50'nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Film Ödülü'nü 'Kusursuzlar'la paylaşan 'Cennetten Kovulmak' geceden üç ödülle ayrılırken, filmin Yönetmeni Ferit Karahan'ın eşi Gülistan Acet'in de hem yönetmen hem de oyuncu olarak aldığı ödüllerle aile, evlerine 4 Altın Portakal heykelciği götürdü.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) tarafından düzenlenen 50'nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen ödül gecesiyle sona erdi. Gecede 'Kusursuzlar' filmiyle birlikte En İyi Film Ödülü'nü paylaşan 'Cennetten Kovulmak' filminin yönetmeni Ferit Karahan, En iyi Film Ödülü'nü değil belki, ama 'Mavi Dalga'nın değer görüldüğü En İyi İlk Film Ödülü'nü beklediğini söyledi.
İstanbul'da çoğunlukta Kürt işçilerin çalıştığı bir inşaatta elektrik mühendisi olarak çalışan Emine ve kalabalık Kürt bir ailenin kızı 8 yaşındaki Ayşe'nin İstanbul'a duyduğu hayranlığın anlatıldığı ilk uzun metraj denemesiyle geceden ödülsüz ayrılsa dahi söyleyecek bir şeyi olmadığını belirten Karahan, "Jürinin çok spesifik kararı, onların beğenisi, onlara saygı açısından bize bir tek susmak düşer" dedi.
AİLEYE 4 ÖDÜL ALDI
Ferit Karahan için gecenin sürprizlerinden biri de gelen ödülle birlikte eşi Gülistan Acet'in festivalin 50'nci yılından hem oyunculuğuyla hem de yönetmenliğiyle ödülle ayrılması oldu. Acet, 90'larda Güneydoğu'da faili meçhul cinayetleri 6 yaşındaki bir kız çocuğunun gözünden anlattığı 'Karpuz Cenneti' adlı kısa filmiyle En İyi Kısa film ödülünü ve 'Cennetten Kovulmak'taki rolüyle de En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü aldı.
Acet, eşinin yönetmenliğini yaptığı filmle gelen ödülü Altın Portakal Sahnesi'nde sürpriz olarak değerlendirirken, Ferit Karahan evlerinin bir sinema atölyesi gibi olduğunu söyledi. İlk filminde Altın Portakal'a uzanan yönetmen Karahan, "Bizim ev, Gülistan, ben ve diğer arkadaşlarımız sinemasal bir üretimin olduğu, düşündüğümüz yeni yeni bir şeyler yaptığımız, film üreten bir grup haline gelmeye çalıştığımız bir yer gibi. Gülistan da üreticilerden biri. Geceye damgasını vurdu, sevindirici bir durum" diye konuştu.
ROJİN TEKİN'İN HİKAYESİ
Ferit Karahan'ın filminde dikkat çeken bir diğer isimse gecede Türkan Şoray başkanlığındaki Ulusal Jüri tarafından özel ödülle onurlandırılan ve Avşar Yapım'dan 5 bin TL eğitim bursu kazanan filmin 8 yaşındaki yıldızı Rojin Tekin oldu. Rojin Tekin'in festival boyunca ağzından iki kelime Türkçe döküldü. Filmin gala gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide Rojin Tekin "Senin için filmde oynamak nasıldı?" sorusuna sadece "Çok güzeldi" diye karşılık verdi. Karahan, festivalin ödül gecesinde ağlayarak ve utanarak çıktığı sahneden ise "Teşekkür ederim" diyerek neredeyse kaçan Rojin'in, Türkçe kendini ifade etmekte zorluk çektiğini söyledi.
Rojin, ilk kez geldiği Antalya'dan ödül gecesinin sabahında babasıyla birlikte erken saatlerde ayrıldı. Rojin'i film için çok aradığını kaydeden yönetmen Karahan, minik yıldızı hakkında şunları söyledi:
"Uzak köylerden başladım, daralttım. 6- 7 köyün okullarını, evleri tek tek dolaştım. Gözlerinden, bakışındın duruşundan çok etkilenmiştim. Durumu çok iyi olmayan bir ailenin kızı. Babası çok güzel bir adam. Çok sağlam durdu. Kış şartlarında çekim yaparken kızını neredeyse ağzına alıp getiriyordu. Sırtına alıp getiriyordu. Araba çıkmıyor, yollar kapalı. Biz de çözümü çekimlerin sonuna kadar bizimle birlikte otelde kalmasını sağlayarak bulduk."
