HATİCE ŞENSES - Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu (YAYFED) Başkanı Bayram Murat, " Türkiye'de 50 insana 1 kitap düşüyor" ve benzeri söylemlerin şehir efsanesinden ibaret olduğunu belirterek, "Üretilen kitap olarak Türkiye'de kişi başına 7,5-8 civarında kitap düşüyor. Dünyada ciro bazlı 13. sıraya, konu başlığı olarak da 11. sıraya gelmişiz. Bu rakamlar açısından her yıl benzeri sonuçlar ortaya çıkıyorsa hiçbirini tesadüfle bağdaştırmak mümkün değil" dedi.
TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle Büyükçekmece'deki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nda AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Murat, bu yıl fuarın önceki yıllara göre daha iyi geçeceğini tahmin ettiklerini söyledi.
Fuarın ilk iki gününde, hem ziyaretçi sayısına hem de satış rakamlarına bakıldığında geçen seneye göre en az yüzde 20'lik bir hareketlilik görüldüğünü aktaran Murat, "Bu, 9 günün sonunda nasıl bir ortalamaya ulaşır bilmiyoruz ama ilk gün ziyaretçi giriş ve çıkışının yanı sıra satış rakamlarına bakıldığında anlaşılıyor. Bunu da yayıncılar açısından son derece önemli bir veri olarak değerlendiriyoruz. Fuara katılan diğer yayıncılar da aynı hareketliliği gözlemliyor" diye konuştu.
Murat, fuarların her sektörün bayramı olduğunu belirterek, "Şu an yayıncıların bayramı da kitap fuarı. Burada gözlemlediğimiz kitapçılar, okuyucular, yayıncılar memnun. Türkiye kitapla barışık ve kitabı seven bir toplum olmaya doğru gidiyor. Bu da aslında gittikçe iyiye doğru bir gidişatın olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.
"Ekim ayı itibarıyla bandrol sayısı 275 milyona ulaştı"
Murat, YAYFED'in Türkiye'deki hemen hemen bütün kitapların bandrolünü veren kurum olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Üretilen bandrollere baktığımızda geçen senenin aynı dönemine göre, daha yılı değerledirmek için 2 ayımız var ama yüzde 10 daha fazla olduğunu gözlemliyoruz. Geçen sene bu dönemde bandrol sayısı 250 milyon civarındayken bu sene ekim ayı sonu itibarıyla 275 milyona ulaştı. Yıl sonu itibarıyla geçen seneden en az yüzde 10 daha fazla olacağını tahmin ediyoruz. Son 3 yıldır çok anlamlı bir iyileşme görülüyor. Ülkemizdeki ekonomik yapı, ileşitim vasıtalarının yayıncıların tanıtımını iyi yapması, mevcut hükümetin kültür endüstrisine bakışı, bunları yan yana getirdiğimizde bütün parametlereler yayıncılığın gelişmesine kapı açtı."
Türkiye'nin bu alanda henüz doyum noktasına ulaşmadığını ifade eden Murat, Avrupa ve Amerika'da ise bu rakamların, özellikle elektronik yayıncılığın gelişmesiyle tersine bir gidişat gösterdiğini anlattı.
Murat, Türkiye'de de elektronik yayıncılığın geliştiğini ancak bunun "fiziki" kitap satışlarını etkilemediğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ürünlerimizin korsanları dijital olarak da sanal ortamda dolaşmasına rağmen şu anda kitap satışlarında sorun gözükmüyor. Üretim ve adet bazlı biz bunu çok net görüyoruz. İyileşme gözle görülüyor. Gelişmiş ülkelerin kitap okuma oranlarıyla mukayese edildiğinde bizim çok gerilerde olduğumuz gözleniyor. Ancak 'Türkiye'de 50 insana 1 kitap düşüyor' ve benzeri söylemler şehir efsanesinden ibaret. Üretilen kitap olarak Türkiye'de kişi başına 7,5-8 civarında kitap düşüyor. 8 rakamı üçüncü dünya ülkelerinin oranlarının çok üzerindedir. Dünyada ciro bazlı 13. sıraya, konu başlığı olarak da 11. sıraya gelmişiz. Bu rakamlar açısından her yıl benzeri sonuçlar ortaya çıkıyorsa hiçbirini tesadüfle bağdaştırmak mümkün değil."
Geçen yıl çeşit olarak üretilen kitap sayısının 43 bin olduğunu, bu rakamın bu sene 50 binin üzerine çıkacağının tahmin edildiğini belirten Murat, çeşit olarak üretimde ciddi bir artış görüldüğünü, bu rakamların içerisinde 48 sayfanın altındaki kitapların, süreli yayınların, Milli Eğitim Bakanlığı'nın dağıttığı 300 milyon kitabın olmadığını çünkü bunara bandrol vermediklerini sözlerine ekledi. - İstanbul
Son Dakika › Kültür Sanat › 'Türkiye'de 50 İnsana 1 Kitap Düşüyor Söylemi Şehir Efsanesi' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?