Yönetmen-senarist Sırrı Süreyya Önder, Adıyaman Üniversitesi öğrencileriyle yazdığı senaryolar üzerine sohbet etti.
Vehbi Koç Konferans Salonu'nda düzenlenen söyleşiye Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Gündüz ve Cumhuriyet Başsavcısı Ekrem Aydıner de katıldı. Beynelmilel filmiyle sesini duyurup ulusal ve uluslararası festivallerde 19 ödül alan yönetmen-senarist Sırrı Süreyya Önder, iki tane 12 Eylül filmi yaptığını, bundan sonra 12 Eylül'ü anlatan film yapmayacağını, kaleme alacağı konuların yoksulluk üzerine olacağını ifade etti.
Beynelmilel filminin senaryosunun 18 defa değiştirildiğini kaydeden Önder, "Bu ülkede yönetmen ve senarist bir şekilde yapımcıyı ikna etmek zorunda. Benim ele aldığım mesele biraz karışık bir mevzu. Ülkede demokrasi, kurum ve kuruluşlarıyla tam sindirilmiş değildi. Yönetenle halk boyutunda ciddi farklılıklar var. Demokrasi, hepsine sirayet ettiği zaman gerçek manasını bulacaktır. Dolayısıyla bu filmde senaryoyu 11'i yapımcı isteği olmak üzere 18 defa revize ettim. Şu an gösterime giren O. Çocukları da Beynelmilel gibi 12 Eylül hikayesidir. Ben 12 Eylül'ün birinci derece mağdurlarındanım. 12 Eylül'ü iki defa filme taşıdım. Bundan sonra 12 Eylül konusunu işlemek istemiyorum. Önemli olan kameranın kimin yanında olduğudur. Benim kameram ve benim kalemim sürekli yoksulların yanında yer alacaktır. Bunun için ille de 12 Eylül hikayesi anlatmanız gerekmiyor. Bundan sonra her anlattığımız hikaye yoksulların hikayesi olacak" dedi.
Müslüm Gürses'in hayat hikayesini dinlediğini ve hikayede yoksulluğun ön plana çıktığını dile getiren Önder, "Müslüm Gürses'in hayatında beni çarpan çok ağır bir yoksulluk hikayesi vardı. Müslüm Gürses 5 yaşında annesinin kucağında iken babası annesini öldürüyor. Anne mezara, baba hapse, çocuklar sokağa dağılıyor. Bu yönüyle benim dikkatimi çekti. Fakat yapımcılar buna ilgi göstermediği için bu filmden vazgeçtim. Yapımcılar arabesk katılsın istedi, ben yoksulluğu ön planda tutmak istedim" şeklinde konuştu.
Yeni yazdığı ve Berlin Duvarı'nın dibine gecekondu yapan Yozgatlı Türk gencinin hayat hikayesinin anlatıldığı filmle ilgili geniş bilgi veren Önder, " Kültür Bakanlığı'ndan gerçek hayat hikayesine destek geldi. Yozgatlı bir genç fabrikada çalışırken eli kesiliyor, tazminatsız işten atılıyor ve Berlin Duvarı'nın dibine bir gecekondu yapılıyor. Doğu Almanya bunu batının bir komplosu zannediyor, Batı Almanya bunu doğunun provokasyonu zannediyor. Bunun böyle zannedildiğinin farkına varan Yozgatlı da orada kendi cumhuriyetini kuruyor. Yozgatlı genç ve arkadaşı aynı evde yaşıyorlar. Evin yanında Protestan bir kilise var. Başkasına ait bir toprağı işgal edip orada bostan yetiştiriciliği yapıyorlar. Kilisede görevli pastör yardımcısı bir kadın da onlara yardım ediyor. Daha sonra ikisi birden bu kadına aşık oluyorlar. Akabinde birbirlerine giriyorlar ve çözümü bahçeyi tam ortasından duvar örmekte buluyorlar. 1989 yılında Berlin Duvarı yıkılıyor, ikisinin arasındaki duvar hala var. Güzel bir hakiye olacağına inanıyorum" diye konuştu.
(AA-MEF-GS-Y)
Son Dakika › Kültür Sanat › Sırrı Süreyya Önder, Üniversite Öğrencileriyle Söyleşi Yaptı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?