Safranbolu'nun Kaderi Unesco ile Değişti

AHMET ÖZLER - Osmanlı döneminden kalan ahşap evleri, cami, han, hamam, çeşme, türbe, lonca çarşıları gibi tarihi eserlerin "kent ölçeğinde korunmasıyla" ünlenen ve 1994 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumunca (UNESCO) Dünya Mirası Listesi'ne alınan Safranbolu ilçesi, aradan geçen 22 yılda 3 milyon turisti ağırladı.

Adının başına "Dünya Mirası" unvanının eklenmesinin ardından kimlik değiştiren ilçede, turizmdeki artışla Türk kent kültürünün en önemli yapı taşları olan ve zamanla terk edilen tarihi konaklara geri dönülerek işlev kazandırıldı, bozulan Arnavut kaldırımları yeniden yapıldı, anıtsal eserler restore edildi, kaybolmak üzere olan el sanatları canlılık kazandı.

Türkiye'de, İstanbul ile kent ölçeğinde dünya mirası listesindeki tek yer olan Safranbolu, 18. ve 19. ile 20. yüzyıl başlarında yapılan kültürel zenginliklerini korumadaki başarısıyla "dünyada en iyi korunan ilk 20 kent" arasına girerek UNESCO'daki önemini arttırdı.

Osmanlı Sarayı ile yakın ilişkilerin kurulmasını sağlayan Kazasker Cinci Hoca, Sadrazam İzzet Mehmet Paşa, Kaptan-ı Derya Salih Paşa, Köprülü Mehmet Paşa gibi kişiler sayesinde Cinci Hanı ve Hamamı, Köprülü Mehmet Paşa, İzzet Mehmet Paşa, Dağdelen, Hidayetullah ve Kaçak (Lütfiye) camileri, İncekaya Su Kemeri, Eski Hükümet Konağı ve Saat Kulesi, tarihi çeşmeler ile Arastalar (Loncalar) gibi önemli yapılara sahip ilçede, her yıl 17 Aralık'ta UNESCO'ya alınışı dolayısıyla kutlamalar yapılıyor.

"Kent ölçeğinde bir dünya mirasına sahibiz"

Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1976 yılında "Kentsel Sit" ilan edilmesiyle korunması sağlanan ilçenin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmasıyla da kapılarını dünyaya açtığını söyledi.

İlçenin Dünya Mirası Listesi'ne alınmasının yıl dönümünü bugün yapacakları çeşitli etkinliklerle kutlayacaklarını belirten Aksoy, şu değerlendirmede bulundu:

"Bundan tam 22 yıl önce bir 17 Aralık günü UNESCO tarafından dünya mirası unvanı verilen ecdadımızın bizlere bıraktığı bu kenti, içinde yaşayarak gelecek nesillere aktarmak için çalışıyoruz. 1950'lerde başlayan modernleşmeye direnerek, şehir dokusundan kültürel yaşama kadar birçok alanda verdiğimiz mücadele sonunda bugün kent ölçeğinde bir dünya mirasına sahibiz. Aradan geçen sürede ilçemiz çok büyük yol katetmiştir. Koruma altında bulunan yaklaşık bin 500 eser ile birlikte yüzlerce tarihi yapı restore edilerek ayakta tutulmuştur."

En çok Uzak Doğulular geliyor

Dünya Miras Listesi'nde yer almanın Safranbolu'nun adeta kaderini değiştirdiğini aktaran Aksoy, "1990'lı yılların başında turizmden hiç nasibini alamayan ilçemiz, UNESCO ile birlikte önemli adımlarını atmaya başlamıştır. 1995 yılında yaklaşık 20 bin yerli ve yabancı turiste av sahipliği yapabilirken bugün yılda yaklaşık 300 bin yerli ve yabancı turisti konuk ediyoruz. Bu rakamlar günübirlikçi dediğimiz turist sayısıyla birlikte yılda 750 binleri buluyor." ifadesini kullandı.

Aksoy, dünyanın 70 ülkesinden sürekli turistin ilçeye geldiğini belirterek, özellikle Tayvan, Japonya ve Kore gibi Uzak Doğu ülkelerinden ellerine dünya miras listesi haritasını alarak ilçeye uğrayan çok turist bulunduğunu belirtti. Aksoy, "İlçemizi ziyaret eden en çok turist sayısına baktığımıza bu Uzak Doğu ülkelerini görmekteyiz." dedi.

22 yılda 3 milyon turist

İstatistiklere bakıldığında geride kalan 22 yılda ilçeye 3 milyon turistin geldiğini gördüklerini vurgulayan Aksoy, Safranbolu'nun UNESCO ile ayrıca korumacılıkta uluslararası bir zincire dahil olduğunu, böylece uluslararası alanda da takip edildiğini ve pek çok ödüle layık görüldüğünü sözlerine ekledi.