İLHAMİ ERKILIÇ - Erzurum'da böbrek yetmezliği nedeniyle 3 yıldır diyalize giren ve birçok aktiviteden mahrum kalan 34 yaşındaki Yakup Başkapan, organ bağışı sayesinde yeniden hayata tutundu.
Her gün 6 saat diyalize girmek zorunda olan Başkapan, Ordu'da beyin ölümü gerçekleşen hastanın bağışlanan böbreğinin uyumlu olduğu haberiyle büyük mutluluk yaşadı.
Atatürk Üniversitesi Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gürkan Öztürk başkanlığındaki ekip tarafından yapılan başarılı ameliyatla böbrek nakledilen Başkapan, yeniden sağlığına kavuştu.
Başkapan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, organ nakli sonucu her gün 6 saat diyalize bağlı kalmaktan kurtulduğunu söyledi.
Yaklaşık 3 yıldır böbrek nakli beklediğini dile getiren Başkapan, "Organları bağışlanan kişi için çok üzüldüm ama aynı zamanda bize yaşam kaynağı oldu. Hayallerimizi yeşerttikleri için ailesine çok teşekkür ederim." dedi.
Başkapan, Türkiye'de binlerce hastanın organ nakli beklediğini, bu konuda tüm insanların daha duyarlı olmasını gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Ben periton diyalizi yapıyorum. 3 yıldır her gün 6 saatte bir diyaliz yapmak zorundayım. Bunu ancak yaşayan bilir. İnsanlar biraz empati kursalar hastaların çektiği sıkıntıyı anlarlar. İnsanlara sesimi duyurmak için bu günü beklemiştim. Daha uzun süre organ nakli bekleyenler var. Lütfen duyarlı olalım. İnşallah bekleyen herkese Allah organ nasip eder."
-"Nakil bekleyenler umudunu yitirmesin"
Diyaliz hastalarının yaşamlarının kısıtlamalarla dolu olduğunu anlatan Başkapan, "Pikniğe gitsem erken saatte eve dönmek zorundayım. Her ortamdan uzun süre kalmadan ayrılıyorsun, çok zor oluyor. Kendimi ev ile iş arasında kısıtladım. Yaklaşık 3 yıldır bu hastalığı taşıyordum. Hiç umudumu yitirmedim. Diğer hastalara da umutlu olmalarını tavsiye ederim. Hiçbir zaman ümitlerini yitirmesinler." diye konuştu.
Hastalığı nedeniyle hem uyku problemi hem de sosyal aktivite sıkıntısı çektiğini aktaran Başkapan, şunları dile getirdi:
"En çok tatile çıkmayı ve uzun süre uyumayı hayal ediyordum. Bu hastalık bana hep engeldi. Arkadaşlarım, ailem tatile davet ederdi, gidemezdim. Her yerde kısıtlıydım ve her türlü sosyal etkinliği reddediyordum. 3 yıldır tek istediğim doya doya uyumaktı, onu yapacağım. Şimdi çok iyiyim 3 gündür diyaliz yapmıyorum. İmkanım olsa organ bağışı yapan aileyi ziyaret etmek isterim. Benim de organlarım faydalı olacaksa seve seve bağışlarım."
"Çok mutluyuz"
Yakup Başkapan'ın eşi Fatma Başkapan işe beklemedikleri bir anda organ nakli haberi aldıklarını söyledi.
Yaklaşık 3 aylık evliyken eşinin hastalığının ortaya çıktığını belirten Başkapan, şunları kaydetti:
"Gerçekten çok mutluyuz. Beklemediğimiz bir anda haber geldi. Umudumuzu yitirmemiştik. En yakınımdan uzağımıza kadar olan insanlar organ bağışına çok uzaklar. Kendi adımıza ne kadar mutluysak İnşallah bekleyen herkese nasip olur. Hastalıkla tanıştığımızda 3 aylık evliydik. Yapmak istediklerimizi yapamadık. Eşimin hayalleri arasında en büyük istediği akşamdan uyuyup geç saatlere kadar uyumasıydı. Ben de eşime organ bağışı yapmak istedim, uymadı. Daha sonra çapraz nakile başvurduk. Bekliyorduk ama Allah şimdi nasip etti bize. Yine de ihtiyaç olan birisi olursa organlarımı bağışlama konusunda pozitifim. Eşim mutlu olduğu için bundan sonra sağlıklı olsun gerisi önemli değil. En azından biliyorum ki diyalize bağlı değil."
"Böbrekler, vücuda yetecek oranda çalışıyor"
Organ nakli merkezinde görevli Yard. Doç. Dr. Ercan Korkut da, organ yetmezliğindeki en etkin tedavinin, nakil olduğunu bildirdi.
Korkut, "Hastamız böbrek yetmezliğinden dolayı periton diyalize giriyordu. Nakilden sonra periton diyalize ihtiyacı kalmadı. Hastamızın böbrekleri vücuda yetecek oranda çalışıyor ve sağlığına kavuştu. Takiplerini yapacağız. Takip eden süreçlerde bir problem olmazsa sağlıklı bir insan gibi hayatına devam edecek." değerlendirmesinde bulundu.
Son Dakika › Kültür Sanat › Organ Bağışı Sayesinde Hayallerine Kavuştu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?