra bu tarz projeler olacak mı sizce?
Bizde cesaret konusunda sıkıntı var ama bundan sonra daha cesur projeler çıkabilir. Kimseyi dışlamaya hakkımız yok! 'Şükran'lar da, başörtülü kızlar da kendilerini ekranda görmek istiyor. Bizim çok temiz bir hikayemiz var.
Dizide 'Bilal', 'Feyza' ve 'Şükran' arasında bir aşk üçgeni mi yaşanacak?
Öyle bir durum var ama yaşananlar onları farklı noktalara sürükleyecek. Üçünün de haklı nedenleri var.
"İlişkileriyle bir yere gelenlere sinir oluyorum" demişsiniz. Bazı oyuncular haketmedikleri yerde mi?
Konservatuarlı olsun olmasın, bu iş için çok emek veren insanlar var. Ancak bazıları başka şeylerle gündeme geliyor ve bazı işlerin tepesine oturuyorlar. Kapris yapıp birilerini aşağılıyorlar. Geçmişlerinde ise hiçbir şey yok! Ben buna karşıyım.
HOLLYWOOD TARZI BİR KADIN HİKAYEM VAR!
Bir sinema projeniz vardı, ne durumda?
Bir canlı bomba hikayem vardı ama bazı durumlar nedeniyle yırtıp attım, yerine bir kadın hikayesi yazdım. Sürprizli, perili bir öykü... Senaryosunu tamamlarsam, seneye çekmek istiyorum. Biraz Hollywood tarzı bir proje; gündelik yaşantıdaki komiklikler, sakarlıklar, yaptığımız hatalar üzerine kurulu...
Sizde oynayacak mısınız filmde?
Hayır, filmi ben çekeceğim ama oynamayacağım.
Kamera arkasından oyunculuğa geçişiniz nasıl oldu peki?
Aslında tamamen tesadüf oldu. Yardımcı yönetmenlik yapıyordum, kısa filmlerim vardı, festivallere gönderiyorduk. Sonra bir anda atv'de yayınlanan 'Duvar' dizisinden teklif geldi. Böylece oyunculuğa başlamış oldum.
BU STRESİ ÇEKEMEM
İlerleyen dönemlerde oyunculuğu bırakıp kamera arkasında çalışma düşünceniz var mı?
Evet, var. Ömür boyu bu stresi çekemem. Bu işin günü, saati yok, özel hayatın yok! Şimdi sorun yok ama ileride çocuğum olunca ona vakit ayırmak isterim. Belki bir sitcom'da oynarım, haftanın iki-üç günü çalışırım.
BOĞAZ KÖPRÜSÜ'NDE ROMANTİK EVLİLİK TEKLİFİ
Haziran'da nişanlandınız. Nişanlınız da bu sektörde mi çalışıyor?
Hayır, o turizmci.
Nasıl tanıştınız?
10 senedir tanışıyoruz. Eski arkadaşımdı bir anda arkadaşlığımız aşka dönüştü.
Evlenme teklifini nasıl aldınız?
Çok romantikti. Bir gün beni Suada'ya yemeğe götürdü. Sürekli telefonuyla ilgileniyordu, hatta ben de huysuzlandım. Sonra biri geldi, "Şanslı çiftimizsiniz. Tekneyle boğaz turu yapabilir miyiz?" dedi. Tekneye bindik, Boğaz Köprüsü'nün altına geldiğimizde, köprüde "Sinem!" yazdı. Sezen Aksu'nun en sevdiğim şarkısı 'Hoşgeldin' çalmaya başladı. Sonra da "Benimle Evlenir misin?" yazdı.
Sabah : http://www.sabah.com.tr
Son Dakika › Magazin › Başörtülülerin de Öyküleri Anlatılmalı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?