10 Sene Önce Düzgün Bir Kafe Bile Yoktu

Dünyaca ünlü rock grubu Red Hot Chili Peppers'ın 60 şehri kapsayan dünya turnesinin İstanbul ayağında sahne alan isimlerden biri de İlhan Erşahin'di. Grubun bas gitaristi Michael 'Flea' Balzary'nin Amerika'dan arkadaşı olan Erşahin, saksafonuyla binlerce müziksevere unutulmaz anlar yaşattı. Ünlü müzisyen, Touch İstanbul dergisine kendi İstanbul'unu ve müzik serüvenini anlattı.

Sizi tanımayan yoktur ama yine de isminizi çok duymamış olanlar için kendinizden bahseder misiniz?

1965'te İsveç'te doğdum. 19 yaşından beri saksafon çalıyorum. 22 senedir New York'ta yaşıyorum. 10 yıldır da işlettiğim Nublu isimli gece kulübümle yoğun olarak ilgileniyorum.

AKLIMDA YOKTU

New York'ta yaşadığınıza göre İstanbul'a daha çok tatil için mi geliyorsunuz?

Hayır, aslında İstanbul'a daha çok iş için geliyorum. Şimdi de konserler için buradayım.

Programınız ne kadar dolu?

Galiba 2040'a kadar! Çünkü benim için her gün tatil ve her gün iş... Tatil yapmayı sevmiyorum. "Hadi 10 gün gidip otlarda yatayım" türünden tatiller bana göre değil. Her gün konser versem, her gün çalsam yorulmam. Çalınca rahatlıyorum.

Yeni Nublu'yu Karaköy'de açmaya hazırlanıyorsunuz?

Nublu'nun Karaköy'de olması aslında bir tesadüf. Gradiva Otel'in sahibi bodrum katını ne yapacağı üzerine karar verme aşamasındayken bize "Orayı Nublu yapmak ister misiniz?" diye sordu. Hiç aklımda yokken kabul ettik teklifi.

5 BİN KİŞİ DIŞARI ÇIKIYOR

Nublu, daha çok konser öncesi veya sonrası gidilebilecek bir mekan olacak, değil mi?

Evet, bizim mekanımız takılmak için, kulüp havasında. DJ de olacak, canlı konserler de olacak. Amaç New York'taki gibi bir Nublu yapabilmek. Kimin çalacağı önemli olmadan, biletsiz bir şekilde Nublu'ya takılmaya, müzik dinlemeye gelenler olsun istiyoruz. İyi müzik, değişik gruplar olacak. Resmi olarak açılışı da 20 Eylül.

New York'tayken İstanbul'da özlediğiniz neler var?

İstanbul çok değişti. 10 sene önce burada doğru düzgün kafe bile yoktu. Artık bir sürü güzel yer var.

İstanbul ve New York dışında nereyi seviyorsunuz?

Sao Paulo... Tokyo'yu da seviyorum.

Hiç şehir hayatından kaçıp sakin bir yerde yaşamak istediğiniz oldu mu?

Şehir çocuğuyum; Stockholm'de büyüdüm. Şehirlerden kopabileceğimi sanmıyorum. Şehir enerjisi değişik bir şey. İstanbul'da 12 milyon insandan 5 bin kişi gece dışarı çıkıyorsa, Stockholm'de 1 milyon kişiden 30 bini dışarı çıkıyor.

İSTANBUL MEZESİZ OLMAZ

İstanbul'a geldiğinizde en çok uğramayı sevdiğiniz yerler nereler? İlk olarak iki plak dükkanını sayabilirim: Kontra Plak ve Lale Plak. Ayrıca İstiklal Caddesi üzerinde House Cafe ve Babylon'u seviyorum. Cihangir'de de Datlı Maya ve Kiki'yi sayabilirim.

İstanbul'a ailenizle geldiniz bu kez. Nereye götüreceksiniz aile fertlerini? Karaköy Lokantası'na gideriz. Zaten buradan uzaktayken, en çok Karaköy Lokantası'nı ve Yakup'u özlüyorum.

O zaman sanırım rakı ve meze ikilisini de epey seviyorsunuz... Evet, rakıyı severim. Ama daha çok şarap içiyorum. Rakı, Türkiye'de mezelerle iyi gidiyor. İstanbul, mezesiz olmaz!

NEW YORK'TAN SONRA İLK ŞUBE

İlhan Erşahin, 10 yıldır New York'un popüler mekanlarından Nublu'yu işletiyor. Gece kulübünün ikinci şubesi de kısa süre içinde Karaköy'deki Gradiva Otel'in içinde açılacak. Hazırlık çalışmaları sürüyor.

Sabah : http://www.sabah.com.tr