FESTİVAL FİLMLERİNİ DEĞERLENDİRDİ
Altın Portakal'ın artık En İyi Film Ödül'lü yönetmenleri arasına giren Ferit Karahan, 50'nci yılında festival filmlerinin zayıf olduğuna yönelik eleştirilere kısmen destek verdi. Ödülü paylaştığı 'Kusursuzlar' ve En İyi İlk Film ödülünü alan 'Mavi Dalga' için "Çok iyi filmler, es geçmemek gerekiyor" değerlendirmesinde bulunan Karahan, "Festival filmleri yüzde 40'ı zayıf olmuş olabilir ama ön jürinin değerlendirmesi. Bir şey diyemezsin" dedi.
DOĞAÇLAMA GELİŞTİ
Ferit Karahan, ödülünü alırken salonu Kürtçe selamlamayı ise daha önce aklından geçirmediğini, tamamen doğaçlama gerçekleştiğini söyledi. Rojava'da bir insanlık dramı yaşandığını ve Kürtleri hedef alan zalim ve zulümkar bir durumun var olduğunu kaydeden Karahan, "Dünya kamuoyunun görmediği Kürtler orada sesinin duyuramıyor. 300 Kürt öldürülüyor, kimse sesinin çıkarmıyor. 300- 400 Kürt'ün ölümü kimse için bir şey ifade etmiyor" dedi.
KENDİNE HAS DİLİ OLAN SİNEMA
Kendi yaptığı sinemayı politik sinema içinde gören, fakat insanların birleşmesi gereken noktalar üzerinde bir dil oluşturmaya çalıştığını belirten Karahan, kendi sinemasını oluşturan barış açısını "Benim açımdan Türklerin acısını anlatamıyor ve sadece Kürtlerin acısını anlatıyorsam bu taraf meselesidir ve hakkaniyete sığmaz. Kürtün çocuğu ölüyorsa Türkün de çocuğu ölüyor. Kürtün anası ağlıyorsa Türkün de anası ağlıyor. Bu kadar da basit ve temeldir" sözleriyle anlattı.
"RAMİN'İN DE BENİM DE BORCUM ÇOK"
Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Ulusal Jüri basın toplantısında konuşulan konuların başında festival filmleri ve düşük bütçeleri geldi. Jüri üyesi ve yapımcı Şükrü Avşar, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destekleme politikasının eleştirerek "Sinema gönül işi ama maddi bütçesi olması gerekiyor. 200 bin TL ile film yapılırsa maalesef olamıyor" dedi. Fakat jüri 350 bin TL ödülü bulunan 'En İyi Film Ödülü'nü iki yapım arasında, 'Cennetten Kovulmak' ve 'Kusursuzlar'a bölüştürdü. Böylece film ekiplerine yeni filmleri için 175'er bin TL kaldı. Ferit Karahan bu durum için "Çok gocunmuyorum" dedi. Kendisi için önemli olanın festivalin kendisine sağladığı prestij olduğunu kaydeden Karahan, "Benim de çok borcum var. 'Kusursuzlar' filminin yönetmeni Ramin Matin'in de çok borcu var. O yüzden bu para borçlarımıza yetecek. Ev alamayacağız, belki ama yine de bu ödülü almak, paylaşmak çok sevindirici" diye konuştu.
ROJİN SİNEMAYI BIRAKMAYACAK
Ferit Karahan, bir sonraki filminin ise yine politik sinema içinde tariflenebilecek bir aşk filmi olacağını söyledi. Varoş mahalle öyküsünü anlatmaya hazırlandığı filminin senaryo yazım sürecinin devam ettiğini ve daha 2 yıla yakın zamana ihtiyacı olduğunu kaydeden Ferit Karahan, oyuncular noktasında biraz tutucu olduğunu belirterek, Altın Portakal sahnesine ilk kez 8 yaşında çıkan Rojin'in yeni filmde de olacağını kaydetti.
FESTİVALİN 'GEZİ'CİLERİ
Cuma gecesi düzenlenen geceyle yarım asrı geride bırakan Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden akılda Taksim Gezi Parkı olaylarının bir sinema festivaline nasıl yansıdığı kaldı. 50'nci Yıl Özel Gecesi'nde ödül alan Işık Yenersu'nun "Bugün gördük ki, 50 yıldır, Antalya'da 'Her yer sinema her yer direniş' sözlerinin ardından gecenin düzenlendiği Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi'nden 'Her yer Taksim her yer direniş' sloganları yükseldi. Ödül gecesinde ise Gezi Parkı olaylarını anlattığı animasyon filmi 'Tornistan'la Kısa Film Jüri Özel Ödülü alan Ayce Kartal, "Gezi Parkı olaylarında orantısız güce maruz kalmış, sakat kalmış, hayatını kaybetmiş tüm insanlar adına alıyorum" diye konuştu ve salondan yine 'Her yer Taksim her yer direniş' sloganlarıyla karşılık buldu.
JÜRİ BU YIL DA TATMİN ETMEDİ
Türkan Şoray başkanlığında yönetmen Reis Çelik ve Ümit Ünal, yapımcı Şükrü Avşar, oyuncu Mahir Günşiray, Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema Bölüm Başkanı Prof. Dr. Feride Çiçekoğlu, sinema yazarı Burçak Evren ve CNNTurk Programlar Koordinatörü ve gazeteci Aslı Öymen, opera sanatçısı Rahman Altın ve görüntü yönetmeni Zekeriya Kurtuluş'tan oluşan Ulusal Jüri'nin kararları, her yıl olduğu gibi sinemaseverleri bu yıl da tatmin etmedi.
'Kusursuzlar' ve 'Mavi Dalga' arasında geçmesi beklenen ödül yarışında aradan sıyrılan 'Meryem' oldu. Meryem geceden Zeynep Çamcı'yla En İyi Kadın Oyuncu ödülü dahil olmak üzere 5 ödülle ayrıldı. Çamcı, bu ödülle dizi filmlerin ele avuca sığmayan genç kızı algısını da dağıtarak, kendisine beyaz perdede yeni bir sayfa araladı. 'Uzun Yol' filmindeki kamyoncu Fariz rolüyle En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alan Hakan Yufkacıgil de ilk kez başrol oynadığı filmle ödüle uzanmanın sevincini yaşadı. Geceden 'Üvertür', 'Kısa Bir Gün' ve 'Sev Beni' filmleri ise ödülsüz ayrıldı.
HERKES GÖZDE KANSU'YU ARADI
Altın Portakal'da gazetecilerin büyük merakla beklediği isim AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in dekoltesini eleştirdiği Gözde Kansu oldu. Festivalin yarışma filmlerinden 'Kutsal Bir Gün'de iş başvurusu veya yeni birisiyle tanışma gibi kritik görüşmelerde daha güzel ve çekici görünmek için göğüslerini büyük gösterme gibi hilelere başvuran Burcu karakterini canlandıran Gözde Kansu, ne rol aldığı filmin galasına, ne de ödül gecesine katıldı.
EN ÇOK SUMRU YAVRUCUK EĞLENDİ
Antalya'da 4- 11 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen 50'nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, Rixos Downtown Kalina Bar'da düzenlen 'after party' ile sona erdi. Kamera ve fotoğraf makinelerinin alınmadığı partide Arzu Yanardağ, Mine Çayıroğlu, Sumru Yavrucuk, En İyi Kadın Oyuncu ödüllü Zeynep Çamcı, Ekin Türkmen ve bütün film ekipleri oradaydı. Sumru Yavrucuk gecenin en çok eğlenen ismi olurken, parti saat 03.00 sıralarında sona erdi.
OTELİN YEMEKLERİ BEĞENİLMEDİ
Festivalde film ekiplerinin konakladığı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın açılış resepsiyonunu düzenlediği Konyaaltı sahilindeki 5 yıldızlı otel ise konaklayanlar için zulüm haline geldi. Otelde konaklayan film ekiplerinden biri otelin yemeklerini yenmeyecek kadar kötü bulunca öğle yemeği için festival konuklarının ağırlandığı başka bir otele öğle yemeğine gitti.
ARDA KURAL BARI BİRBİRİNE KATTI
Hastalığı sonrası 'Kutsal Bir Gün' filmiyle sinemaya dönen genç oyuncu Arda Kural ise filmde birlikte rol aldığı sevgilisi Alicia Kapudağ'la beraber gittikleri eğlence mekanında olay çıkardı. Arda Kural'ın içkiyi fazla kaçırınca önce mekandaki diğer müşterilerle, ardından çalışanlarla tartıştığı iddia edildi. Bir türlü sakinleştirilemeyen Kural'ın, sevgilisiyle birlikte mekandan dışarı çıkartıldığı belirtildi. - Antalya
Son Dakika › Kültür Sanat › 4 Altın Portakallı Aile - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?