Munzur Vadisi Milli Parkı doğa turizminde göz dolduruyor

HAYDAR TOPRAKÇI/HÜSEYİN YILDIZ - Turizmin yükselen yıldızı Tunceli'de doğal güzellikleriyle görenleri kendine hayran bırakan Munzur Vadisi Milli Parkı, endemik bitki örtüsü, yaban hayatı ve doğa ile iç içe gezinti imkanı ile ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Munzur Çayı, zengin bitki ve yaban hayvanları çeşitliğiyle 1971 yılında milli park ilan edilen "Munzur Vadisi Milli Parkı", 42 bin 674 hektarlık yüz ölçümüyle Türkiye'nin en büyük milli parkları arasında gösteriliyor.

Meşe türlerinin yükseklerde hakim olduğu park, huş, ceviz, kavak, söğüt, çınar, asma, akağaç, karaağaç, dişbudak, yabani fındık ve çalı gibi bitki türlerine, yaban hayvanlarından da vaşak, yaban keçisi, tilki, kurt, sansar, su samuru, porsuk, sincap, tavşan, yaban domuzu, ur kekliği, çengel boynuzlu dağ keçisi ve bozayı gibi canlılara ev sahipliği yapıyor.

Munzur Çayı'na özgü kırmızı benekli alabalık türünün de yaşam alanı olan park, doğaseverlere endemik bitkiler arasında gezinti imkanı sunuyor.

Yaban hayatının yanı sıra zipline yapma imkanı ile de misafirlerini cezbeden milli parka gelenler, kısa süre önce milli parkı tanıtmak ve konaklama imkanı sunmak amacıyla yaptırılan "Munzur Vadisi Milli Parkı İdare Ziyaretçi Merkezi ve Orman Köşkleri"nde ailece konaklayabiliyor.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Tunceli Şube Müdürü Ali Haydar Gürsönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentte Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter İzleme Çalışması yapıldığını, yüzde 18'i endemik olmak üzere bin 600 tür bitki çeşitliği ile flora ve fauna zenginliğinin tescillendiğini anımsattı.

Munzur Vadisi Milli Parkı kaynak değerlerinin en iyi şekilde korunabilmesi, uzun dönemde devamlığının sağlanabilmesi ve geliştirilebilmesi maksadıyla bakanlıkça Anafatma mevkisinde "Munzur Vadisi Milli Parkı İdare Ziyaretçi Merkezi ve Orman Köşkleri" projesinin hedeflenen sürede tamamlandığını anlatan Gürsönmez, buradaki tesislerin vatandaşların kullanımına açıldığını söyledi.

Kente huzur gelince milli parka ilgi arttı

Gürsönmez, tesislere özellikle turizm sezonunda vatandaşların yoğun ilgi göstermesini beklediklerini belirterek, şöyle devam etti:

"İlimizde her geçen gün artan huzur ortamı nedeniyle milli parkımız ön plana çıkmakta ve çok fazla ilgi uyandırmaktadır. Biyolojik değeri çok üst düzeyde olan milli parkımızın orman ekosistemi farklılık arz etmektedir. Tabiat turizmi açısından ender yerlerdendir ve ülkemizde ilgi uyandırdığını görmekteyiz. Her geçen gün katlanarak, yüzbinleri bulan ziyaretçi akınını görüyoruz."

Projelerin hayata geçirilmesinde başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bakanların, Tunceli Valisi Tuncay Sonel'in önemli katkılarının olduğunu ifade eden Gürsönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ziyaretgaha ve milli parka gelen vatandaşların burada en iyi şekilde karşılanabilmesi, dinlendirilebilmesi ve buranın en iyi şekilde tanıtılabilmesi için doğaya uyumlu güzel bir tesis inşa edildi. Munzur Vadisi Milli Parkı İdare Ziyaretçi Merkezi, içindeki kır lokantası, terası, tanıtım salonu ve çeşitli salonlarıyla ziyaretçilerimize kazandırıldı. Köşklerimiz günübirlik kullanım açısından da çok önemli. Tesislerin Tunceli- Ovacık kara yolunda olması turizm zinciri oluşturuyor."

"Anlatarak olmuyor, gelip görsünler"

Kente ilginin her geçen gün katlanarak arttığına işaret eden Gürsönmez, "Kente ziyaretçi akını görüyoruz. Munzur Vadisi Milli Parkı, turizm potansiyeli yüksek bir parkımız. İlimizi ziyaret edenlerin kesinlikle görmesi gereken bir yer. Bazı şeyler anlatarak olmuyor, gelip görsünler, buraların çok müstesna yerler olduğunu görecekler." diye konuştu.

Gürsönmez, bölgenin su sporları ve turizm cazibe merkezine dönüştürülmesi için tesislerin yanına rafting merkezi ve zipline istasyonu kurulduğunu da aktardı.

Orman köşklerinin işletmecisi Hikmet Gökmen de tesislerin bölge turizmine katkı sağlayacağına değinerek, "Tesisimizde bir kafemiz olacak ve konaklamayla ilgili 4 dubleksimiz mevcut. Doğayla iç içe, Munzur Çayı'nın kenarında kalmak, yaşamak isteyenlere hizmet etme çabasındayız." dedi.

"Tamamen doğal ortam ve doğal ürünlerle hizmet"

Tesislerin doğayla iç içe olduğunu ve tüm hizmetlerin çevreye zarar verilmeden yapıldığını vurgulayan Gökmen, şunları kaydetti:

"Doğayı bozmadan, zarar vermeden, tamamen doğal şekilde işletme yapma çabasındayız. Bu yöreye ait ürünlerle hizmet vermek istiyoruz. Burada amaç ticaret değil, bir yaşam alanı oluşturmak. İnsanlarımız son zamanlarda doğal ürünler tüketme çabasında. Bölgemiz de buna müsait. Birçok ürünümüz köylerimizde doğal üretildiği için, burada insanlara sunma çabasındayız. Sloganımız; tamamen doğal ortam ve doğal ürünlerle hizmet."