Kültür ile İçiçe Bir İlçe: Avanos

Tam on altı edebiyatçı, yazar, sanatçı, bilim ve kültür adamının konuşmalarını bir araya getiren kitabı elime aldığımda, itiraf edeyim ki içinden bir tekini dahi okuyacağımı hiç sanmamıştım. İlk defa bir belediye yayınını, hem de baştan sona satır satır, heyecanla okudum ve hayli bilgilendim.

Kapadokya’nın göbeğindeki Avanos, meğer ne kültür, sanat, fikir ve irfan âşığı bir ilçeymiş öyle! Osmanlı’yı sohbet toplumuydu derler. Avanoslular atalarımızın bu tarafını çoktan ihya etmişler. Kitapta görüyorsunuz ki söyleyecek sözü ve açacak ufku olanlar konuşmaya davet edilmişler. Sorulardan da anlaşılıyor ki çok geniş bir dinleyici kesimi tarafından da merak ve heyecanla dinlenmişler.

“Avanos Yazarlar Buluşması” adıyla yayımlanan kitabı eğer temin edebilirseniz, kendinizi bir ganimete konmuş addedebilirsiniz. Yüzlerce eserden edinebileceğiniz bilgileri, tek bir eserden, üstelik de sohbet edasıyla kaleme alınmış tek bir kitaptan edinmek ganimet değilse nedir? İyi ki konuşmaları kitaplaştırıyorlar da orada bulunamayan bizler de istifade etmiş oluyoruz.

Oya Baydar, Hayrettin Karaman, Mümtaz’er Türköne, Engin Noyan, Ahmet Taşgetiren, Ahmet Turan Alkan, Ayşe Böhürler ve Mustafa Kara gibi topluma gerçekten söyleyecek sözü olan toplam 16 kişinin görüşlerini, tecrübelerini ve değerlendirmelerini böyle komprime olarak hazır bulmak ne hoş bir armağandır meraklı bir okur için!

Konuşmacıları takdim ederken belediye başkanının dile getirdikleri de konuşmacıların sohbetleri kadar önemli. Çünkü Avanos Belediye Başkanı Dr. Mustafa Körükçü, her davet ettiği misafirin en az bir eserini okumuş. Hem de dikkatle, hazmederek ve özümseyerek... Kendisinin açış konuşmalarını okuyunca, insan ister istemez şöyle düşünüyor: Eğer ülkemizdeki belediye başkanları onun gibi bizzat kendileri kitap okuyarak, kültür ve sanat hareketlerini takip ederek belediyecilik yapsalar, Türkiye dünyanın yıldızı, bir numaralı lider ülkesi olur. Çünkü kalem kılıcı her zaman yenmiştir. Bu tarihen de sabittir. Böylesi bir kültür harmanıyla yetişecek kuşaklar, ülkemizi gerçekten her bakımdan uçururlar.

Bir milletin geleceği ve yükselişi, sağlıklı düşünmesini bilen, geniş çaplı muhakeme etmesini öğrenen, her türlü fikir ve kanaati öğrenip onlardan kendi özgün görüşünü çıkarmasını becerebilen genç kuşakların çokluğuna bağlıdır.

Bu fikir, kültür ve sanat filizlenmesini gerek ülke çapında, gerekse kendi çevresinde gerçekleştiren, gerçekleştirmesine yardımcı olan yöneticiler, bu millete en ölümsüz armağanlarını bırakmış olurlar. Çünkü asıl yatırım, kültüre ve gençliğe olan yatırımdır. Bizi biz yapacak ve bizi taklitçilikten kurtaracak yol da budur.

Doğrusu “Avanos Yazarlar buluşması” kitabını okuyunca, kültürün fokur fokur kaynadığı o şipşirin ilçemize hayran kaldım. Halkına da imrendim.