Bisküvi kutusuyla başlayan antika merakı, 5 bin eserlik müzeyle taçlanacak
Her biri 200-300 yıl önce kullanılmış antika eşyalardan oluşan müze kurdu.
10 yaşına kadar kullandığım tüm eşyalarımı bisküvi kutusunda saklayarak başladı
ANTALYA - Antalyalı ressamın bir bisküvi kutusuyla başlayan antika merakı, her biri 200-300 yıl önce kullanılmış 5 bine yakın antika eşyadan oluşan müzeye dönüştü.
Ressam Salih Yön, sanat atölyesinin zemin katında mini bir etnografya müzesi oluşturdu. Antalya il merkezi, Döşemealtı, Çeltikçi, Burdur, Bucak, Ağlasun, Isparta, Akseki ve İbradı yörelerinde 100 ile 400 yıl önce kullanılmış, antika değeri yüksek eşyaların bir kısmını burada sergilemeye başladı.
Müzede taş el değirmeni, kömürlü ütü, gaz lambası, gaz ocağı, gece feneri, bakır kazan, tencere, tas, tava, ibrik, su saklama küpleri, çamurdan üretilmiş çanak- çömlek, beşik, elek, tırmık, kara sapan, yayık, at- eşek semeri, taş plak, gramofon, tüfek, kılıç gibi 2 binden fazla birçok eşya bulunuyor.
Doğup büyüdüğü Teke Yöresi'ndeki ailesinden, yakın akrabalarından, köylülerden topladığı antika eşyaları gözü gibi koruyan ressam Salih Yön'ün en büyük hayaliyse, kendi yöresine büyük bir sanat ve etnografya müze kompleksi kazandırmak ve geçmişin izlerini taşıyan eşyaların burada sergilenerek genç kuşaklara geçmişten bir ışık tutmak, yerli ve yabancı ziyaretine sunmak.
Eşyalar geçmişin izini taşıyor
Mini müzede taş el değirmeni, kömürlü ütü, gaz lambası, gaz ocağı, gece feneri, bakır kazan, tencere, tas, tava, ibrik, çamurdan üretilmiş su saklama küpleri, çanak- çömlek, ahşap beşik, elek, tırmık, kara sapan, yayık, at- eşek semeri, taş plak, gramofon, tüfek, kılıç, kama, halı, halı tezgahı, çıkrık, ahşap terazi, kollu dikiş makinesi, marangoz aletleri, körüklü fotoğraf makineleri gibi birçok çeşit antika eşya bulunuyor. 50 metrekarelik yerde sergilediği eserleri, ziyaretçilere bir rehber gibi tek tek anlatıyor.
150 yıllık çarık
Envanterinde müzayededen almış olduğu 150 yıllık çarığın Burdur yöresinde kullanıldığını söyleyen Yön, "Toplumun geçmişi ile bağ kurarak aslında toplumun 150-200 yıldan bu yana geldiği noktanın en güzel örneğini teşkil ediyor. Bu çarık, 150 yıl önce tamamen deriden yararlanılarak üretilmiş ve erkeğe ait olduğu bilinen bir çarıktır. Bunu da ayak ölçüsünden tespit ediyoruz. Bu çarığı bir müzayededen sırf Burdur yöresinde kullanıldığı için satın aldım. Ben de olmayan Teke yöresine ait eşyaları da müzayedelerden takip ederek satın alıp koleksiyonuma dahil ediyorum. Müzeyi açtığım zaman bunları sergileyeceğim" dedi.
Teke Yöresi ve Yörük Kültürüne ait eşyalar
Zihninde etnografya müze fikri geliştiğinde, önce aile müzesi olarak düşündüğünü anlatan Yön "Ailemde ve yakınlarımda bulunan eski eşyaları topladıktan sonra fikrimi Teke Yöresi Müzesi olarak geliştirdim. Teke yöresindeki dokuma, hayvancılık, tarım ve gündelik yaşama dair tüm eşyaları koleksiyonu ve çeşitliliğini çoğalttıktan sonra bir müzeyi oluşturabilecek envantere ulaştıktan sonra artık Teke Yöresin dışındaki Anadolu Türk Yörük Kültürü'ne ait eşyaları da müzenin envanterine dahil etmeye başladım" şeklinde konuştu.
Antika eşya toplama merakı bir bisküvi kutusuyla başladı
Müze aşkının 1975 yılında, daha önce kullandığı eşyalarını bisküvi kutusunda toplayarak başladığını anlatan Yön, "Benim geçmişe olan tutkum 10 yaşında başladı. 10 yaşına kadar kullandığım tüm eşyalarımı bisküvi kutusunda saklayarak başladım. Mantar tabancası, sapanlarım, misketlerim, terliğim, boya kalemlerim, kumbaram ve o zamanlara kadar olan eşyaları bu kutunun içerisinde saklardım." dedi.
Aile ve kan bağı olan insanlardan, eski eşyaları toplayarak aile müzesi kurmayı düşündüğünü anlatan Yön, daha sonraki dönemlerde bunu Teke Yöresi'ne ait Türk Yörük Kültürü'nün ve gündelik hayatın tarım hayvancılık, dokuma ve buna benzer eşyaları envantere dahil etmeye başladığını kaydetti. Yıllardır mezat ve müzayedeleri takip ettiğini ifade eden Yön, " Burdur, Isparta, Antalya, Bucak, Akseki, İbradı, Ormana ve Ağlasun yörelerinde 100 ile 400 yıl önce kullanılmış, antika değeri yüksek eşyaları bizzat bedellerini ödeyerek, yaklaşık 5 bine yakın esere ulaştım. Galerimde 5 bine yakın eserin olmasına rağmen bu sayıya yakın eser de Burdur Çeltikçi'deki depolarımda gün yüzüne çıkmayı bekliyor. Böylece geçmişe olan tutku ve sevgim beni tamamen insanların kullandığı malzemelere yöneltti. İnsanların kullandığı eski eşyalarını toplamaya başladım. Ben şuna inanıyorum. İnsanın geçmişi ile bağ kurması gerekiyor. Geçmişi ile bağ kurabilen insanlar gelecekte varlıklarını sürdürebilirler. O nedenle müze açmamdaki en büyük düşüncem ve idealimde gençlerin ve çocuklarımızın geçmişiyle bağ kurarak, bu toplumun 200-300 yıl gibi bir sürede nerden nereye geldiğinin en büyük göstergesi olacaktır" dedi.
Akdeniz Bölge'sinin en büyük müzesi olacak
Geldiği noktada büyük bir etnografya müzesi, sanat galerisi, resim-heykel müzesi ve yöre halkının da sanatla yoğrulabileceği sanat atölyeleri, toplantı salonu, kütüphane, yörük çadırı, açık hava müzesi kompleksi halinde projelendirdiğini söyleyen Yön, "Burada konuk sanatçılar, bungalov evlerde doğa ile baş başa konaklayacak, uluslararası çalıştaylara imza atacak. Bunun için başta kamunun desteğini almam gerekiyor. Yıllardır kendi imkanlarımla, emeğimle, yüreğimle ve kendi paramla bu duruma getirdiğim projenin inşaat maliyetleri çok yüksek olduğu için kamunun, sponsorların bana yardımcı olmasını bekliyorum. Yapacağım bu proje ile Akdeniz Bölgesi'nin en büyük müze kompleksini hayata geçirmiş olacağım. Bunun için en büyük çabalarımı gösteriyorum" şeklinde konuştu.
Son Dakika › Kültür Sanat › Bisküvi kutusuyla başlayan antika merakı, 5 bin eserlik müzeyle taçlanacak - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?