52. Uluslararası Antalya Film Festivali - "Misafir" Filminin Galası

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - 52. Uluslararası Antalya Film Festivali- "Misafir" filminin galası- Yönetmen ve senarist Mehmet Eryılmaz'ın konuşması 52. Uluslararası Antalya Film Festivali'nin Ulusal Uzun Metraj Film bölümünde yarışan "Misafir"in galası yapıldı.Antalya Kültür Merkezi'nde (AKM) Aspendos Salonu'nda gerçekleştirilen galaya, filmin yönetmen ve senaristi Mehmet Eryılmaz ile filmde rol alan bazı oyuncular katıldı.Filmi, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanı Ömer Vargı ve diğer jüri üyeleri izledi. Sinemaseverlerin de izlediği filmin söyleşisi Perge Salonu'nda gerçekleştirildi.Yönetmen ve senarist Eryılmaz, filmin aslında hem bağımsız bir film hem de bir önceki filmi Hazan Mevsimi'nin devamı niteliğinde olduğunu söyledi.Hazan Mevsimi'nde evden kaçan bir kızın hikayesinin anlatıldığını, Misafir'de de bu kızın evden kovulmasını merkeze alan bir hikayenin olduğunu kaydeden Eryılmaz, "Burada da babayla hesaplaşma biraz yarım kaldı. Bunun devamı üçüncüsü baba ile hesaplaşma gibi bir film olabilir" diye konuştu.- "Merkeze kadını alan bir film"Hazan Mevsimi'nde de Misafir'de de merkezde kadının bulunduğunu anlatan Eryılmaz, "Gerçekten de sadece ülkenin değil dünyanın kurtuluşunun kadınların ayağa kalkmadan olmayacağına inanıyorum" dedi.Bu görüşüne karşı "erkekler yerinde mi otursun" şeklinde yanıtların geldiğini ifade eden Eryılmaz, erkekleri de büyütenlerin kadınlar olduğuna, o yüzden kadınların ayakta durmasının önemine dikkati çekti. Filmin İstanbul Küçük Armutlu'da çekildiğini belirten Eryılmaz, İstanbul'un modern ve gecekondu halini çok iyi anlatan bir semt olduğu için burayı seçtiğini dile getirdi. Eryılmaz, filmin küçük oyuncusu Melek Çınar'ın da mahalleden seçtiğini vurguladı.- 5 haftada çekildiSenaryoyu 2013'te yazdığını, film montajının 6 ay, çekimin ise 5 hafta sürdüğünü kaydeden Eryılmaz, çekim aşamasının kolay, montajın ise çok daha zor bir süreç olduğunu ifade etti.Senaryoyu yazdığında Türkiye'de maden kazalarının henüz yaşanmadığına işaret eden Eryılmaz, "Yani var olan bir trajediyi filme ekleyelim falan diye düşünmedik" dedi.Filmlerin müzikle başlamasına karşı olduğunu ancak Misafir'in müzikle başladığını belirten Eryılmaz, "Orada da sinemacı arkadaşlara bir gol atayım dedim. Filmin başındaki o müzik, televizyondan gelen, kaynağı olan bir ses" diye konuştu.- Filmin konusuYıllar önce babaevinden kovulan Nur, 10 yıl sonra annesinin ölüm döşeğinde olduğu haberini alır. Küçük kızını da yanına alarak acilen baba diyarına gider. Amacı dünya gözüyle annesini görmek ve helalleşmektir.Film, evrensel bir tema olan anne-kız ilişkisini ölüm teması çerçevesinde merkeze alırken, aile içi cinsel taciz meselesini de alt hikaye bağlamında gündeme getiriyor. Filmin genelinde birbirine alt bağlarla bağlanan aile fertlerinin hikayeleriyle "trajediden beslenen bir umut" duygusuyla, tutunamayanların hikayesi anlatılıyor.