Ektiği Tohumlar Ödül Olarak da Yeşerdi

MURAT ASİL - Kayseri'de, 60 yıllık ömrünün 40 yılını doğaya adayan ve bu sürede 1 milyon tohumu, 50 bin fidanı toprakla buluşturan emekli teknisyen Mustafa Göçer, Diyanet Vakfının "Uluslararası İyilik Ödülü"ne layık görülen 7 kişiden biri olmanın mutluluğunu yaşıyor.

Emekli olduktan sonra kurduğu doğa yürüyüşü gruplarıyla çoğunluğu öğrenci olan kişilere doğa sevgisi aşılamanın mücadelesini veren Göçer'in bu çabası, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfının da dikkatini çekti.

Göçer, Türkiye Diyanet Vakfınca düzenlenen "Uluslararası İyilik Ödülleri" kapsamında 13 Mart Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımı ile İstanbul'da gerçekleştirilen törende ödül alan 7 kişiden biri olmanın sevincini yaşıyor.

Doğaya yaptığı katkıları takdir edilen Göçer, AA muhabirine, hiçbir beklentisi olmadan sadece ülkesi ve gelecek nesiller için verdiği mücadelenin birileri tarafından takip edilip takdir edilmesinin mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Babası ile 10 yaşında köylerindeki tarlalarının kenarına ve bahçelerine fidan dikerek doğa sevgisi kazandığını belirten Göçer, 10 yaşında başladığı doğa serüvenini babasından öğrendikleriyle 40 yıldır devam ettirdiğini ifade etti.

İlerleyen süreçte kurduğu doğa yürüyüşü gruplarıyla 60 binden fazla insanı doğayla buluşturduğunu belirten Mustafa Göçer, şunları kaydetti:

"Her gittiğim yerde ağaç diktim. Bu faaliyetlere tek başıma yetişemeyince doğa yürüyüşü grubu kurdum. Çünkü ağaç dikecek alan çok fazla var. 40 senedir dağlara tohum ekiyorum, senede 20 binden fazla tohumu toprakla buluşturuyorum. Şimdiye kadar ferdi olarak 1 milyon tohumu toprakla buluşturdum. Bunun yanında 50 binden fazla da fidan diktim. Bazen tek başıma, bazen bir çobanla ekimi gerçekleştiriyorum."

"Okullarda doğa dersleri başlatılsın"

Kayseri'de okullara giderek yöneticilerden öğrencilere doğa dersi verilmesini talep ettiğini aktaran Göçer, "Bunun için 4 sene uğraştım ve son 3 senedir de okullarda doğa derslerini başlattım. Birçok okulda derslere giriyorum. Sırf bu sene çocuklarla beraber 10 bin tohum ektik, 2 bin de fidan diktik. Çocukların bilinci çok yükseliyor. Çocuklarla sadece fidan dikmiyoruz, vadilerde temizlik de yapıyoruz. Alıveriş merkezlerinden çıkmayan çocuklar sene sonunda benden daha fazla doğacı oluyor." dedi.

Göçer, Türkiye Diyanet Vakfınca düzenlenen ödül töreninde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la da görüşme fırsatı bulduğunu ve okullarda öğrencilere doğa dersi verilmesinin müfredata alınmasını talep ettiğini aktardı.

Türkiye'nin dünyayı en az kirleten ülkelerden olduğunu söyleyen Göçer, şöyle devam etti:

"Türkiye, Akdeniz iklim kuşağında bulunmaktadır ve küresel ısınmadan en fazla etkilenecek ülkelerden biridir. Ülkemizin yüzde 26'sı ormanlık alandır ama yüzde 80'i orman olabilecek durumdadır. Çocuklarımıza haftada iki saat de olsa doğa dersi verelim. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımıza da rica ettim. Birebir görüşme fırsatım oldu. Ben de kendisine önerilerimi söyledim. 'Okullarda doğa dersleri başlatılsın' dedim, bunun çok faydalı olacağını ilettim. Beni anlayışla karşıladı, dinledi. Kendisine buradan çok teşekkür ediyorum. Gerçekten doğasever bir insan."

"Ödül töreni için gitti fidan dikti"

Yetkililerin ödül töreni için kendisine ulaştıklarında çok şaşırdığını anlatan Göçer, "Diyanet İşleri Başkanlığı beni tespit etmiş. Nasıl tespit ettiklerini ben de bilmiyorum. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinlikte beni de fidan diktiğim için ödüle layık görmüşler. Demek ki ülkemizde yeşile hala önem veren, yeşile saygı duyan, tabiata saygı duyan insanlar var. Bu da beni çok mutlu etti." diye konuştu.

Ödül töreni için gittiği İstanbul'da boş durmayarak fidan diktiğini ifade eden Göçer, şunları kaydetti:

"Ödül töreni için gittiğim İstanbul'da tarihi Süleymaniye Camisi'nin giriş kapısına kokulu 2 limon çamı dikme fırsatı buldum ve çok mutlu oldum. Benim için en büyük ödül de o oldu. Bana bu fırsatı verenlere çok teşekkür ediyorum. Ayrıca İstanbul'daki uluslararası imam hatip lisesine gittim, çocuklara orada ağaç dikmeyi öğrettim, birlikte ağaç diktik. Derslere girip, doğanın önemini anlattım. Ödül alamaya gittim ama orada boş durmadım. Diğer yandan Diyanet İşleri Başkanımız, 'Senin çalışmalarını çok takdir ediyoruz. Sen iste sana Kabe'ye ağaç dikme imkanı tanıyayım' dedi. Bu da beni çok mutlu etti."