Eşi İçin İki Kişilik Hayat Yaşıyor - İstanbul

HALİL İBRAHİM BAŞER - Evli ve 3 yaşında bir çocuk babası İlker Şapçılı, eşini yatağa bağımlı hale getiren omurilik eğriliği ve vertigo hastalıklarının tedavisi için gece müzisyenlik, gündüz garsonluk yaparak adeta iki kişilik hayat yaşıyor.

Asıl mesleği müzisyenlik olan İlker Şapçılı, 4 yıl önce sağlıkçı Pınar Şapçılı evlenerek, mutlu bir hayata ilk adımı attı. Evliliklerinin ilk yıllarında keyifli günler süren genç çift, Pınar Şapçılı'nın ani baş dönmesi nedeniyle hastaneye kaldırılması sonrası sarsıldı.

Vertigo (kulak kristalinin yerinden oynaması) ve halk arasında omurilik eğriliği olarak bilinen ankilozan spondilit teşhisi konulan Pınar Şapçılı ve eşi İlker Şapçılı için zor günler böyle başladı. Bu süreçte bir erkek çocuk sahibi olan genç çift, sağlık sorunlarının yanı sıra maddi zorluklarla da mücadele etmeye başladı.

Vertigo hastalığı nedeniyle zamanının büyük bir bölümünü uyuyarak geçiren ve 3 yaşındaki oğluyla ilgilenemez hale gelen Pınar Şapçılı, bir taraftan da aldığı kiloların omuriliğini sıkıştırmasından kaynaklı ağrılarla başa çıkmaya çalışıyor.

Bir an önce ameliyat olması gereken Şapçılı, maddi imkansızlıklar nedeniyle sağlığına bir türlü kavuşamıyor.

İlker Şapçılı ise eşinin sağlık sorunları nedeniyle çalışamadığından evin geçimini tek başına üstleniyor. Evini geçindirmek ve eşinin sağlık masraflarını karşılamak için her gün iki ayrı işte ter döküyor.

Bir eğlence merkezinde şarkıcılık yaptığı ilk işine gece geç saatlerde başlayan ve sabahın ilk ışıklarına kadar devam eden İlker Şapçılı, evinde bir-iki saatlik dinlenmenin ardından ikinci işi olan garsonluk için yola koyuluyor.

"İki iş yapmak zorundayım"

Yaşadıkları zorlu hayat koşullarını AA muhabirine anlatan İlker Şapçılı, her ne kadar güç olsa da ailesi için iki iş yapmaya mecbur olduğunu dile getirdi.

Garsonluk yapmasa, kazancının yetmemesi nedeniyle başka bir iş yapmak zorunda olduğunu aktaran Şapçılı, "Öğlen 3 gibi işten çıkıp, eve gidiyorum. İki saat kadar vaktim var. Uyuyorum ya da çocuğumla vakit geçiriyorum. Akşam diğer işim olan müzisyenliğe başlıyorum. Saat kaçta bittiği belli olmuyor. Sabah 05.00 gibi eve gittiğim de oluyor. Bir saat uyuyup tekrar işe gidiyorum." dedi.

Alkol kullanmadığı halde alkollü bir ortamda çalışmanın da zorluklarına değinen Şapçılı, "Gerçekten böyle bir ortamda çalışmak çok zor. İnsanların ruh hali değişebiliyor. Akşamları bazen sıkıntı yaşayabiliyoruz. Gündüz işlerinin ise maaşı belli. İki kişilik çalışmaya mecburum. Eşim rahatsız. Ameliyat olması gerekiyor acilen. Hastalığı nedeniyle ciddi bir masrafı var ancak bu şartlar altında kesinlikle karşılayamıyorum. 60 bin liralık bir ameliyat ücret var. Nasıl yapacağımı bilemiyorum." diye konuştu.

"Oğlumu bir kez bile parka götüremedim"

Pınar Şapçılı ise bir yılın yarısının uyuyarak ya da hastalığıyla mücadele ederek geçirdiğini dile getirdi. Rahatsızlığı nedeniyle hayatını istediği şekilde sürdürmekte çok zorlandığını anlatan Şapçılı, şöyle devam etti:

"Kusmaktan bıktım. Çok ciddi baş dönmesi oluyor. Sağda gördüğünüz sandalyeyi ben solda görüyorum. Oturmak istiyorum ancak yere düşüyorum. Sürekli yatmak istiyorum. Ancak omuriliğimden rahatsız olduğum için o da ona iyi gelmiyor. Etlerim acıyor. Diyetisyene gitmem lazım. Çünkü kilom var ve omuriliğime baskı yapıyor, bu da ağrıya yol açıyor. Acılarımın geçmesi için bu lazım. Evi temizlemeye çalıştığımda, enerjim tamamen bitiyor. Ayağa kalkamıyorum ve bunun hiçbir çözümü yok. Tedavi için para gerekiyor. Bir miktar para hazırlayıp doktora gidiyorum ancak ikinci seans için para olmuyor ve tedavi yarım kalıyor. Bazen acile gitmemiz gerekiyor onun için bile son paramızı taksiye veriyoruz. Ömrümde bir kez bile oğlumu tek başıma parka götüremedim. Çünkü yapamıyorum. Kucağıma alıp salıncağa koyamıyorum, yukarı kaldıramıyorum."