35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı

Yazar ve mutasavvıf Fatih Çıtlak, 35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nda okuyucularıyla buluştu.

TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım AŞ tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle düzenlenen ve Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu fuarın, İnterexpo söyleşi salonunda Çıtlak'ın konuşmacı olduğu "Tasavvufu Yanlış Okumak" söyleşisi gerçekleşti.

Çıtlak, tasavvuf denildiğinde İslam ahlakını anlamak gerektiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Tasavvuf kelimesini kullanmaktan bile çekinenler var, Mesele İslam ahlakıdır. Tasavvuf deyince, fıkhın yanlış okumasından dolayı, tefsirin yanlış dinlenmesinden dolayı kimse bir gündem oluşturuyor mu? Oluşturmuyor. Mesele itikat, akaid ve tasavvuf arasında gidip geliyor, sanki akaid var ve bu akaidi destekleyen, hep problem olan bir saha varmış gibi anlatılıyor. Tasavvufun bu şekilde irdelenmesi bile teknik bir yanlıştır, mesele tasavvuf değil, İslam ahlakıdır."

İslam ahlakı ve tasavvufun farklı görülmesinin yanlış olduğunun altını çizen Çıtlak, "Bu yanlış okuma zaten tasavvuftan değil, İslam'dan başlar." ifadesini kullandı.

Çıtlak, konuyu anlamak için çok basit bir metot olduğunu aktararak, şu tavsiyede bulundu:

"Bendeniz tasavvufla uğraşan ya da uğraştığını zanneden kardeşlerime 'Hazreti Muhammed Efendimizin Cibril hadisini kendinize kılavuz edininiz' diyorum. Mesele bitmiştir. Cibril hadisi şerifi şu bakımdan önemli, biz senelerdir hep şunu yaptık, hep etkiye tepki olarak İslami kaynaklarımıza yöneldik. 'Falancaya hücum ediliyor, biz de hemen karşılığında şunu yapalım.' dedik. Efendimizin metodu bu değildi, hedefi belliydi, dünya yıkılsa, eline güneşi ayı verseler, o sadece bir fedakarlık manasında değil, hedefi belliydi. Bizim bugün ciddi bir niyet programlama hatamız var, niyeti nasıl programlayacağımızı da Cibril hadisi anlatıyor."

Cibril hadisinden, "İman İslam için, İslam Allah'a yakınlık için" formülü olduğu görüşünü savunan Çıtlak, bu formülün doğru anlaşılması için de tasavvufun bir müessese haline geldiğini söyledi.

"Tasavvuf, İslam'ı doğru anlamak için çıktı"

Çıtlak, 15 Temmuz'dan sonra "Tasavvuf ve cemaatleri de mercek altına almak lazım" şeklinde görüşler ileri sürüldüğüne değinerek, "Bu kadar zaman siyasi erkler vardı, ayrılık, bilmem ne güçlerin ayrılığı kanuna göre bu kadar hukukçu vardı, bu kadar diyanet vardı. Ben bir diyanet hocasının çıkıp 'şöyle bir yapılanmanın İslam'da yeri yoktur' diye bağırdığını görmedim. Tam tersine, cılız bile kalsa, o tenkit ettikleri tasavvuf sahasında 'bunlar küfre gidiyor' diye bağıranları çok duydum." ifadelerini kullandı.

İnsanların kolaycılığa kaçmaması gerektiğine vurgu yapan Çıtlak, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Doğru düşünelim. Adamlar çıkıyor, at izi ile it izini birbirine karıştırıyor, hep tasavvufu böyle yanlış okumaktan dolayı. İslam'ı doğru anlamak için çıkmış tasavvuf zaten. 'Efendim böyle sapıklar çıkıyor', adam Kur'an-ı iddia ederek kafa kesiyor, ne yapacağız? Kur-an'ı mı ortadan kaldıracağız? Böyle bir ahmaklık olur mu?"

Çıtlak, insanları yetiştirmek için müessese şekline gelmiş ekolün adına tasavvuf dendiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Tasavvufta bozukluklar olduğunu düşünenler orana bakarsa aynı şekilde sağlıkta da bozukluklar vardır. Bilmem neyin ilacını, bilmem neye satıp, ilaç firmasıyla anlaşıp, ille hastasına bunu dayayıp devleti dolandıran bilmem ne sağlıkçıları orana vur, tasavvufta meydanda gördüğün sapıklarla aynı oran çıkar karşına. Daha öteye gitme, 15 Temmuz'da asker ne oldu? Aynı orandır, birilerine ihale ederek kolaycılığa kaçmayalım. Doğru öğrenelim, tasavvufta ne kadar yanlış okuma varsa, Kur-an'ı Kerim'i, Peygamber Efendimizi de okumada o kadar yanlış okuma vardır."

Fuar, 20 Kasım'a kadar devam edecek.