"Banyo Sahnesinde Zorlanmadım"

'Gözetleme Kulesi'nin Altın Koza'lı oyuncusu Nilay Erdönmez, filmde canlandırdığı 'Seher' karakterine üç ayda hazırlandığını söyledi: Rolüm için hosteslik yaptım, günlük yazıp yönetmenimizle paylaştım. 'Seher' için bir süreliğine hayat ritmimi değiştirdim.

Genç oyuncu Nilay Erdönmez, Pelin Esmer'in yönettiği 'Gözetleme Kulesi' adlı filmdeki 'Seher' rolüyle Adana Altın Koza Film Festivali'nde 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü kazanarak dikkatleri üzerine çekti.

Geçtiğimiz hafta vizyona giren filmde Olgun Şimşek'le başrolü paylaşan Erdönmez, yeni doğum yapmış anne rolü için aldığı kilolar ve açık havadaki banyo sahnesiyle gündemde. Erdönmez, filmini ve oyunculuktaki hedeflerini anlattı.

Oyuncu olmaya ne zaman karar verdiniz?

Oyunculuk, küçüklüğümden beri aklımdaydı. Annem iyi bir tiyatro izleyicisiydi ve hala da öyledir. Birlikte çok fazla oyun izlerdik, benim de o yaşta ilk heveslendiğim iş oyunculuk oldu. Liseyi bitirdiğim yıl konservatuvar sınavlarına girdim ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde tiyatro bölümünü kazandım. Sonra aynı bölümde yüksek lisans yaptım.

Peki, 'Gözetleme Kulesi'nden önce neler yapıyordunuz?

Beşiktaş Belediyesi Kültür Sanat Platformu'nda 'Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım', İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda 'Fareler ve İnsanlar' oyunlarında oynadım. Son olarak da Jean Genet'nin 'Zenciler' oyununu hem yönettim, hem de oynadım.

"ROLÜM İÇİN HOSTESLİK YAPTIM"

'Gözetleme Kulesi'nin yönetmeni Pelin Esmer'le yollarınız nasıl kesişti?

Pelin Esmer, benim 'Zenciler' oyunumu izlemiş. Kendisi de o sıra 'Seher' karakteri için oyuncu arayışındaymış. Bir tiyatrocu için oldukça güzel bir şey bu. Benim için Pelin Esmer isminin çekeceğim ilk filmle birleşmesi fikri bile çok heyecan vericiydi.

Rolünüze nasıl hazırlandınız?

Tipik bir çalışma şeklim yok, olmamasını da umuyorum. Öncelikle Pelin'le birbirimizi tanmaya çalıştık. O dönemde günlük tutup Pelin'le paylaşmıştım. Hayat ritmimi bir süre için biraz değiştirdiğimi söyleyebilirim. Benzer hikayeleri olan insanlar tanıdım. 'Seher', hosteslik yaptığı için bir-iki günlük hosteslik deneyimim oldu. Üç ayı aşan bir hazırlık süreciydi. En büyük kaynak insanın kendi içi; orada bildiğin, bilmediğin, sevdiğin, sevmediğin yerlere ulaşmak... Bununla birlikte role ruhsal ve fiziksel olarak en yakın durabildiğin yere gelmek...

"FİLM İÇİN 10 KİLO ALDIM"

Olgun Şimşek gibi deneyimli bir oyuncuyla çalışmak nasıldı?

Onunla oynamak, onu tanımak çok büyük bir şans. Bu filmde birbirinden kıymetli oyuncularla çalışma şansım oldu. Özellikle Laçin Ceylan'a, izlediğim bir oyunu dolayısıyla hayranlığım vardı. Deneyim üstüne deneyim oldu benim için.

Film için 10 kilo aldığınız doğru mu?

Evet, doğru. Diyetisyen Serap Orak Tufan ile 10 kilo aldım ve yine sağlıklı bir şekilde o kiloları verdim. İşin sırrı şu; "Sen inanırsan herkes inanır". Yani siz karakterin perdeye yansıyan kısmında boşluk bırakmazsanız, izleyici de o karakterin içine girerken samimiyetsizlik hissetmez. İnsanlar zaten sana inanmak için geliyor, zaten 1-0 öndesin. İzleyiciler 'Seher'e inanacak.

Açık havada çekilen banyo sahnesi, medyada en çok yer alan sahne oldu. Çekerken zorlandınız mı?

Havanın soğuk olması ve üşüme dışında sahneyle ilgili sıkıntı yaşamadım. Sahne neyi gerektiriyorsa onu yaptım. Beni bu filmde zorlayan o kadar çok sahne oldu ki, banyo sahnesinde zorlanmadım...

"ÇIKIŞ NOKTAMIZ SUÇLULUK"

Film, dayısının tecavüzüne uğrayan genç bir kızın mücadelesini anlatıyor. Senaryo sizi nasıl etkiledi?

Yola çıkış noktamız tecavüz ya da cinsel istismar değildi. Elbette bu iki konu da önemli ancak biz suçluluk duygusunu ortaya çıkarmaya çalıştık.

Kime karşı suçluluk?

İşte izleyicilerin tam da bu soruyu sormalarını sağlamak istedik. Kimi suçlayacaksın, adamı mı, kızı mı, başkasını mı? Her sahnesinde başka bir suçluluk duygusu. Elbette senaryoyu okuduğumda üzüldüm.

Bebek emzirme sahnesinde dublör kullanmamışsınız?

Metehan bebek, bir anda yapışıp beni emmeye başladı. O anı hiç unutamayacağım sanırım. Filmi izleyenler gerçekten doğum yaptığımı sanmışlar.

"ÖDÜLLE HAYATIM DEĞİŞMEDİ"

Altın Koza'da kazandığınız 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülü size neler getirdi?

Ben bir farkını görmedim, güzel ve hoş bir şey yaşamış oldum sadece. Oyunculukta motivasyon kaynağınız bir ödül olamaz. Diğer taraftan; bir yarışmaya giriyorsunuz ve 'Acaba ödülü ben kazanabilir miyim?' diye de düşünüyorsunuz.

Geleceğe yönelik hedefleriniz neler?

Yaşamdakileri soruyorsanız, bu çok uzun bir konu ama oyunculuk için inanacağım projelerde, inanacağım rollerde olmak isterim elbette. Doğru zamanda, doğru yerde olmak kesinlikle çok önemli. Bunları da yaşadıkça göreceğiz.

Sabah : http://www.sabah.com.tr