"Anadolu Müzik Eğitimi İyileştirme Projesi" Başlıyor

Ünlü piyano virtüözleri Güher-Süher Pekinel'in MEB İlköğretim Genel Müdürlüğü ve Orff Merkezi- Türkiye'nin ortaklığında başlattıkları "Anadolu Müzik Eğitimi İyileştirme Projesi" ile Türkiye'nin 9 iline Orff eğitimi götürülüyor. Okullarda uygulanan müzik derslerinin ve müzik konusundaki tüm çalışmaların çocukların daha etkin katılımıyla gerçekleştirilebilmesi için öğretmenlerin yeterliliğini artırmayı amaçlayan proje kapsamındaki kurslar; Türkiye'de, 2001 yılında Avusturya Liseliler Vakfı'nın Özel ALEV Okulları'nda kurduğu Orff-Schulwerk Eğitim ve Danışmanlık Merkezi (Orff Merkezi-Türkiye) tarafından düzenleniyor.

2010 – 2011 öğretim yılında Ankara, İstanbul, Antalya, İzmir, Mersin, Bursa, Trabzon, Gaziantep ve Mardin'den katılan öğretmenlerle uygulanmaya başlanan proje kapsamında şimdiye dek 3 kurs düzenlendi. İlki Ekim ayında Boğaziçi Üniversitesi'nde, ikinci ve üçüncüsü ise Ocak ile Mart aylarında Özel ALEV Okulları'nda gerçekleştirilen kurslara 9 ilden davet edilen 30 öğretmen katılıyor. Diplomaları ve Orff bilgileri dikkate alınarak, Pekineller ile Orff Merkezi-Türkiye tarafından davet edilen öğretmenlere 1 yıl boyunca, Batı'da Orff eğitiminde isim yapmış öğretmenler eğitim veriyor.

İlköğretim 1-5. sınıfların eğitim programları için uygulanan projede ilk olarak, katılımcı okullarda; okul idaresi, okul aile birliği ve gönüllü öğretmenlerin katıldığı, 1'er saatlik bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıların ardından Ocak ayında başlanan kurslarda, öğretmenlere "Orff Yaklaşımı ve Müzik Eğitimi" konulu eğitimler verilmeye başlandı. Avusturya Orff Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ulrike Jungmair'in yönettiği eğitimlere; Güher ve Süher Pekinel de katılarak maddi-manevi destek veriyor.

İnsanın içinde var olan yaratıcı güçleri açığa çıkarmasına ortam hazırlayan, temelinde ritim, hareket ve konuşma olan, insanların içlerinden geldiği gibi müzik yapıp, dans etmesine, doğaçlama yapmasına olanak tanıyan "Orff Schulwerk"; insana bütün sanatsal alanları kombine ederek öğrenme, keşfetme, deneme ve yaratma ortamı sunan bir eğitim anlayışı olarak tanımlanıyor.

Bu eğitim anlayışında, geleneksel çalgı veya dans öğretiminden farklı olarak her seviyede ve yetenekteki kişiler, bir grup içerisinde etkileşimli bir yaratıcılık ve kendini ifade etme süreci yaşıyorlar. Orff çalışmalarının içeriğinde, bedenin hareketlerle hazırlanmasından konuşmaların kullanılmasına, konuşmaların ritimlendirilmesinden bu ritimlerin müzik haline gelmesine ve bütün bu araçların bir dizi yaratıcı sürecin sonucunda oluşan sunumuna kadar gelişen her aşamasında vazgeçilmez olan en önemli etkenin "oyun" olduğu belirtiliyor. Oyunların ders sürecinde ne zaman ve nasıl kullanılacağına ise, dersin o günkü hedeflerine göre Orff Eğitimcisi karar veriyor. Tüm eğitim boyunca beynin duygusal olan sağ bölümü ile bilişsel olan sol bölümünün birlikte kullanılmaları nedeniyle öğrenme süreci de daha hızlı ve kalıcı oluyor.

Her yaştaki bireye uygulanabilen Orff yaklaşımıyla; dünyada on sekiz aylık bebeklerden huzur evindeki yaşlılara kadar pek çok farklı yaş grubu ile çalışmalar yapılıyor ve başarılı sonuçlar alınıyor.

2010 – 2011 öğretim yılı süresince, Orff yaklaşımının Türkiye çapında kullanımını yaygınlaştıracak olan "Anadolu Müzik Eğitimi İyileştirme Projesi"; Milli Eğitim Bakanlığı, Güher & Süher Pekinel ve Orff Merkezi-Türkiye işbirliği içinde yürütülüyor.