Otizmli Gençler "Hayatı Yazıyor"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Yrd. Doç. Dr. İbrahim Öztahtalı'nın açıklamaları

Öğrencilerden detaylar

Öğrenci annesi Nihal Gençel'in açıklamaları Otizmli gençler "Hayatı Yazıyor"

Otizmli 5 gencin UÜ Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında organize edilen "Yaratıcı Yazarlık Atölyesi"nde yazdığı hikayeler, "Hayatı Yazıyorum" adlı kitapta toplanacak

Güzel Sanatlar Fakültesi Dramatik Yazarlık Bölümü Ana Sanat Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Öztahtalı:

"Şimdi ana fikirleri belirleyerek, kendi temaları üzerinde hikaye çalışmalarını tamamlamak üzereler. Kalan son birkaç hafta içinde hikayeler tamamlanmış ve kitabımız artık basıma hazır hale gelmiş olacak"

BÜŞRA NUR ÖZCAN - Uludağ Üniversitesi (UÜ) Bilimsel Araştırma Projeleri kapsamında düzenlenen "Yaratıcı Yazarlık Atölyesi"nde eğitim almaya devam eden 5 otizmli genç tarafından yazılan hikayeler, "Hayatı Yazıyorum" adıyla kitaplaştırılacak.

Otizmli gençlere iç dünyalarının güzelliklerini kağıda aktarma becerisi kazandırma amacıyla iki aydır süren atölyede, ortaöğretim seviyesindeki 5 otizmli genç, evrensel bir ana fikir üzerine odaklanarak hikaye yazıyor ve bunları resmediyor.

UÜ Fen- Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi Ayşe Energin, Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Görevlisi Oya Aslan Armutçu ve Güzel Sanatlar Fakültesi Dramatik Yazarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Birgül Yeşiloğlu Güler'in ders verdiği otizmlilerce yazılan ve resimlenen hikayeler, "Hayatı Yazıyorum" adlı kitapta toplanacak.

"Onların dünyalarını keşfetmeyi öğreniyoruz"

UÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dramatik Yazarlık Bölümü Ana Sanat Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. İbrahim Öztahtalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, otistik gençlerin iç dünyalarını insanların görmelerini sağlamak istediklerini söyledi.

Projenin Renk Otizm Derneğince desteklendiğini belirten Öztahtalı, "Bu atölye çalışmasında 5 otizmli çocuğumuzla 5 normal çocuğu bir araya getirip kaynaşmalarını sağladık. Atölye boyunca çocuklar hikaye yazıyor ve aynı zamanda bu hikayeleri resimliyor. Atölyenin sonunda yazdıkları hikayelerle çizdikleri resimleri bir araya getirip bir kitap haline dönüştürmeyi planlıyoruz." dedi.

Otistik çocukların iletişim kurma sorunu yaşadığını, ancak derslerin çok zevkli geçtiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Öztahtalı, şunları kaydetti:

"Onlar bizim için renkli çocuklar ve hakikaten de öyleler. Hepsinin birbirinden farklı, inanılmaz özellikleri var. Bazen sordukları sorulara 'Nasıl cevap veririz' diye düşünüyoruz. Çok güzel ve akıllıca sorular soruyorlar. Bizim yaptığımız çalışma, onlar için bir ufuk açıyor. Onlara yazmayı öğretiyoruz. Yaratıcı yazarlık, hayata insanların bakmadığı pencerelerden bakmayı öğretir. Onlarda zaten bu özellik var. Onlar, bizim bakmadığımız bir pencereden hayata bakıyor ve bizim görmediklerimizi görüyor. Böylece bizim görmediğimiz ama onların gördüğü bu hayal dünyasını kağıda aktarıyorlar. Biz de onlardan, onların dünyalarını keşfetmeyi öğreniyoruz. Hayal dünyaları çok geniş. Bizim hayal edemediğimiz şeyleri hayal ederek gündeme getiriyorlar."

Gençlere önce nasıl yazılması gerektiğini öğrettiklerini anlatan İbrahim Öztahtalı, daha sonra onların kendilerini ve hayal dünyalarını keşfetmelerini sağladıklarına değindi.

Öztahtalı, "Şimdi ana fikirleri belirleyerek, kendi temaları üzerinde hikaye çalışmalarını tamamlamak üzereler. Kalan son birkaç hafta içinde hikayeler tamamlanmış ve kitabımız artık basıma hazır hale gelmiş olacak. Hayatı sizin görmediğiniz pencereden görenlerin yazması, çok başka bir şey. Bu yüzden kitabının adının 'Hayatı Yazıyorum' olmasını istiyoruz." diye konuştu.

"Proje çok güzel gidiyor"

Atölyede eğitim alan otistik gençlerden birisinin annesi Nihal Gençel de 16 yaşındaki çocuğunun hayallerini yazıya aktarmaya ihtiyaç duyduğunu, bu yüzden de atölyenin çok faydalı olduğunu ifade etti.

Çocuğunun anlatma potansiyelini fark ettiğini dile getiren Gençel, "Bu potansiyeli dışarıya aktarma noktasında sıkıntılar yaşıyordu. Proje çok güzel gidiyor. Diğer çocuklarla birlikte olmaları da hem bizim çocuklarımızı hem de onları zenginleştirdi. Atölye, hayatın içinde olmasını istediğimiz kaynaştırmanın olduğu bir buluşma noktası oldu. İçlerinde var olanı kağıda dökebilme, ifade edebilme, bizim çocuklarımızda biraz daha zordu. Özellikle yüksek fonksiyonlu otizmli çocuklarda yazma erken gelişiyor. Onların bu özelliklerinden yola çıkarak, düşündüklerini yazsınlar istedik." şeklinde konuştu.