Akbank Oda Orkestrası'nın Kasım ayı konserleri, yaşadıkları dönemlerdeki yeni akımlara rağmen eski kalıpları tercih eden bestecilerle ilgiliydi. Bu programda, geçmişe yaklaşım tamamen farklı. Grieg ve Stravinski'nin, kendi çağlarının çok öncesine yaptıklarına göndermeler, "taklit"in çok ötesinde, hatta tam tersine, özgün bir yaratının temelini oluşturuyor.
Norveçli besteci Edvard Grieg, 1884 yılında, Ludvig Holberg'in doğumunun 200ncü yılında, ünlü oyun yazarı ve humanistin devrini, Gavotte, Rigaudon, Sarabande gibi, daha çok Bach'ın eserlerinde rastlayacağımız dans bölümleriyle anımsatıyor. Ancak ortaya çıkan müzik, hiçbir şekilde "18nci Yüzyıl taklidi" olmadığı gibi, her yönüyle Grieg'in sevimli ve iyimser dilinin en güzel örneklerinden biri.
"Bahar Ayini" gibi tüm zamanların en devrimci eserlerinden birinin bestecisi olmasına rağmen Igor Stravinski, yaşamının büyük bir bölümünde, 18inci yüzyılın müziğine ne kadar farklı şekillerde bakılabileceğini şaşırtıcı bir yaratıcıkla ortaya koymuş. Stravinski'nin ellerinde "Neo-klasisizm", sadece çağdaş müziğin girdiği çıkmaza bir cevap olmakla kalmayıp, geçmişin, geleceği nasıl besleyebileceğinin en çarpıcı kanıtı. Kısacık ömrüne ölümsüz eserler sığdıran Pergolesi'nin klavsen parçaları, inanılmaz bir dönüşümle, büyük Rus bestecisinin "Pulcinella" balesinin bütün malzemesini oluşturuyor.
Pergolesi, özgün bir flüt konçertosu ile de programda. Çalgısının repertuarını, kendisine adanan ve sipariş ettiği onlarca konçertoyla zenginleştiren, son yılların en çarpıcı flüt virtüozu Sharon Bezaly, yine geçmişe göndermelerle dolu olan, Andre Jolivet'nin konçertosunda da Akbank Oda Orkestrası'nın solisti.
Cem Mansur, her zamanki gibi, konserlerden yarım saat önce, müzikte neden "taklitlerinden sakınmamamız" gerektiğini anlatıyor.
Son Dakika › Kültür Sanat › Akbank Oda Orkestrasi Aralık Ayı Konserleri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?