1930'lar Amerikası opera sahnesinde - Son Dakika
Magazin

1930'lar Amerikası opera sahnesinde

1930\'lar Amerikası opera sahnesinde

Ekonomik buhranda halkın yaşadığı sıkıntıların sorumlusu olarak gördüğü bankaları soyan bir gangsterin hikayesini anlatan müzikal, 1930'lar Amerikası'nda bir "halk kahramanı" olarak görülen, polislerin ise "halk düşmanı" olarak aradığı John Dillinger'in yaşamından izler taşıyor.

08.01.2020 17:11  Güncelleme: 17:31

Ekonomik buhranda halkın yaşadığı sıkıntıların sorumlusu olarak gördüğü bankaları soyan bir gangsterin hikayesini anlatan müzikal, 1930'lar Amerikası'nda bir "halk kahramanı" olarak görülen, polislerin ise "halk düşmanı" olarak aradığı John Dillinger'in yaşamından izler taşıyor.

Eser, caz ve bing band icraları, tap, rock and roll, çarliston, twist dansları ve dönem kostümleriyle adeta 1930'lar Amerika'sını Ankara'ya getiriyor.

Ritmin hiç düşmediği müzikal, sahne üzerinde değişen dekoruyla ilgi çekiyor.

"Solistler dans ediyor, dansçılar tiyatro da yapıyor"

Eserin rejisör ve koreografı Nilgün Bilsel Demireller,Gangster'i "dans, caz orkestrası, tiyatro gibi bir müzikalde olması gereken her şeyin bir mozaiği" olarak tanımladı.

Modern ve klasik caz ile tap dansı buluşturabileceği, Brodway kabarelerini sahneye taşıyabileceği bir hikaye arayışındayken kardeşinin gangster hikayesi önerisinde bulunduğunu anlatan Demireller, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gangster müzikali tamamen benim kurgum, senaryoyu kendim yazdım. Dönem 1930'lar olduğu için müzik cazdı, bing bandler olması gerekiyordu. Böyle hareketli ve güçlü müzikte dans etmek de çok zor. Genelde Amerika'da bu tarz bing band parçalarda rock and roll görürüz. Ben rock and roll değil de tap dans uyguladım. Cazlarda dönemi inceledim, parçalar hep dramaturjiye uygun, çok popüler, dünyaca ünlü parçalar, hala birçok müzikalde şu anda icra ediliyor."

Dönem dansları arasında bulunan tap, rock and roll, çarliston, twist ve halkın spontane olarak sokak çalgıcılarına eşlik ettikleri stili, müzikalin farklı bölümlerine yerleştirdiğini belirten Demireller, "Solistler şarkı söylemenin yanında dans ediyor, dansçılar tiyatro da yapıyor. Dansçılar olarak senelerce sessiz sanat yaptık, bu müzikalde ilk defa sesimiz çıkıyor, oyuncu gibi oynamaya çalışıyoruz." diye konuştu.

"Karakterler hem teatral hem dansçılık anlamında çok başarılı"

Demireller, müzikaldeki karakterlere de dikkati çekerek, "Dillinger karakterini canlandıran Kerem İnanç zaten müthiş bir dansçı, içinden müthiş bir oyuncu da çıktı. Kadın karakterler Kate ve Rita da müthiş oyunculuk sergilediler. Biri seven, biri hem seven hem sevilen kadın oldu. Hırslı, soğukkanlı, idealist, asker geçmişli ajan ve onun naif sevgilisi var. Karakterleri hep kendi kafamda rüyaymış gibi yarattım. Karakterler hem teatral anlamda hem dansçılık anlamında çok başarılı dolayısıyla güzel bir şey çıktı." ifadelerini kullandı.

Müzikalin baş dansçısı Kerem Ünal İnanç da seyircinin, sahne arkasında da sahne üzerinde de total sanatla karşılaşacağını vurgulayarak, dekorundan orkestrasına, solistlerine, dansçılarına, teatral oyunculuğa kadar her disiplini içerisinde barındıran bir eser ortaya çıktığını söyledi.

Kaynak: Hürriyet

Son Dakika Magazin 1930'lar Amerikası opera sahnesinde - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement