"48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali" kapsamında düzenlenen, "Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması" filmlerinden "Fedakar"ın galası yapıldı.
Yönetmen Hüseyin Eleman, filmin çekimleri sırasında Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 13 askerin şehit olduğu çatışmaya tanıklık ettiklerini belirterek, "Kameranın, tripotun silah sanıldığı bu bölgeye sanat götürmek, film çekmek büyük bir gurur" dedi.
Antalya Kültür Merkezi'ndeki galanın ardından Hüseyin Eleman, oyuncular Yerkan Kahraman, Çetin Yeltekin ve Sedanur Bayhan, izleyiciler ve basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Sinema konusunda eğitim almadığını, ama "Beyaz perde"ye tutkun biri olduğunu belirten Eleman, Suriye'deki olayları haber yapmak için giden bir gazetecinin, engelli kızıyla yaşayan bir Türkmen ile başından geçenleri konu alan "Fedakar" filminin "Sancılı bir süreçten sonra" hazırlandığını söyledi.
Film için bir süre para biriktirmek zorunda kaldığını dile getiren Hüseyin Eleman, çekimlere, video kaydı yapan bir fotoğraf makinesi ve ses kayıt cihazıyla başladığını ifade etti. Tanıdığı tek oyuncu Yerkan Kahraman'a teklif götürdüğünü ve sonradan küçük oyuncu Sedanur Bayhan ile tanıştıklarını vurgulayan Eleman, filmdeki diğer karakterleri ise bölge halkının canlandırdığını belirtti.
Eleman, devlet memuru olduğu için görevinden bir haftalık izin aldığını, bu nedenle de çekimlerin o kadar sürdüğünü, bazı sahneleri atlamak, bazılarını ise sıkıştırmak zorunda kaldıklarını bildirdi.
Filmin toplam maliyetinin 2 bin TL olduğuna dikkati çeken Eleman, "Ucuz film çektim diye söylemiyorum. Benim için acayip pahalı bir filmdi. Bütün paramla çektim. Gerçekten bütün servetim buydu. Milyon dolarlık iş çeviriyormuş gibi çalıştım. Kısaca emek filmiydi." dedi.
-Silvan'daki çatışmaya şahit olmuşlar-
Çekimler sırasında üzücü bir olaya şahit olduklarını vurgulayan Eleman, Silvan'da terör örgütü mensupları ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmanın ortasında kaldıklarını söyledi. Olayda 13 askerin şehit olduğunu ifade eden Eleman, "Zor bir gündü. Ciddi bir travma yaşadık ve bizde fobi oluştu." dedi.
Dağda çekim yaptıkları sırada güvenlik güçlerinin de kendilerini terörist sandığını, bir köye sığınmak zorunda kaldıklarını belirten Eleman, "Kameranın, tripotun silah sanıldığı bu bölgeye sanat götürmek, film çekmek büyük bir gurur. O bölgedeki insanlar bırakın oyunculuk yapmayı, hayatlarında ilk defa kamerayı gören insanlar. Ama böyle bir film çıktı." diye konuştu.
Eleman, filmin çekimi bittikten sonra kullandığı kamera gibi teknik ekipmanı sattığını, kurguyu da bu parayla satın aldığı bilgisayarda yaptığını vurguladı.
Filmini, "Ağlatmayan dram" diye nitelendiren Hüseyin Eleman, "(Bu film güldüren, gülen bir dram filmi olacak) dedik ve başardık. Eğer o çocukların bir anlık yaşamlarını farklı bir pencereden verseydik, ağlardınız. Ama biz bu filmi tatlıya bağlayalım istedik." dedi.
-İzleyici soruları-
Söyleşi sırasında bir izleyicinin, "Filmde Kütçe diyaloglarda neden altyazı yoktu?" sorusuna Eleman, filmdeki karakterlerin hareketlerinden durumlarının anlaşıldığını düşünerek altyazı koymadıklarını söyledi.
Eleman, bazı izleyicilerin filmdeki küfürlü diyaloglara yönelik eleştirisi üzerine de "Karakterleri salaş göstermek için böyle bir dil seçtiklerini" söyledi ve izleyicilerden özür diledi.
- ANTALYA
Son Dakika › Kültür Sanat › '48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?