Bolu Valisi Aydın Baruş, " Köroğlu, insanlığın temel değerleri üzerine söz söyleyen bir halk bilgesidir. Onun sade ama bilgelik yüklü şiirlerinde kendimizi ve ortak değerlerimizi buluruz." dedi.
Bolu Valiliği, Belediyesi ve Abant İzzet Baysal Üniversitesince (AİBÜ) düzenlenen "6. Uluslararası Köroğlu Sempozyumu", Kazakistan, Azerbaycan, Kosova, Makedonya, Özbekistan, Bosna Hersek, Türkmenistan, İran, Çin Halk Cumhuriyeti, Polonya, Tataristan, Ukrayna ve Altay Cumhuriyeti'nden akademisyen, araştırmacı ve yazarların da katılımıyla başladı.
Vali Baruş, sempozyumun açılışında, Türklerin, medeniyet kuran, dünyada iz bırakan ve belli kültür mirasına sahip bir millet olduğunu belirtti.
İnsanlığa ve hayatın anlamına dair söyleyecek sözü bulunmayan toplumların, dünyada kalıcı izler bırakamadığını ifade eden Baruş, "Bizim tarihimiz, medeniyet tarihine eşsiz değerler sunmuş, mührü sökülmemiş bir hazinedir. Medeniyetimizi yaşatmak ve geleceğe taşımak, bu hazineyi keşfetmek ve onu gelecek nesillere aktarmakla mümkündür." diye konuştu.
Köroğlu'nun da eşsiz kültür haznesinin çok değerli parçalarından biri olduğunu vurgulayan Baruş, "O sadece Bolu'nun değil bütün Türk dünyasının kültür coğrafyası ve insanlığın ortak değeridir. Onun şiirlerinde Musul, Şam, Halep, Gürcistan ve daha nice gönül coğrafyamızın diyarlarını görürüz. Köroğlu, insanlığın temel değerleri üzerine söz söyleyen bir halk bilgesidir. Onun sade ama bilgelik yüklü şiirlerinde kendimizi ve ortak değerlerimizi buluruz." dedi.
"Nevruz, hakkettiği önemi görmüyor"
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz da UNESCO'da, BM'nin de kabul ettiği Arapça, Çince, Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve Rusça konuşulduğunu belirtti.
Oğuz, "Bu altı dilin yanına yedinci olarak Türkçeyi koyma hayalini kurmalıyız. Biz 'Türkçe' dersek, Azerbaycan'daki kardeşlerimiz 'Azerbaycan dili' derse, diğerleri 'Türkmence, Kazakça, Kırgızca ve Özbekçe' derse, UNESCO'ya gittiğimizde 'Hani sizin diliniz birdi? Biriniz Azerbaycan, biriniz Türkçe, diğeriniz Özbekçe diyor. Bu tek dil değil ki. Anlaşamazsınız öncelikle' derler." ifadelerini kullandı.
Türklerin ortak miraslarından nevruzun hakkettiği önemi görmediğini dile getiren Oğuz, nevruzun bazı kesimlerce "terörize amaçlı kullanıldığını" savundu.
Öcal Oğuz, "Nevruzu bu sene Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan, Irak ve Afganistan'ın da aralarında bulunduğu 12 devletin ortak mirası olarak UNESCO kabul edecek. Daha önce 7 devleti kabul etmişti. Hindistan'dan Türkiye'ye kadar uzanan devasa bir coğrafyada yaşayan yaklaşık 2,5-3 milyara yakın insanın yaşadığı coğrafyada nevruz kutlanıyor." diye konuştu.
Türkiye'nin her bölgesi ve şehrinde yoğun şekilde tüketilen lavaşın, Ermeniler tarafından sahiplenildiğine değinen Oğuz, şunları söyledi:
"Lavaş, Ermenistan tarafından milli miras kabul edilmişti. Bu miras kabul edildikten sonra, lavaşla dürüm yediğimiz, her günümüzü lavaşla geçirdiğimiz durumda, lavaş hayatımızda yokmuş gibi bur durum yaratılması doğru değil. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, İran ve Türkiye, bir lavaş dosyası hazırladı. Uluslararası bir dosya. O dosya bu sene somut olmayan mirasta görüşülecek. Ümit ediyoruz ki o da çok uluslu bir dosya olarak kabul edilecek."
"Elinde sazı, dilinde sözü olan bir kahraman"
Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ise Köroğlu'nun Bolu'da yetiştiğinin herkes tarafından bilindiğini ifade etti.
Köroğlu'nun, Türk medeniyetlerinin ortak kahramanı olduğuna işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Dünyada kahraman diye bize Robin Hood anlatılır. Çünkü filmlerle çok iyi anlatmışlar. Ezilenin yanında durmuş, ezene dik durmuş. Zenginden alıp fakire dağıtmış. Bu Batı medeniyetinin kahramanı ve sadece bu özelikleri var. Bizim kahramanımız biraz daha farklı. 'Medeniyetimizin kahramanı' diye adlandırıyorum. Medeniyetimizin kahramanı Köroğlu da Robin Hood gibi özelikleriyle ezilenin yanında durmuş, ezene karşı dik durmuş. Zenginden alıp fakire vermiş ama bunun yanında elinde sazı, dilinde sözü olan bir kahraman. Yani insancıl yapısı olan bir kahraman. Böyle bir kahraman dünyada yok."
Türklerin gittiği ve hüküm sürdüğü yerlerde hiçbir zaman oraların kültürü, dili ve dinine karışmadığını anlatan Yılmaz, " Macaristan'da 300 yıla yakın hüküm sürmüşüz. Ne dillerini ne dinlerini ne örflerini ne de geleneklerini değiştirmişiz. Böyle bir insancıl medeniyetin kahramanı da Köroğlu'dur. Batı ise gittiği her yerde, öyle yüzyıllar değil, 5-10 yıl kalsa dilini de kültürünü de her şeyini değiştirmiş. Onların kahramanı da sadece bir özelliğiyle öne çıkıyor." diye konuştu.
Daha sonra düzenlenen oturumlarda, çeşitli ülkelerden bilim adamları "Köroğlu Destanı"nı ele aldı.
AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun'un da açılışına katıldığı sempozyum, 3 gün sürecek.
Son Dakika › Kültür Sanat › 6. Uluslararası Köroğlu Sempozyumu' Başladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?