Matbaanın, icadından iki-üç asır sonra Osmanlı’ya geldiğini yazar durur okul kitapları, lakin İstanbul’da ilk kitabın 1493’te -Gutenberg’den yalnızca 37 yıl sonra- basıldığını biliyor muydunuz? Peki ya ünlü mizah yazarı Aziz Nesin’in iyi bir tezhip sanatçısı olduğunu, hat yazıp, minyatür yaptığını?
Süheyl Ünver’in talebesi
Evet, Türk edebiyatının unutulmaz mizahçılarından Aziz Nesin, Güzel Sanatlar Akademisi’nde Süheyl Ünver ve Necmeddin Okyay dahil, Kamil Akdik, İsmail Hakkı Altunbenzer gibi dönemin en ünlü hocalarından iki yıl boyunca hat, tezhip ve minyatür dersleri almış ve hem Arap hem de Latin harfleriyle bir hattat kadar güzel yazılar yazmış.
Matbaa meselesine geri dönersek... Bilinen hikaye şöyle; Matbaa Osmanlı’ya Sultan III. Ahmet döneminde 1729’da Avrupa’dan 273 yıl sonra geldi. Oysa matbaanın icadından hemen 37 yıl sonra İstanbul’da ilk kitap basılmış. Evet bu kitap İbranicedir, ama Osmanlı’nın başkenti İstanbul’da basılmıştır. Bütün bunlar nereden çıktı? M. Şinasi Acar’ın henüz yayınlanan ‘Osmanlı’dan Bugüne Gözümüzden Kaçanlar’ adlı kitabından... Yapı Endüstri Merkezi’nin yayın organı olan YEM Yayın tarafından okura sunulan kitap, içerdiği ilginç bilgilerle okura adeta bir keşif heyecanı yaşatıyor. Bir mühendislik harikası olan Süleymaniye Camisi’nin özgün mühendislik çözümleri, 16. yüzyılın muhteşem çinilerini barındıran Arakiyeci İbrahim Ağa Camisi’nin ilginç yapım öyküsü, Osmanlı kent yaşamındaki hizmet taşları ve daha pek çok konu kitabın muhtevasını oluşturuyor.
Resimlerle bezeli 190 sayfalık büyük boy kitabın ilgi çekici bölümlerinden biri Aziz Nesin’e ayrılmış. Kitapta, Nesin ile 20 yıl önce 79 yaşındayken yapılmış uzunca bir şöyleşi yer alıyor. ‘Aşk Olmayınca Meşk Olmaz’ başlıklı söyleşide Nesin, Akademi yıllarını anlatıyor. Henüz 21 yaşındayken girmiş Akademiye. (Sanayi-i Nefise Mektebi, bugünkü Mimar Sinan Üniversitesi) Kuleli Askeri Lisesi, Harp Okulu derken yolu Güzel Sanatlar’a düşen Nesin, Akademi’ye girişini şöyle anlatıyor: Ressam olmak isteğim öteden beri vardı. Güzel Sanatlar’ın ilanını görünce Şark Tezyinatı bölümüne girmeyi tercih ettim. Orayı birincilikle kazandım. Birincilik benim hastalığım.’ Akademideki hocalarıyla ilişkilerini ise şöyle anlatıyor ünlü yazar ‘Minyatür hocası Süheyl Ünver tıp tarihi profesörüydü. Çok iyi hocaydı, çok iyi insandı. Hepsi iyi hocalardı, bunlar harika insanlardı. Kamil Hoca (Akdik) benimle çok ilgilenirdi. Onun bana söylediği yalın gibi gelen bir söz vardı hiç unutmayacağım. Derdi ki ‘Ben bir gün meşk etmesem ertesi gün acemilik çekerim.’ Benim üzerimde iz bırakan İsmail Hakkı Altunbenzer, Süheyl Ünver, Kamil Akdik ve Necmettin Okyay’dır. Hepsi çok iyi hocalardı. Hepsi öğrencilerle ilgili hocalardı. Dr. Süheyl Ünver’in Moda’da deniz manzaralı güzel bir evi vardı. Pazar günleri orada çalışırdık. Kamil Akdik ufak tefek, ince kemikli bir adamdı. Necmettin Okyay ile İsmail Hakkı, aslanlar gibi, böyle pehlivanlar gibi, Necmettin Hoca okçu, zaten soyadını oradan alır, İkisi de aslanlar gibi, yaşlı, sakallı, bana Zeus izlenimi verirlerdi.’
Öz gibi biçim de önemli
Aziz Nesin, hat çalışmaları esnasında ‘öz’ kadar ‘biçim’in önemini anladığını söylüyor: ‘Bismillahirrahmanirrahim kaç çeşit yazılır? Bir sürü; küfisi, ta’liki, her türlüsü yazılır. Ve istif; sonsuzdur, o çok ilginçtir. Bu bir güzelliktir. ‘Ya Allah’ levhasını gördüğünüz zaman, bunun güzelliğini anlamak için Müslüman olmak gerekmez. Bu bir ‘biçim’dir işte. Demek ki biçim önemli. Bence hattın en önemli yanı, bu düşünceyi bize vermiş olmasıdır.’
M. Şinası Acar’ın ‘Osmanlı’dan Bugüne Gözümüzden Kaçanlar’ kitabı, ‘Gerçekten de gözümüzden kaçan ne çok şey var’ dedirtiyor. Kitabın önemi de burada...
Miyasoğlu’nun tedavisi sürüyor
Türk edebiyatının üretken kalemlerinden eğitimci-yazar Mustafa Miyasoğlu, son birkaç aydır sağlık sorunları nedeniyle sıkıntılı günler geçiriyor. Bağcılar’daki Medipol Hastanesi’nde tedavi görmekte olan Miyasoğlu’na beyninin dört noktasında ortaya çıkan tümörler nedeniyle Glial tümörü teşhisi konuldu. Ameliyatla tümörlerden biri alındı. Doktorlar Miyasoğlu’na radyoterepi ve kemoterapi uygulamaya başladı. Yazar Mustafa Miyasoğlu okurları ve sevenlerinden dua bekliyor. Eserleri ile Türk edebiyatına büyük katkıda bulunan, birikimini seminerler vererek gençlerle paylaşan Miyasoğlu şiir, hikâye ve romanlarıyla sanatımızda millî kimlik oluşturmayı gaye edinen önemli kültür adamları arasında yer alıyor.
Son Dakika › Kültür Sanat › Bildiğiniz Gibi Değil! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?