Müzik dünyasının 'kadife sesli' ismi Julio Iglesias, unutulmaz 38 şarkısını '1' isimli albümünde bir araya getirdi. Ünlü şarkıcı, 4 yıllık bir çalışmanın ürünü 2 CD'lik albümünde İngilizce ve İspanyolca parçalara yer verdi. Albüm piyasaya çıktığı her ülkede büyük beğeni topladı. Ünlü şarkıcı ile 40 yıllık müzik kariyerinin bir özeti olan bu çalışmasını, yeni projelerini, oğullarını ve Türkiye'yi konuştuk.
En iyi şarkılarınızı '1' için bir araya getirdiniz. Eski şarkılarınıza bu albümde ne gibi değişiklikler yapıldı?
Şarkıların havasını ve romantizmini koruduğumuzu söyleyebilirim. Ancak enstrümanların düzenlemelerini değiştirdik. Şimdiki teknolojik imkanlardan yararlandık. Yine de orijinal hallerinden çok uzaklaşmadık.
Albüm çalışmalarınız ve konserleriniz devam ediyor. Yıllardır müzik dünyasının içindesiniz, bu kadar çalışmanıza çok da gerek yok eminim ki!
Hala şarkı söylemek bana büyük bir enerji veriyor. Paraya hiç ihtiyacım yok ama sırf sahnede şarkı söylemenin hazzını daha çok yaşamak için bol bol konser vermek istiyorum.
ENRIQUE'Yİ DİNLİYOR
70'ler ve 80'ler boyunca romantik aşk şarkılarına imza attınız. Müzik endüstrisinde romantizmin azaldığını hissediyor musunuz?
Dürüst olmam gerekirse, günümüz müziklerini pek dinlemiyorum. Bir tek Enrique Iglesias şarkılarını biliyorum. Müzik de, beğeniler de zamanla değişiyor... Ben eski şarkıları dinliyorum hala.
Bugünün müzik dünyasını nasıl yorumluyorsunuz?
Bugünün şarkılarında, vokaller üzerinde çok oynanıyor. Daha çok şarkıların tarzları ve düzenlemeleri öne çıkıyor. Artık şarkının prodüktörü, şarkıcıdan daha önemli.
TARZLARIMIZ FARKLI
1996 senesinde 'Latin Grammy Ödül Töreni'nde 'En İyi Latin Pop' dalında oğlunuz Enrique Iglesias ile yarışmıştınız. Bir baba olarak oğlunuzun başarılı kariyeri size neler hissettiriyor?
Yarıştığımız ya da rakip olduğumuz söylenemez. Enrique ile tarzlarımız çok farklı ve bence bu çok iyi. Diğer oğlum Julio Iglesias Jr'ın tarzını da çok beğeniyorum. Özellikle Enrique listelerde şampiyon olduğu zaman büyük gurur duyuyorum. Onun şarkılarına bayılıyorum.
Tüm zamanların en çok satan İspanyol şarkıcısı sizsiniz; geriye dönüp baktığınızda sizce uluslararası şöhretinizin ilk büyük adımı ne olmuştu?
Bir tek büyük adım ya da büyük bir fırsatla değil, küçük adımlarla yavaş yavaş uluslararası bir kariyer elde ettim.
Frank Sinatra, Dalida, Placido Domingo, Sting ve Diana Ross gibi birçok müzik efsanesiyle unutulmaz düetleriniz var. Siz aralarında en çok kiminle çalışmaktan mutlu oldunuz?
Böyle isimlerle şarkı söylemek çok güzeldi. Hepsinden çok şey öğrendim.
İSTANBUL'DA İYİ HİSSEDİYORUM
Türkiye'ye ilk ne zaman geldiniz?
İlk kez 1971 yılında gelmiştim.
Peki şu ana kadar kaç kez geldiniz ülkemize?
Şimdiye kadar en az 25 kez geldim. Antalya, İzmir, Ankara ve İstanbul gibi bir çok şehrinizi çok iyi biliyorum. Ülkenizde birçok kez sahneye de çıktım.
Bu söz ettiğiniz şehirler arasında en çok hangisini kendinize yakın hissettiniz?
Özellikle İstanbul'da kendimi hiç yabancı gibi hissetmiyorum; kendimi iyi hissediyorum. Türkiye'de çok dostum var. En kısa süre içinde yeniden Türkiye'ye gelmek ve Türk dinleyicilerimle göz göze şarkılar söylemek çok isterim.
OĞLUM HAYATIN GÜZEL BİR FIRSATI
Yetişmiş çocuklarınız olduğu gibi küçük bir çocuğunuz daha var...
Guillermo. 2007'de dünyaya geldi...
Siz 1943 doğumlusunuz... Hayatınızın bu kadar ileriki bir döneminde yeniden 'baba' olmak sizi korkutmadı mı?
Hayat bana bir güzel fırsat daha vermiş oldu. Üç farklı nesle şarkılar söyledim, hala şarkı söylüyorum ve ayrıca bir baba olarak çocuklarımın büyüdüğünü izlemek benim için büyük bir hediye.
Sabah : http://www.sabah.com.tr
Son Dakika › Magazin › Artık Prodüktör Şarkıcıdan Daha Önemli - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?