Tur'un Kapital ve Baltz'un Teknoloji Mekânları serileri, birbirinden bağımsız çalışmalar olmanın yanı sıra, gündelik yaşamda kodlanmış kültürel ideolojiler bağlamında tematik bir odak noktasını paylaşıyor. Biçimsel yalınlığın ve minimalist bir ifadenin egemen olduğu yapıtların her biri, ekonomik, sosyal ve politik göndermelerle yüklü.
Nasan Tur'un (d.1974) Kapital sergisi, birbirini açımlayan ve kışkırtıcı bir enstalasyon yaratan dört yeni işten oluşuyor. Sergiye adını veren eser, Karl Marx'ın 1957 basımı Das Kapital, Das Kapital II ve Das Kapital III'ünden oluşturulmuş el yapımı kağıtlardan bir üçleme. Mat yüzey yakından incelendiğinde, deri cilt şeridinden parçacıklar ve özgün metinden tek tek harfler açığa çıkıyor. Bu minimal ancak güçlü çalışma, izleyiciyi değişim sistemlerinin küresel toplumumuzdaki işleyişini düşünmeye davet ediyor; ve aynı tema sergilenen diğer işlere de yansıyor.
Yaşadığımız dünyanın döngüsel doğası, Once Upon a Time adlı, artık varolmayan sekiz devletin ( Yugoslavya, Doğu Almanya, Sovyetler Birliği gibi) bayrağından tasarlanmış heykelimsi yerleştirmede vurgulanıyor ve bilim adamlarının güneşin yok olacağını öngördüğü ana doğru geri sayan Countdown (18 haneli dijital gerisayım aracı) adlı çalışmada yineleniyor. Bu nihai son, bize zamanın geçişini ve her bireysel yaşamın kolektif gerçekliğe nasıl birebir bağlı olduğunu hatırlatıyor.
Bireysel ideolojiler ve küresel ekonomi arasındaki ilişki dört kanallı bir video yerleştirmesi olan Just Coke'da gösteriliyor. Bu eserde gösterilen dört kola markası: Cola Cola ve ona alternatif olarak üretilen İslami ve ulusal çağrışımlı Mecca Cola, ZamZam Cola ve Cola Turka. Baştan çıkarıcı kabarcıkları ve çıtırdamasıyla, Tur bize en basit işaretlerin dahi büyük etkileri olduğunu hatırlatıyor ve varolan güç sistemlerini göz önüne seriyor.
Lewis Baltz'un "Teknoloji Mekânları" serisiyse, bilgi çağının dünyamıza etkisini irdeliyor. Fotoğraflar, 1990'ların başlarında teknik araştırmaların yapıldığı şirketlerde çekilmiş (Mitsubishi, Toshiba, France Telecom gibi). Yüksek teknoloji ve makineyle yan yana çalışan insan görüntülerinde, distopik bir imge ortaya çıkıyor.
Baltz, 1960'larda tanınmaya başlayan fotoğrafçıların en önemlilerinden ve en etkinlerinden. Yeni Topoğrafyalar hareketinin kilit isimlerinden biri olarak, Amerikan manzarasına ilişkin görüşümüzün yeniden tanımlanmasına ve sanayi dünyasının yaşamımızdaki etkisinin gösterilmesine yardım etmiştir.
İstanbul'un Tophane semtinde bulunan Galeri Manâ, Mayıs 2011'de açıldı. 19. yüzyıldan kalma bir un değirmeninden dönüs?türülen galeri, 400 metre karelik bir sergi alanına sahip. İsmini Türkçe'de "kavram" veya "anlam" karşılığı olan "manâ" kelimesinden alan galeri, Mehveş Arıburnu ve Suzanne Egeran tarafından kuruldu.
Son Dakika › Kültür Sanat › Galeri Mana'nın Ikinci Sergisi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?